SIRTLANLARIN doðalarý gereði en iyi olduðu yerleri aðýz ve diþleridir. Avlarýnýn peþinde koþup onu yakalama yetenekleri yoktur. Bu nedenle aslan gibi avcý hayvanlarý takip ederek, onlarýn yakaladýklarý hayvanlarýn etrafýnda kümelenir, emek sarf etmeden baþkalarýnýn emeði üzerinden beslenirler...
Anadolu, birçok grubun iþtahýný kabartan bir köprü; bankalarýn haksýz gelir kalemleriyle ilgili düzenlemelerin faiz lobisini çileden çýkardýðýný anlamak hiç de güç deðil. Bunun yaný sýra içki reklamlarýnýn yasaklanmasý, ‘barýþ süreci’, IMF’ye olan borçlarýn ödenmesi, iç ve dýþ düþmanlarýmýzý harekete geçirdi.
Hem de masa dururken eli ateþe sokmadan... Hatta bir avuç hüsnüniyet sahibi insanýn arkasýna sýðýnýp kendilerini kamufle ettirebileceklerini sanacak kadar. Bazýlarý sevinç çýðlýklarý atmaya baþlamýþ bile... Ýsrail Parlamentosu Dýþ Ýliþkiler ve Güvenlik Komisyonu Baþkaný Avigdor Lieberman, “Türkiye’de olup bitenler karþýsýnda mutluluðumu gizleyemiyorum” , Ýsrail Altyapý Bakaný Silvan Salom, “Türkiye’yi Yeni Osmanlýlar’ýn iktidarýndan kurtaracak her geliþmeyi memnuniyetle karþýlarýz” þeklindeki beyanlar, örneklerden sadece birkaçý...
Bu olaylarda basiret bulanýklýðý yaþamamalýyýz. Kavgamýz birbirimizle deðil, unutmamalýyýz. Resmin tamamýna bakýp dikkatli olmamýz gerekenler; hükümetle siyasi arenada baþa çýkamayan, samimi çevre duyarlýlýðýyla hukuku ihlal etmeden doðal haklarýný kullanan çevrecilerin arkasýnda kümelenip ülkeyi kaosa sürüklemeyi hedefleyen istismarcýlar ve dýþ baðlantýlý örgütler olmalý; yani SIRTLANLAR. Kimse bunlarýn umurunda deðil. Ne çevre, ne gençlik, ne de güçlü bir ‘TÜRKÝYE’.
Onlar ancak korkak bir þekilde aslanlarýn arkasýndan entrika çevirsinler. Sözde milletin vekili olarak gençleri provoke etmek için ceplerine para sokuþtursunlar. Onurlarýyla mücadele edenler kimsenin adamý olmaz, Hakk’a hizmet ederler. Bu sýrtlanlarý biz sadece Gezi olaylarýnda deðil, dinimizi gereði gibi anlamamýþ, ama dini kullanan, vatana ihanet edip Atatürkçü veya ulusalcý kisvesi altýnda kendini kamufle ettiklerini sananlarda da görüyoruz.
Hiç ölmeyecekmiþ gibi dünyalýk heveslerin peþinde koþanlar, son an gelmeden, aslýnda sahibi olduklarýný sandýklarý her þeyin emanetçisi olduklarýnýn farkýnda olabilecek mi? Ne kadar tuzak kursalar da her þeyin tek ve mutlak sahibi ALLAH’IN kurduðu tuzakla baþa çýkamayacaklarýný anlayabilecekler mi?
Sokrates’in dediði gibi, “Hocamý severim ama hakikati hocamdan da çok severim” Gerçeklerin ‘aklýselim’ bir þekilde anlaþýlmasý gerekir. Hak yolunda gözünü kýrpmadan canýný seve seve vermeye kararlý sessiz kalabalýðýn sesini ve samimi niyetlerle sokakta eylem yapmýþ olanlarýn yani ‘gaz yiyen ama gaza gelmeyen kesimini’ iyi dinlemek lazým. Lades yapmak isteyenlere duyurulur; “AKLIMDA”...
BABALAR gününüz kutlu olsun. Babalýðýn en güzel örneði Alemlere rahmet olan Hz. Muhammed’in (sav.),ülkesini ve insanýný bir baba þefkatiyle seven Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Hakk’ýn rahmetine kavuþmuþ tüm babalarýmýzýn ruhuna el Fatiha...