Komplo teorilerinin dayanýlmaz cazibesi

Komplo teorilerine çok inanma ama komplo teorisiz de kalma” muhtemelen bu alanda söylenebilecek en doðru laf.

Komplo teorisi dediðiniz þey özünde bir beyin jimnastiði, geçmiþin, halin, geleceðin farklý bir açýkla(n)ma çabasýndan baþka bir þey deðil.

Bizdeki gibi deðil, nitelikli strateji merkezleri, nitelikli stratejistler özünde akýllý komplo teorileri üreten kurumlar, kiþiler.

Her komplo teorisi gerçekle uyuþmaz, uyuþmasý da gerekmiyor, önemli olan anlamlý alternatifleri, resmi tezlere yaslanmadan, resmi tezlerin sözcüsü olmadan üretebilmek.

Geçen gece televizyonda 32. Gün programýnda Sayýn Mehmet Ali Birand’ý izledim.

Sayýn Birand çok net bir biçimde PKK saldýrýlarýnýn neden son aylarda geçmiþle mukayese kabul etmeyecek bir ölçüde arttýðýný, köylere, kasabalara gelen þehit sayýsýnýn neden buralara týrmandýðýný soruyordu ve kimsenin de bu soruya net bir yanýt veremediðini dile getiriyordu.

Bu sorunun, yani neden þimdi sorusunun gerçekten net bir cevabýný en azýndan bizler, sýradan vatandaþlar pek bilemiyoruz.

Görebildiðim kadarýyla da bizim ünlü stratejistler de pek bilemiyorlar.

Ama bu sorunun mantýklý, gerçekle bire bir uyuþmasý da þart deðil, bir cevabý olmalý.

Ýki, hatta belki de daha fazla konuyu beraber düþünelim.

PKK saldýrýlarý, þehit sayýlarý çok yükseliyor.

Soruna yaklaþýk otuz senedir bir çözüm üretilemediði için ortalama yurttaþ bile meselenin artýk askeri yöntemlerle çözümlenemeyeceðini düþünmeye baþladý.

Ortalama ya da temsili yurttaþ meselenin askeri yöntemlerle çözülemeyeceðini düþünmeye baþladýðý andan itibaren de baþka çözümler arayýþlarýnýn toplumsal meþruiyeti artýyor.

En devletçi, en ulusalcý ama idrak ve izanýný kaybetmemiþ kesimler bile þayet ölümlere kesin çözüm getirecek ise askeri çözüm dýþýnda bir çözüme sýcak bakmaya baþladýlar.

Ölümlerin sonlanmasý için devletin herkesle görüþebileceði fikri artýk ortalama bir vatandaþ için çok yabancý bir fikir hiç deðil.

PKK’nýn saldýrýlarý, artan ve askeri yöntemlerle önlenemeyen ölümler toplumu bugün müzakerelerin meþruiyeti noktasýna getirmiþ bulunmaktadýr, bu durum da kanýmca önemli ve olumludur.

Devletin bir bölümünün de bu sürece örtük yöntemlerle, negatif edimlerle, destek verip vermediðini bilemem; verdi ise, ve bu destek gerçekten nihai bir barýþ için ise bu da çok yanlýþ bir iþ olarak deðerlendirilmeyebilir.

Siyasi otoritenin en önde gelen sözcülerinin de birileriyle, kim olduklarý çok da önemli olmayabilir, yeter ki, temsil yetenekleri ya da en azýndan temsil vekaletleri olsun, müzakere edebileceklerini açýklamasýnýn da bu konjoktüre rastlamasýnýn tesadüf olup olmadýðý tartýþýlabilir.

Kürt meselesinin çözümünde çok önemli bir dönemeçte olduðumuzu düþünüyorum; PKK, bu günlerde, müzakere öncesi elini güçlendirmek için vahþeti týrmandýrmak isteyebilir, bu kötü ama dikkate alýnmasý gereken bir ihtimaldir.

Daha da kötüsü, nihai sonucu barýþ olabilecek bir süreçten rahatsýz olanlarýn, hem devletin, hem de PKK’nýn içinde olabilirler, bu süreçte nasýl bir karþý hamle yapabileceklerini tam kestiremiyoruz.

1993’te, 33 silahsýz asker öldürülürken cinayetler barýþ ortamýný olanaksýz kýlýyordu ama bugün gelinen noktada, paradoksal olarak, her cinayet, her þehit cenazesi türk toplumunda barýþ arayýþýný güçlendiriyor, müzakere þansýna meþruiyet kazandýrýyor.

Ama, 33 eri 1993’te þehit eden zihniyet, aktörler bugün barýþ sürecini týkayacak, cenaze dýþýnda baþka melanetler de üretebilirler, bu topraklarda oyunun sonu yoktur, müzakereleri meþru bulmaya baþlayan türk kamuoyunun da zaten açýkta, þehitler dýþýnda da baþka çok sayýda sinir ucu mevcuttur.

Bugünler çok önemli, her hamleyi, kimden gelirse gelsin, iyi analiz etmek, hamlenin arkasýnda, gözükenler dýþýnda baþkalarýnýn da olabileceðini unutmamamýz lazým.

twitter.com/KarakasEser