Prof. Dr. Erdem YEÞÝLADA
Prof. Dr. Erdem YEÞÝLADA
Tüm Yazýlarý

Komþunun tavuðu

Nasrettin Hoca fýkralarý veya halk deyiþlerindeki akýlcý nükteler, mesajlar bazen sayfalar dolusu yazýnýn anlatamadýðý durumlarý kýsaca anlatabiliyor; anlatýrken de düþündürüyor. Halk arasýndaki bu deyiþlerden biri olan ve hepimizin çok iyi bildiði “Komþunun tavuðu komþuya kaz görünür”  deyiþi bu günkü yazýmda bahsetmek istediklerimi çok güzel özetliyor.

Yeni yýlla birlikte gazetelerde 2015’de hayatýmýza girecek yeni saðlýklý besinler listeleniyor. Tabii bir sürü saðlýk iddialarý ile. “Bir yeþil sebze olan ‘kale’ nin Amerika’da Los Angeles’da en önemli besin olduðu, ancak bizim geriden geldiðimiz ....” ifade ediliyor. Kale denilen bitki Karadenizlilerin baþ yemeði ‘karalahana’nýn ta kendisi. Sanýrým bu durumda dünya bizi takip ediyor! Þüphesiz lahana, brokoli, kýrmýzý lahana gibi lahana ailesi sebzelerinin taþýdýklarý kükürtlü bileþiklere baðlý olarak saðlýðýmýz için ne kadar yararlý olduðunun bilincindeyiz. Ancak karalahananýn iyodu hapsedici özelliði nedeniyle saðlýklý diye fazla miktarda tüketiminin vücutta iyot emilimini engelleyerek tiroit iþlevlerini olumsuz etkileyeceðini unutmamak gerekir.

Süper besinler olarak adlandýrýlan ithal meyve ve sebzeler arasýnda neler yok ki; Kinoa (Chenopodium quinoa), goji berry (Lycium chinense), acai berry (Euterpe oleracea), avocado, matcha (toz edilmiþ yeþil çay), yeþil muz (plantain)...  Kiminin çözünebilir lif oraný yüksek, kiminin antioksidan etkisi çok yüksek, kimi saðlýklý yaþam için gerekli tüm esansiyel amino asitleri taþýyor, kimi yüksek enerji deðerine sahip, kimi ise zayýflatýyor. Biz insan saðlýðý için altýn kýymetindeki zeytin yaðýnýn bile kýymetini bilemeyip, kalp hastalýklarýný önlüyor diye mýsýrözü yaðýný baþtacý etmedik mi? 

BÝTKÝSEL ÝLAÇ MODASI

Benim gençliðimde her yýl bayan/bay giyim modasý deðiþir, moda deðiþti diye yenileri alýnýrdý ‘Tüketim ekonomisi’. Gözlemime göre artýk giyim modasýnda deðiþim bu kadar belirgin deðil ama her yýl deðiþen besin ve bitkisel ilaç modasý revaçta. Ama ne hikmetse hep yurt dýþýndakiler. Maalesef kendi deðerlerimizi bilmiyoruz. Bu nedenle kendi ürünlerimizi baþkalarýna pazarlayamadýðýmýz gibi yurtdýþýnda allanýp pullanan besin ya da besin desteði veya bitkisel ilaçlarý bir mucize olarak görüp ithal ediyoruz, kullanýyoruz. Mesela, birkaç yýl öncenin baþtacý ‘altýn çilek’, uzun yaþamýn sýrrý olarak ithal edildi ve daha sonra içerisine zayýflama ilacý katýlýp ‘zayýflama sýrrý’ olarak pazarlandý. Artan talep nedeniyle bir çok çiftçimiz ülkemizde yetiþtirmeye baþladý. Ama altýn çilek ‘teneke’ bile çýkamadý, ürün ellerinde kaldý. Ticari pompalama örneði.  

Aslýnda besinlerin yararlý etkilerini yetiþtiði coðrafyaya baðlý olarak gösterdiklerini düþünüyorum. Mesela, Uzakdoðu toplumlarýnýn çok kullandýðý soya ürünleri izoflavonlar bakýmýndan zengin. Bu toplumlarda kemik erimesi, meme kanseri vakalarýnýn daha az gözlemlenmesi ve menopoz döneminde kadýnlarda ter basmasý, huzursuzluk gibi vazomotor þikayetlerin daha hafif geçmesi bu grup bitki bileþenlerinin östrojenik etkisi ile iliþkilendiriliyor. Ancak izoflavonlarýn etkili olabilmesi için bu maddenin baðýrsaklarda bulunan yararlý bakteriler tarafýndan ‘ekuol’ adý verilen bir yapýya dönüþtürülmesi gerektiði bilimsel olarak ortaya konulmuþtur. Halbuki Batýlý toplumlarda bu yararlý bakteri ancak dört kiþiden birinin baðýrsaðýnda bulunurken, Uzakdoðulu bireylerde her üç kiþiden ikisinde bulunmuþ. Dolayýsýyla batýlý bireylerde ayný yararý gösterme olasýlýðý yüzde 25 iken uzakdoðulularda yüzde 60’dan fazla. 

Peki sorunun çözümü nedir? Anadolu, dünyadaki en zengin bitki çeþitliliðine sahip topraklardan birine sahip. Yapýlacak þey meyve, sebze ya da halk ilacý olarak kullanýlan bitkilerimizin saðlýk için yararlarýný kalitesi yüksek araþtýrmalar ile ortaya koyup, bu etkilerini ticari olarak ön plana çýkarabilmekte. Tabii bunun için bilim adamlarý ile ticareti yapacak kurumlarýn ortak çalýþmasý gerekiyor. Diðer taraftan, yazýlý ve sözlü basýnda ya da sosyal aðlarda bu konuda haber yapanlarýn tutumu da önemli. Yani internetten neci olduðu belirsiz kiþiler tarafýndan yazýlan bazý yazý ve yorumlarý okuyup, gerçeðini öðrenmeden, Paris’te, New York’ta  ‘popüler eðilim’ diye haber yaparak insanlarý özendirenlerin...