Birleþmiþ Milletler(BM) bünyesinde yaptýðý görev sýrasýnda insanlýk tarihinin acý anýlarýný oluþturan Ruandave Bosna-Hersek katliamlarý karþýsýnda pasif kalmýþKofi Annan’ýn Suriye için barýþ planý geliþtirmesi anlamsýzdýr. Ýki farklý coðrafyadaki “etnik temizlik” giriþimlerini seyreden bir beyin kimyasýnýn Suriye’de ancak Beþar el-Esed’e zaman kazandýrmaktan baþka bir iþe yaramayacaðý açýktýr.”(Star,Kofi Annan’a güvenmiyorum... 2 Nisan 2012)
Bu satýrlarý yazalý yaklaþýk 2 ay olmuþ ve Suriye’den gelen haberler -ne yazýk ki- “güvensizliðimi” haklý çýkarttý... Kofi Annan’ýn Suriye için devreye soktuðu ileri sürülen “Barýþ Planý”(!), Suriye diktatörü Beþar el-Esed’e zaman kazandýrmakla kalmadý, çatýþmalarýn Lübnan’a sýçramasýna, Batý Asya’nýn yeni bir Sünni-Þii çatýþmasý içine yuvarlanma riskiyle karþýlaþmasýna neden oldu.
Beyrut ve Trablus’tan gelen haberler yüreðimi yakýyor!..
Barýþý yakalama fýrsatý bulmuþ Lübnan’ýn bir kez daha, bu kez Müslümanlar arasýnda doðabilecek kanlý hesaplaþmaya sahne olabileceði düþüncesi beynimi bulandýrýyor...
Biliniz ki, Lübnan’da doðacak bir kývýlcým, kýsa süre içinde ateþ topuna dönecek ve bir baþka komþumuz Irak’ý yakacaktýr...
Ne anladým ben bu Kofi Annan’dan!..
Artýk çok geç
Suriye’de ölen çocuklarýn hazin görüntüsü Moskova ve Pekin’de nasýl karþýlanýyor, Tahran’daki Müslümanlar gece yataklarýna yattýklarýnda rahat uyuyorlar mý, bilemem... Ama “küresel satranç” dediðimiz bu garip kavram, çocuklarýn cansýz bedenleri üzerinde þekillenecekse, 21’inci yüzyýl, insanlýk tarihinin en zorlu dönemlerinden biri olacak demektir.
Dünyanýn “Kofi Annan’ýn arkasýna sýðýnarak” Suriye’de olup-bitenleri seyretmeyi tercih ettiði süreçte, bu ülkede kalýcý ve adaletli çözümü yakalama fýrsatýný kaçýrdýk.
1. Beþar el-Esed’in “ölümün soðuk nefesini ensesinde hissetmeden” bir çözüme yaklaþmayacaðýnýn anlaþýlmasý, Suriye’yi bugünkünden daha kanlý bir hesaplaþmaya sürüklüyor.
2. Artýk kimse, Suriye muhalefetine “elinde bu silahlar ne arýyor” diyemez, çünkü Suriye ordusunun katliamlarý bu soruyu sormayý anlamsýz kýlýyor.
3. Beþar el-Esed ve destekçileri yaptýklarýndan sonra muhalefetin kazanmasý halinde “intikamcý eylemlerin” olacaðýný biliyorlar ve Suriye’yi bilerek büyük bir iç savaþa sürüklüyorlar.
Artýk, tahminlerimizin çok ötesinde bir yýkýma ve kanlý hesaplaþmaya hazýrlýklý olmalýyýz. Irak’ýn iþgali, bu ülkeyi Sünni-Þii-Kürt çizgisinde üçe böldü, yaklaþmakta olan bir iç savaþýn Suriye haritasýnda ne yapabileceði büyük bir soru iþaretidir.
Net olarak tekrarlayalým: Suriye’de kanlý bir iç savaþý önleme fýrsatýný kaçýrdýk, bundan sonra, bu tür bir geliþmenin bölgeye getireceði yeni riskleri konuþma zamanýdýr.
Askeri müdahaleye doðru
8Beþar El-Esed ve ailesinin artýk “geriye dönülemez” bir noktada olduklarý açýk gerçek. Yarýn, “son dakikaya kadar direnme” stratejisinden vazgeçip, kendilerini güvenlik bir bölgeye götüreceðine inandýklarý uçakla Þam’dan havalandýklarýnda inebilecekleri bir havalimaný bulacaklarý çok þüpheli. O uçaða binmek zorunda kaldýklarýnda, Rusya’nýn kendilerini satmýþ olduðunu da öðrenmiþ olacaklar!.. (Star, Putin Beþar’ý -sonunda- satar!.. 5 Mart 2012)
Geliþmeler, bu satýrlarýmýzý da doðrular yönde...
Slobodan Miloþeviç, Ratko Mladiç ve diðer “Bosna kasaplarý”, Müslüman Boþnaklarý katlederken, Rusya’nýn “sonuna kadar” arkalarýnda olduðuna inanýyorlardý, sonlarýnýn ne olduðunu hepimiz biliyoruz.
Rusya’nýn dýþ politikasýna “trajedi” olarak yazýlan Bosna-Hersek serüveninden sonra, sürekli katliam haberleri gelen Suriye’de el-Esed rejimini sonuna kadar desteklemesi düþünülemez. Nitekim, “u-dönüþünün” iþaretleri Moskova’dan alýnmaya baþlandý bile. O iþaretler ile birlikte “büyük Avrupa baþkentleri” nihayet Suriyeli diplomatlarý sýnýrdýþý etmeye baþladýlar. Moskova, özellikle El-Houla katliamýndan sonra söyleyecek söz bulamadý, Amerikan Genelkurmay Baþkaný da ilk kez, Suriye’ye “askeri müdahaleden” söz etti!..
Yazýk, Irak ve Libya’dan sonra Suriye de tanýnmaz hale gelecek...
Keþke, Þam’dakiler daha baþlangýçta Türkiye’nin sesine kulak verseydiler...