Nasýl ki bir þeyin çoðalmasýyla o þeyin deðeri düþer, bir þeyden de devamlý bahsetmek o þeyin mânâsýnýn ve ehemmiyetinin kaybolmasýna sebep olur. O þeyden bahsederken muhatabýnýzda arzu ettiðiniz etki oluþmadýðý gibi o þeyden bahsetmek artýk muhatabýnýzda býkkýnlýk ve güvensizlik nedenidir. Âmiyâne tâbirle mevzu “yalama” olmuþtur.
Bildiðiniz üzere geçen hafta Ankara’dan Konya’ya gitmek üzere sefere çýkan “Yüksek Hýzlý Tren”in Ankara’da kýlavuz lokomotife çarpmasý neticesinde 9 kiþi vefat etti 84 kiþi de yaralandý. Kaza sonrasý ortalýðý komplo senaryolarý sardý. Bu kaza bir komplo mudur deðil midir bilemem, olabilir de olmayabilir de. Son yýllarda Fethullahçý Terör Örgütü üzerinden yapýlan hamleleri hatýrladýkça bu tür hâdiselerde her zaman her ihtimâle pay býrakmak gerektiðini düþünüyorum. Vak’a ile ilgili komplo senaryolarý muðlaklýðýný korurken konuþmamýz gereken müþahhas bir nokta var. O da, kazayla birlikte öðreniyoruz ki hattýn sinyalizasyon sistemi hâlâ tamamlanmamýþ; yâni “Yüksek Hýzlý Tren” güzergâhýnda makas deðiþikliði elle yapýlýyor! Kazadan sorumlu tutulan 3 kiþi tutuklandý. Tutuklananlardan makasçý O.Y’nin savcýlýkta verdiði ifâdedeki þu sözler yaþanan vahameti ortaya koyuyor: “11. yolda park halinde olan saat 06.30 Konya trenini hareket memurunun H1'den sevk etmem talimatý üzerine panodan elektrik kontrolünü S makasý yeþil renkli butona basarak H1'e geçirdiðimi hatýrlýyorum. Ancak yoðunluk nedeniyle hareket kontrol memuru Sinan Y'ye bunu yaptýðýmý teyit ettiðimi hatýrlamýyorum".
Makasçý O.Y, gelen tâlimatý yerine getirdiðini ama yoðunluk nedeniyle kontrol memuruna teyit edip etmediðini hatýrlamýyor. Sinyalizasyona geçilseydi, hatýrlamak-hatýrlamamak-yoðunluk-dalgýnlýk gibi mevzular konuþulmayacaktý deðil mi!
Eðer komplo aranacaksa sinyalizasyon neden tamamlanmadý orada aranmalý. Ýstanbul’da sinyalizasyon sistemiyle sürücüsüz metro sorunsuz çalýþýrken, son teknolojinin kullanýlmasý gereken “Yüksek Hýzlý Tren”de neden hâlâ elle makas deðiþtiriliyor? Bence komplo yerine bu sualin cevabýný arayalým, ihmâlin müsebbiblerini bulmaya çalýþalým.
Gerekli araþtýrmalarý yapmayýp “komplo, provokasyon” diyerek hâdisenin üzerine örtmeye çalýþmak halk nezdinde güvensizliðe, sokaklarda “Bu da komplo, bu da mý provokasyon” düþüncesinin yüksek sesle dile getirilmesine sebep olur. Ve bu andan sonra da siz ne anlatsanýz boþ... Söyledikleriniz doðrudur ama artýk halkta uyandýrdýðý duygu müspet deðil menfidir. Tam da komplocularýn, provokatörlerin istediði þey!..
Yine birkaç gün önce “komplo, provokatör” kelimeleri havada uçuþtu. Muþ’un bir köyündeki öðretmen, annesinin battaniyeden yaptýðý çantayla okula gelen öðrencisinin fotoðrafýný internetten paylaþýnca ortalýk karýþtý. Açýkçasý þaþýrdým. Fotoðraf, internet ortamýnda defaatle karþýlaþtýðým fotoðraflarýn bir benzeriydi. Kimi öðretmen sýnýfýn fotoðrafýný paylaþýp eksiklikleri yazýp yardým ister, kimi kütüphane kurmuþtur kitap ister, kimi de talebelerinin kýyafet fotoðraflarýný paylaþýp kýyafet yardýmý ister. Bu þekilde birçok yardým kampanyalarý düzenlenip ilgili yerlere gönderildiðini hatýrlýyorum.
Velev ki öðretmen ‘terör örgütü’ mensubu (ki bu da ayrý bir fecaat, istihbarat nasýl atlamýþ!) ve provokasyon için bunu yaptý. Peki bizim yapmamýz gereken yaygara koparýp provokasyonu iyice yayýp içinden çýkýlmaz krize döndürmek mi yoksa o bölgenin yetkilileri gidip mezkûr talebeyi ve öðretmeni bulup provokasyona yol açacaðý düþünülen eksikliði gidermek mi? Ne güzel olurdu ellerinde çantalarla þehrin mülkü amirleri köye gidip öðretmen ve talebelerle fotoðraf çektirseydiler. Daha önce daðýtýldý deniliyor, olsun bir daha daðýtýn. Mâdem bu tür fotoðraflarý tehlike görüyorsunuz o zaman üç beþ çantanýn lafý olmaz… Hem provokasyon da provokatörlerin ellerinde patlardý ve bir daha da yeltenmezlerdi! Kriz yönetimi böyle bir þey olsa gerek.
Vara yoða “komplo, provokasyon” diyerek hem sorumluluktan hem de komplo ve provokasyonlardan kurtulamayýz.