- Filmdeki rolünüzden bahseder misiniz?
Ben Zoe adýnda genç bir kadýný oynuyorum ve Brooklyn’de saðlýklý gýda ürünleri satan bir dükkan iþletiyorum. Mültecilere yardým etme konusunda çok tutkuluyum, Diktatöre de bu þekilde rastlýyorum. Bir protesto sýrasýnda karþýlaþýyoruz ve ben onun mülteci olduðunu sanýyorum. Parasý, kimliði, hiçbir þeyi olmadýðý için ona bir yaþam imkaný sunuyorum ve dükkanýmda çalýþmasýna izin veriyorum. Yani ona yardým etmeye çalýþýyorum.
- Filmde Megan Fox da var. Diðer oyuncularla sahneleriniz var mý, yoksa sadece Sacha ile mi?
Saðlýklý gýda ürünleri satan dükkanda ortaklaþa çalýþan birkaç kiþi var ama çoðu sahne benimle Sacha arasýnda geçiyor. Ben Kingsley ile ayný sahnede bulunduðumuz birçok an var, birbirimizle etkileþime girmememize raðmen az da olsa onu tanýmak heyecan vericiydi. Onunla tanýþmak bir onurdu. Kingsley, kendi bölümünü çok düzgün oynuyor ve sahnesi gerçekten çok komik. Her anýnda çok samimi ve bu samimiyet, bu tür bir komedide çok iþe yarýyor.
- Filmin tarzýndan neler bekleyebiliriz? Sacha Baron Cohen’in kurgu belgesel tarzýnda olan ve oyuncularýn halkla etkileþime girdiði Bruno ve Borat filmleriyle ayný mý?
Bu defa herkes oyuncu, normal insanlar yer almýyor. Sokaktaki adamýn kattýðý his, bu filmde yok. Ancak büyük sanatsal parçalara sahip büyük bir film olduðunu hissedebiliyorsunuz. Diktatör filmiyle ilgili olarak ilk göze çarpan þey, hayali Wadiya ülkesindeki saraylar. Film görsel olarak ne kadar büyük ve geniþ olduðu hissini yansýtabiliyor. Onun önceki filmlerinden biraz farklý, çýlgýn bir karakteri canlandýrýyor. Bruno ile Borat’ta yaptýðý gibi sürekli karakterin içinde kalmasýna raðmen bana göre bu film diðer filmlerden ayrýlacak.
- Sacha’nýn karakterin içinde kaldýðý zamanlar nasýldý? General gibi davrandýðý anlarda onunla etkileþime girmek zorunda kaldýnýz mý?
Böyle anlarda canlandýrdýðým karakter gereði onun kim olduðunu bilmiyormuþ gibi davrandým, yani hikayeyle ayný paralelde. Karakterinin içinde deðilken Sacha inanýlmaz sevimli biri. Son derece nazik ve saygýlý. O, kendisini karýsýna, çocuklarýna ve anne-babasýna adamýþ bir aile erkeði. Böyle olduðunu görmek çok güzel.
- Proje baþlamadan önce onu tanýyor muydunuz?
Sacha ile birkaç kez davetlerde karþýlaþmýþtým ama bunlar çok kýsa süreli karþýlaþmalardý ve onu tam anlamýyla tanýmýyordum. Sonra Diktatör için onunla tanýþmamý istediler. Tüm proje çok gizliydi ve kimse bu konuda fazla bir þey bilmiyordu. Korktum, çok gerildim çünkü o çok iyi, o bir deha ve siz elinizden gelenin en iyisini yapmak istiyorsunuz. Sonra onunla tanýþtýk ve birkaç sahneyi tamamen doðaçlama oynadýk. Yönetmen bize esnek senaryolar verdi, biz de onun çevresinde oynamaya baþladýk. Sanýrým yaklaþýk üç ay sonra rolü gerçekten aldým. Herhalde iyice incelenmem gerekiyordu (gülüyor).
- Sacha Baron Cohen’in komedi anlayýþýna hayran mýydýnýz? Hiciv anlayýþý çok eðlenceli ama kesinlikle sýnýrlarý zorluyor...
Evet, büyük bir hayranýydým. Bana göre onun bu kadar harika olmasýný saðlayan çok sayýda þeyden biri, ister yabancýlar olsun ister karþýlýklý oynadýðý birileri, diðer insanlarla dalga geçerken kendisiyle de dalga geçmesi. Son derece ahmak olan bu karakterleri canlandýrýyor ve bunu dahiyane bir þekilde yapýyor. Ayný þey Diktatör’de de söz konusu. Tüm karakterler çok gülünç ve biz onlarýn fikirleriyle dalga geçiyoruz. Sanýrým bu insanlarla da dalga geçiyoruz. Ama bana göre bundan sýyrýlmasýnýn nedeni son derece kusurlu karakterleri canlandýrýp bunu bir perspektife oturtmasý. Beni hayrete düþürüyor.
Sasha bana JIm Carrey’yi hatýrlatýyor
- Siz bir komedi oyuncusunuzu. Sacha Baron Cohen’i günümüzdeki komedi oyuncularý arasýnda nerede görüyorsunuz?
Bence o kendi klasmanýnda tek. Benzersiz bir þey yapýyor. Bana, Ace Ventura filmlerindeki Jim Carrey’yi hatýrlatýyor. Sacha yeni bir komedi akýmý icat ediyor, bunu izlemek ve onunla ayný filmde rol almak gerçekten heyecan verici. Bu durumun pek çok kiþiyi çýldýrttýðýný düþünüyor muyum? Muhtemelen. Ama ayný zamanda daha fazla insaný güldürdüðünü de düþünüyorum.
- Komedi türünde bile olsa film yapmak ciddi bir iþ... Setteki atmosfer nasýldý?
Bence haklýsýnýz. Birçok kiþi komedi filmi yaparken bütün gün durmadan güldüðümüzü sanýyor. Böyle olduðu günler de oluyor ama çoðu zaman doðru çekimi yapmaya konsantre oluyorsunuz. Ayrýca bizim bir sürü karmaþýk sahnemiz vardý. Bilirsiniz iþte, hayvanlar, çýlgýn sahne donanýmlarý ya da akrobatik hareketler, bunlar son derece karmaþýktý. Bunlarý doðru bir þekilde yapmak belli düzen gerektiriyor, bu yüzden herkes çok yoðun bir þekilde konsantre oluyordu. Çok fazla muziplik ya da benim fark ettiðim bu tarz þeyler yoktu.
- Komedi filmi çekerken sette gülmemeyi nasýl baþarýyorsunuz?
Scary Movie’lerde ve diðer filmlerde çalýþtýðým yýllar içinde anýn içinde kalmak ve daðýlmamak konusunda çok iyi bir seviyeye geldim. Bana göre bunun nedeni, kendimi fiziksel olarak anýn bir parçasý gibi hissetmem. Ýsteyeceðiniz son þey, gerçekten iyi giden bir çekimi berbat etmek. Ama gülmemek için yanaðýmý ýsýrmak zorunda kaldýðým anlar oldu.