Bu köşeyi takip edenler, yararsız polemiklere girmekten kaçındığımı ve zorunlu olmadıkça kişileri konu etmediğimi biliyorlar. Geçen haftaki yazımda da maksadım, yükseköğretim sistemimizin doğurduğu anormallikleri bir akademisyen gözüyle göstermekti.
İlgili üniversiteden aşağıda yayınladığım tekzip metni gelmiş.
Ancak, aşağıda göreceğiniz üzere, üniversite ve rektörü (Prof. Dr. İrfan Aslan) hakkındaki bütün iddiaların tamamı somut verilere ve şahitlere dayalı. Başka öğretim elemanlarından da benzer içerikli e-postalar aldım.
Tekzibe konu olan sorunları -ki bu sahici sorunlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun yükseköğretim reformu çalışmalarına ışık tutmalıdır- delilleriyle birlikte takdirlerinize sunuyorum:
1- Kimlik kartı görünümlü kredi kartlarının ibrazına kampus girişinde maruz kalmaktan dert yanan öğrencilerden şahitlik edecekler var.
2- Resmi Gazete, sizi yalanlıyor, Sayın Rektör! Seçimlere birkaç ay kala, rektörlük seçimlerinin sonucunu değiştirecek sayıda (28 adet) yaptığınız seçmen (Yrd. Doç.) ilanlarınızın tarih ve sayılarının tamamı 2012 yılına ait Resmi Gazetede var: 4 Nisan (11 ilan), 9 Mayıs (10), 30 Mayıs (4), 19 Haziran (2), 6 Temmuz (1). Bu atamalardan kısa süre sonra 2012 Ağustos’ta yapılan rektörlük seçimlerinde ancak 59 oy alabildiğinizi, rakibinizin ise 30 oy aldığını herkes biliyor.
3- Sayın Rektör, laf cambazlığıyla “lise mezunu” bir yakınınızı üst düzey bir pozisyonda çalıştırdığınızı yalanlıyorsunuz. Haklısınız; zira eskiden lise mezunu olan kardeşiniz, yakın zamanda açıköğretim bitirmiş ve halen İİBF’de idari amir olarak çalışıyor! Tekzibinizde kardeşinizden bahsetmemek de yüksek ahlakınızın ürünü mü?
4- Makam aracı olarak kullandığınız Volvo marka SUV otomobili, gariban öğrencilerin “bağış”larıyla değilse hangi bütçe kalemi ile aldınız? Size yardımcı olayım: Bir dahaki tekzibinizde“üniversitemizde gariban öğrenci bulunmamaktadır, üniversitemiz karalanıyor” diyebilirsiniz.
5- Karşıt oy kullananlara ettiğiniz hakaretler ve zulümler, gerekirse şahitlerle ispat edilecektir.
Ha, bu arada tekzibinizde hiç yer almamış:
- Tamamını araştırma görevlilerinin sırtına yüklediğiniz derslerin ücretlerini almanız da “titiz ve adil bir idareci olan her iş ve işlemini hukuka uygun olarak yapan rektör” olmanızla mı ilgili acaba?
Gazetenizin 09.10.2014 tarihli sayısında yer alan Yazar Bekir S. Gür “ Bir Yükseköğretim sistemi düşünün” başlıklı yazısında, üniversitemiz akademik personeli olan Yrd. Doç. Dr. Coşkun Taştan’ın mektubunda önemsediğini ve kısalttığını belirterek yer verdiği tamamıyla asılsız ve gerçeğe aykırı iddiaları satırlara taşımıştır.
Bu nedenlerle yazınızdaki iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu kamuoyu ile paylaşma zorunluluğu hasıl olmuştur.
1- Üniversitemizde öğrencilere üniversite kimlik kartları verilmekte ve öğrenciler kampüse giriş dahil her işlemlerini bu kartlarla yapmaktadırlar. Haberde iddia edildiği gibi hiçbir şekilde öğrencilerden kampüs girişlerinde kredi kartı ibrazı istenmemektedir.
2- Üniversitemizde alımlar YÖK tarafından verilen izinli öğretim üyeleri kontenjanlarına 2547 sayılı kanuna uygun ve rutin işlem olarak yapılmış ve iddia edildiği gibi seçimlerden önce 20 değil, aksine 6 öğretim üyesi alınmıştır.
Yazıda öğrencisi olmayan bölüme hoca alınması iddiasına gelince; bir bölüme öğrenci alınması için YÖK tarafından 3 öğretim üyesi bulundurma zorunluluğu istenmektedir. Zira bu mektubu kaleme alan öğretim üyesi de öğrencisi olmayan bir bölümde hocalık yapmaktadır. Öğrencinin alınması için öğretim üyesinin tamamlanması gerektiğinden bu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu iftira kamuoyunu yanlış bilgilendirmek ve üniversitemizi karalamak amacıyla ortaya atılmıştır.
3- Yazıda üniversite rektörümüzün lise mezunu bir yakınını vekaleten üst düzey bir pozisyonda çalıştırdığı iddiası ise hayal ürünüdür. Üniversitemizde rektörümüzün lise mezunu bir yakını üst düzey idari pozisyonda çalışmamaktadır. Kaldı ki; üniversitelerde üst düzey yönetici dahil tüm atamalar, kanun ve yönetmeliklere uygun usullere göre yapılmaktadır. Mevzuat gereği lise mezunu bir şahsın böyle bir göreve getirilmesi mümkün değildir.
Bu iftira kesinlikle titiz ve adil bir idareci olan her iş ve işlemini hukuka uygun olarak yapan rektörümüzü yıpratmak için atılmıştır.
4- Yine yazıda rektörlüğün bir dernek kurduğu, öğrencilerden para topladığı bu para ile de kendine SUV model marka bir araba aldığı iddia edilmiştir. Ancak, üniversitemizde ne böyle bir dernek kurulmuştur, ne de herhangi bir ad altında para toplanmıştır.
5- Rektörümüzün seçimlerden sonra kendisine oy vermeyenleri tek tek tespit edip onlara ayrı ayrı eziyet, hakaret ettiği gibi iddialar ise; olabildiğine çirkin ve yakışıksız olup, rektörümüze atılan bir başka iftiradır. Zira, kendileri açık açık rektöre oy vermediklerini belirten birçok yardımcı doçent öğretim üyesi doçentlik sınavını kazanmalarıyla birlikte doçentlik kadrolarına atanmışlardır.
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ