Kocaman, Ankaraspor'u mu çalýþtýrýyor?
Bu sabah metrobüsle gazeteye gelirken, babasýnýn kucaðýnda ayaktaki yolcularýn tutmalarý için konulan tutacaklara ulaþmaya çalýþan bir çocuðun görüntüsü beni farklý düþüncelere itti..
Küçük çocuk, kýsacýk boyuna raðmen babasýnýn kucaðýnda ayaða kalkýp yukarýya tutunmaya çalýþýyor ama baþarýlý olamýyor, her defasýnda da sýzlanýyordu.
Babasýnýn "Sen daha küçüksün, büyüyüp geliþmen gerek" sözlerine raðmen çocuðun bir süre devam eden inadý sonunda aðlamayla bitti.
Babanýn, oðlunu teskin etmeye çalýþýrken söyledikleri aslýnda genel bir doðru deðildi. Bir insan Kocaman da olsa gerekli geliþmeyi gösteremediðinde, o tutacaklardan tutunamazdý. Kimisi 10'unda inanýlmaz bir geliþim gösterir kendisinden beklenmeyen iþler baþarýr, kimisi 48'inde de olsa yeterli geliþim ve kapasiteye ulaþamadýðý için 15'indekinin becerdiðine gýptayla bakar.
Fenerbahçe'nin patronu Aykut Kocaman'nýn hali ve tavrý da bu durumu özetliyor sanýrým...
Ýþler yolunda giderken ses seda yok, yanlýþ futbolcu tercihi ve hatalý taktikle kaybettiðinde ise aðlayýp sýzlanmaya baþlýyor.
"Ne ekersen, onu biçersin" sözü boþuna mý?
Sen 3 sezondur takýmýn baþýnda olmasýna raðmen, oynatmaya çalýþtýðý futbola uygun isimler aldýrdý mý? Oynatmaya çalýþtýðý futbol bir izleyici olarak hoþuma gitmese de "haddini bilen bir yapýda" olduðu için takdir ettim.
Ancak alýnan isimlere bir bakýnca takýmýn neden bir adým öteye gidemediði de ortada.
Henri Bienvenu, Issiar Dia, Joseph Yobo, Serdar Kesimal, Reto Ziegler, Hasan Ali Kaldýrým, Orhan Þam, Egemen Korkmaz, Özgür Çek, Dirk Kuyt, Mirslov Stoch, Milos Krasic, Moussa Sow, Pierre Webo...
Þimdi bu isimlere bakýldýðýnda kaçý Fenerbahçe formasýnýn aðýrlýðýný taþýyacak kapasitede sormak isterim... Sow haricinde kaçýný Fenerbahçe taraftarýnýn hepsi kabullenmiþ...
Transfer bir bilgi ve birikim iþidir. Fatih Terim nasýl Milan'a gittiðinde Belerus'tan Kutuzow, G.Saray'dan Ümit Davala ve Konyaspor'dan Batista'yý transfer etmiþ ve etiketini göstermiþse, Kocaman'ýn yaptýðý da þimdi bu.
Bu bir vizyon meselesi. Milan'daysan bu isimlerle çalýþmanýn anlamý yoktur. Benzer þey Fenerbahçe için de geçerli. Eðer Fenerbahçe'nin hocasýysan hala Ankaraspor'u yönetiyor gibi ikinci sýnýf, üçüncü sýnýf futbolcu alamazsýn. Alýrsan hal, gidiþattan çakarsýn. Bir sezonda 3 kere istifa edersin... 3 kupa diyerek yola çýkarsýn, elleri bom boþ kalýrsýn... Ardýndan da Allah'ýn neydi günahým der durursun... Hatalarýnla kaybetiðin þampiyonluðu, farklý mecralara çekip rakibin baþarýsýný küçümsersin.... Tüm bu hatalarýn üstüne bir de "Rakibi alkýþlamam" der, daha büyük bir yanlýþa imza atarsýn....