Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Kollarýný kaldýrýp teslim olsa bile...

Önceki yýl Florida’da 17 yaþýndaki bir siyah genç, mahalleyi korumak için gönüllü muhafýzlýk yapan beyaz tarafýndan öldürüldü. Beyaz muhafýz, siyah gencin tipini beðenmemiþti... Mahkemede beraat etti. Baþkan Obama o sýra -O genç 35 yýl önce ben olabilirdim- dedi... Haklýydý. Amerika’da siyah olmak, potansiyel suçlu sayýlarak öldürülmek için yeterli bir neden. Siyah adam öldürülmeden gençlik yýllarýný atlatabilirse, orta yaþlarda ABD Baþkaný olabiliyor. Önemli olan, seçilene dek sað kalmayý baþarmak... Üstelik siyah genç ölümleri sýklaþmaya baþladý. Ve sayý artýnca, Obama ölen her siyahla özdeþleþmekten vazgeçti.

Geçen hafta Mizuri eyaletinin 20 bin nüfuslu Ferguson kasabasýnda 18 yaþýnda bir genç polis tarafýndan öldürüldü. Görgü tanýklarý,  gencin elleri havadayken polisin 7 ila 10 el ateþ ettiðini söylüyor... Polis ise gencin, memurun silahýný almaya çalýþtýðý için vurulduðunu savunuyor... Her durumda, silahsýz birisine þarjör boþaltmaya -infaz- denmekte...

Bu olay öncesinde de ABD’de siyahlar sudan nedenlerle polis tarafýndan öldürülmüþtü. Ferguson’daki son cinayet, siyahlarda -Neden hep biz ölüyoruz- sorusunu uyandýrdý, sonra da sokaða çýktýlar... Ferguson 4 gün, daha çok geceleri birbirine girdi. Birkaç yüz siyah protestocu sokaklara çýkýnca, karþýlarýna birkaç yüz tam teçhizatlý ve üstelik askeri teçhizatlý polis çýktý... ABD Irak ve Afganistan’dan çekildikten sonra elde o kadar çok silah, malzeme, helikopter, zýrhlý araç kaldý ki, bunlarý polis teþkilatlarýna vermeye baþladýlar. Polisler de bu askeri teçhizatla kendilerini Rambo sanmaya baþladý... Ferguson’da siyah protestocularýn karþýsýna özel harekat kamuflajlý, otomatik tüfek ve lazer dürbünlü bir savaþ makinesi çýktý... Usulen gelen -Daðýlýn- komutuna uyulmayýnca, polis gaz attý, plastik mermi kullandý. Karþýdan da molotof geldi...

Ýlk gecelerde dükkanlar yaðmalandý, yangýnlar çýktý. Ferguson’un patlamakta olduðu gözle görülürken, ABD ulusal medyasý olayla ancak 3. günde ilgilenmeye baþladý. O ilgi bile 1-2 dakikalýk TV haberleri ya da gazetelerde ajans haberleriyle sýnýrlý kaldý... Twitter ise Ferguson’u daha yakýndan izliyordu. Ulusal medya kasabaya gelince, bilgi akýþý Twitter üzerinden hýzlandý.

Dördüncü gece ise kýyamet koptu... Polisin gaz kullanýmý olaydan uzak evlere yansýdý. Kapsüller ilgisiz evlerin bahçelerine atýldý. Polis medyayý doðrudan hedef aldý. Canlý yayýn yapan TV ekibine gaz fiþeði atýldý, yayýndaki muhabirler kuþatýlýp yayýn kesildi... Kamera ekiplerine -kameralarý kapatýp buradan uzaklaþýn- dendi. Hamburgercide oturup haber yazmakta olan 2 muhabiri yýldýrmak için polis -Burayý kapatýyoruz, siz de kalkýn- dedi, muhabirler neden diye sorunca, kelepçelenip gözaltýna alýndý. Bir tanesi Washington Post’un muhabiriydi. Polis bu muhabiri kelepçeledikten sonra -fazla yavaþ yürüyor- diye itip kola dolabýna yapýþtýrdý... Sonra karga tulumba araca alýndýlar. Görüntüleri var. Bir saat nezarette kaldýlar, sonra sorgusuz kayýtsýz serbest býrakýldýlar. Polis, muhabirleri etkisiz kýlmak için önemli bir gýda zincirinin dükkanýný kapattý.

Barýþçý protesto hakký- diye birþey varsa, o Ferguson’da yoktu. Gerçi polis -itidalli davrandýk, önce onlar molotof attý- diyor, ama barýþçý unsuru ilk dakikalarda kayboldu. Sonra polisin aþýrý güç kullanmamasý ilkesi de anýnda yok oldu.

Selam- diyene polis otomatik silah namlularýný doðrultup korku yaydý... Yaðma, yangýn bir-iki gece oldu, orada da protestocular çizgiyi kaybetti... Ve yaðma, polisin kalýcý biçimde sertleþmesine yetti... Gözaltýlar var, tam sayý belirsiz, ama -daðýlýn- uyarýsýndan sonra gözaltýna alýnanlar anayasal gösteri hakkýný mý kullanýyor, polise karþý mý geliyor, anlaþýlamadý... Yaralýlar var, ancak hafif... Kafasýndan kapsülle yaralanan bir-iki kiþi var, karnýna plastik mermi gelen de öyle... Eylemcilerin sayýsý birkaç yüzde kaldý, ancak mahallelerin halký çoluk çocuk protestoya katýldý.

Bütün bu aþamalarda olaylarýn gidiþini polisin tavrý belirledi... Ve gerilim sürekli týrmandý. Bakýnca, polislerin beyaz, karþýsýndakilerin de siyah olmasý zaten kendi baþýna gerilim nedeni.

Sonunda Baþkan Obama yeniden açýklama yaptý ve -mazereti olmayan- Anayasa ihlallerini hatýrlattý:

                 - Polise karþý þiddet

                 - Vandallýk ve yaðma

                -  Polisin aþýrý güç kullanmasý

                -  Gösteri hakkýný kullananýn nezarete atýlmasý

                - Gazetecilerin taciz edilmesi, nezarete atýlmasý

                - Gazetecilerin haber toplama ve bildirme hakkýnýn engellenmesi

ABD anayasasýndaki temel hak ve özgürlüklerin hemen hepsi Amerika’nýn ortasýnda çiðnenmiþ... Bunlar münferit olarak yaþanmaktaydý, þimdi toplu halde. Evet ihlallerin -mazereti yok- ama 1960’larý andýrýrcasýna 2014 yýlýnda hâlâ ihlal yaþanýyor. Hesapta ABD siyah bir baþkan seçti... Olaylarý yatýþtýrmak için konuþan bir siyah yerel siyasetçi: Bütün dünya bizi izliyor- dedi... Doðru... Hayret ve þaþkýnlýkla izledik...

Görgü tanýklarý Ferguson’daki gencin vurulmadan önce kollarýný ‘teslim’ þekilde havaya kaldýrmýþ olduðunu anlatýyor. Teslim olan ve silahsýz olan ahlaken de hukuken de vurulmaz... Vahþi Batý’da bile öyleydi... Þimdi ise vahþi kent sokaklarýnda teslim olmak bile yaþamý kurtarmaya yetmiyor. Ölünce de trajedi deniyor.

twitter.com/selimatalayny