Türkiye’de kim kimi dinledi tartýþmalarý devam ededursun, ABD istihbarat birimlerinden NSA tüm dünyayý zahmetsizce dinleme yöntemlerine her geçen gün bir yenisini ekliyor...
Bu konuda Amerikalýlarýn iþini en çok kolaylaþtýran ise ABD icadý teknolojik harikalar... Yeni dünyada insanlar neredeyse gönüllü olarak tüm bilgilerini Amerika’ya açýyorlar. Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaþým siteleri sayesinde açýk istihbarat en mahrem bilgilere dahi kolayca ulaþabiliyor...
Akýllý telefonlar ve her geçen gün geliþen bilgisayarlar da özelimizi istihbarat servislerine daha çok açýyor. NSA’in en son geliþtirdiði yazýlým programlarý sayesinde ABD’nin milyarlarca telefon görüþmesini zahmetsizce dinleyebildiði ve bunlarý tasnif edebildiði ortaya çýktý...
NSA sadece telefonlarý dinlemiyor, ayný zamanda telefonlarýn yaydýðý sinyalleri geliþmiþ programlar sayesinde takip ederek, kim kiminle nerede buluþtu gibi son derece karmaþýk bilgileri de derleyebiliyor... Böylece Amerikalýlar binlerce kilometre uzaklýktan örneðin Malatya’daki bir kiþinin tüm arkadaþlarýný, iliþkilerini, vaktini nasýl geçirdiðini vs. derleyebilir. Ýsimler, buluþma yerleri, telefon numaralarý ve daha birçok kýymetli bilgi için NSA ajanlarý Türkiye’ye gelmeye bile gerek duymuyorlar...
***
NSA’in en son numarasý ise James Bond filmlerinden ilham almýþ, ancak Bond filmlerini bile aþmýþ bir yöntem: Quantum kod adlý yönteme göre bilgisayarlara daha üretim aþamasýnda fark edilmesi çok güç cihazlar takýlýyor. Alýcý her þeyden habersiz bilgisayarýný kullanýrken yerleþtirilen cihaz, bilgisayardan radyo sinyalleri göndermeye baþlýyor. Sinyalleri almak için kilometrelerce uzakta konuþlanan NSA ajanlarý sadece bir dosya çantasý büyüklüðündeki alýcý istasyon sayesinde bilgisayardaki tüm bilgilere kolayca ulaþabiliyor...
Radyo sinyalleri saniyeden bile daha az bir sürede bilgisayardaki bilgileri dýþarý taþýyabiliyor ve bu esnada esas kullanýcý bu durumu hiçbir þekilde fark etmiyor... Bunun için bilgisayarýn internete baðlý olmasýna bile gerek yok... Böylece, internete baðlanmayýnca kendisini güvende sanan kullanýcýlar çok daha mahrem bilgilerini Amerika ile paylaþmýþ oluyorlar... Sýzan bilgilere göre, NSA bu yöntemi daha çok Çin ordusunun kullandýðý bilgisayarlarda uygulamýþ.
Cihaz dýþýnda NSA’in yeni üretilmiþ bilgisayarlara geliþmiþ casus yazýlýmlar yüklediði veya internet üzerinden bu programlarý gönderdiði de ortaya çýktý. Casus yazýlým göndermede bir diðer yöntem ise USB kartlarý. Size hediye olarak gelen veya satýn aldýðýnýz, ambalajýný ilk kez sizin açtýðýnýzý düþündüðünüz USB kartlarý ile de bilgisayarlarýnýza NSA’in casus programlarýný yüklemiþ oluyorsunuz...
***
Geçen hafta Batý basýnýnda yer alan haberlere göre NSA tüm dünyada en az 100.000 bilgisayara kendi malýymýþ gibi girip çýkabiliyormuþ. Hedef noktalarýn baþýnda ise Çin ordusuna ek olarak Rus ordusu, Meksika polisi, Meksikalý uyuþturucu þebekeleri ve Avrupa Birliði ülkelerindeki ticari gruplar yer alýyormuþ...
NSA’in bu yöntemleri en az 5 yýldýr kullandýðý biliniyor. Girilen bilgisayar sayýsý 100.000, aylýk dinlenen telefon sayýsý ise 125 milyar olarak biliniyor. Muhtemelen NSA her geçen gün bu rakamlarý arttýrýyor.
Tüm bu verilere baktýðým zaman ben, telefonumun dinlendiðinden ve bilgisayarýmdaki verilerin düzenli olarak takip edildiðinden eminim... Peki ya siz?