Deniz Baykal’ýn “yeni anayasaya hayýr” konuþmasýný dinlerken aklýma üþüþmüþtü.
Deniz Bey, partisinin görüþlerini yansýtmýyordu da, bir yerlere selam çakýyor gibiydi...
Hani, seks kaseti patlar patlamaz, acul bir gayretle ve Pensilvanya’daki zatý iþaretle, “Ýnandým. Ýkna oldum. Hassasiyetine teþekkür ederim” gibilerden bir açýklama yapmýþtý ya... Konuþmasýndan o tadý aldým.
Bir yerleri temin ediyor gibiydi...
Bir yerlere, “Ýþte görevimi yapýyorum” der gibiydi...
Bir yerlerden anlayýþ dilenir gibiydi.
Her bakýmdan tuhaf ve talihsiz bir konuþmaydý.
Tuhaftý, çünkü kendisini o konuþmaya icbar eden olaylarýn müsebbibi, yine kendisiydi. E-muhtýracýlarla aðýz ve fikir birliði yapýp ortaya 367 gibi bir garabetin çýkmasýna neden olmasaydý, bugün o konuþmayý yapmak zorunda kalmayacaktý.
Talihsizdi, çünkü kullandýðý sözcükler ve ölçüsüz celadeti, hâlâ kaset travmasýndan çýkamadýðýný gösteriyordu. Belki de, “Bir yerleri temin edersem, sonucu daha aðýr olabilecek bir hamleyi önlerim” diye düþünüyordu. Yani, hâlâ FETÖ’den korkuyordu.
Kasetin yayýnlanmasýný müteakip geliþen olaylarý bir hatýrlayalým:
BÝR- Kaset, AK Parti politikalarýný destekleyen ve CHP’ye muhalefet ettiði varsayýlan bir internet sitesinde yayýnlandý. (Sitenin kurucu isimlerinden olan ve sonradan kaset naþiri olarak ün yapacak þahsýn FETÖ’den tutuklu olduðunu hatýrlayalým. Yani kaset, FETÖ’yle iltisaklý bir sitede deðil, “AK Parti’liymiþ gibi” yapan bir sitede yayýnlanýyor.)
ÝKÝ- Kasetin yayýnlanmasý, Doðan Medya Grubu’nda, niyeyse, þok etkisi yarattý ve iki gün boyunca “Sakýn býrakma Baykal... Þantajcýlara boyun eðme Baykal... Bizi terk etme Baykal...” türünden haberler ve yorumlar okuduk. Üçüncü gün, “Bir dakika orada durmamalýsýn Baykal... Derhal istifa etmelisin Baykal...” baskýlarý baþladý.
ÜÇ- Baykal istifa etti. Ýstifadan önce Pensilvanya’dan “Bizim cemaatin kaset iþiyle bir alakasý yok” türünden son derece tuhaf bir açýklama gelmiþti. Baykal, hem istifa ettiðini açýkladý, hem de Pensilvanya’daki zata teþekkürlerini yolladý: “Fetullah Gülen Bey’e inanýyorum. Hassasiyeti için teþekkür ederim.” (Soru þu: Türkiye’de, kendilerini “cemaat” olarak tanýmlayan baþka topluluklar da var; niçin onlar “bizim kaset iþiyle bir alakamýz yok” demiyorlar da, Fetullah Gülen alýnganlýk gösterip açýklama yapma gereði duyuyor? Ýlginç, deðil mi?)
DÖRT- Baykal istifa edince, Doðan Medya Grubu’nun memurlarý dâhil, bütün parmaklar Kemal Kýlýçdaroðlu’nu iþaret etti. Kýlýçdaroðlu önce, “Hayýr, genel baþkanlýða aday olmak istemiyorum” dedi. Baykal’la görüþtü. Baykal’ý da genel baþkan olmak istemediðine inandýrdý. Sonra (kimlerle teþrik-i mesaide bulunduysa), çýktý, “Aday oluyorum” dedi. Aday oldu ve ittifakla CHP genel baþkanlýðýna seçildi.
Dün, Akþam gazetesinde ilginç bir haber yayýnlandý.
Esasýnda “dehþet” demem gerekirdi.
Gazete, CHP eski Genel Baþkan yardýmcýsý Onur Öymen’i konuþturmuþ. (Yeri gelmiþken, harika haberciliðinden dolayý Akþam gazetesini kutluyorum.)
Haberin ayrýntýsýna girmeyeceðim, küçük bir özet yapýp býrakacaðým.
Onur Öymen’in anlattýklarýna göre, Deniz Baykal’a kaset komplosunu CIA (yani Amerika) kurmuþ. FETÖ’yü de “maþa” olarak kullanmýþ.
Öymen, iddialarýný belgelerle, gizli yazýþmalarla ve raporlarla destekliyor.
Mesela, Amerikalýlarýn yayýnladýðý 60-70 sayfalýk bir rapordan söz ediyor.
Kendisinden dinleyelim: “Bu raporda siyasette deðiþiklikler olacaðý, Baykal’ýn istifaya zorlanacaðý yazýyor. Bunu yazdýklarý tarih Ekim 2008... 60-70 sayfalýk bu raporu 2009 baþlarýnda bana getirdiler. Ben de hem Baykal’a, hem de Kýlýçdaroðlu’na okuttum. Sivil toplum kuruluþunun hazýrladýðý bir rapor diye bir deðer vermediler. Kemal Bey, ‘Aaaa öyle mi?’ diye tepki gösterdi. Kaset komplosu yokken bu belgeler vardý.”
Görüyorsunuz, deðil mi?
Kýlýçdaroðlu’nun, kendisine genel baþkanlýk kapýlarýný açacak raporu okuduðunda nasýl tepki verdiðini görüyorsunuz... “Aaaa, öyle mi?”
Elbette öyle...
Bu rapor bir þey deðil... Elbette daha fazlasý var!