Kontrollü darbe diyen adamı ancak böyle durdurabilirsin!

15 Temmuz darbesinin bastırılmasında görev alan kamu elemanlarına “yargılanmama güvencesi” getirilmiş mi?

Evet, getirilmiş…

Ne zaman getirilmiş?

Geçen yıl Kasım ayında bu konuda bir düzenleme yapılmış.

Peki, CHP’liler neredeymiş?

Neden patırtı çıkarmamışlar?

Meral Akşenerve çevresi, “Bu kısmi bir aftır, böyle şey olmaz” diye neden kıyametleri koparmamış?

Memleketimin “hukuk hassasiyetine sahipmiş gibi” yapan aydınları, “Hayırdır, istikbaldeki iç savaşa hazırlık yapıyorsunuz da, bu savaşta görev alacak kamu görevlilerini şimdiden koruma altına mı alıyorsunuz?” diye neden cin fikirli yorumlarda bulunmamış?

Şimdi son düzenlemeyi tartışıyorlar.

Darbenin bastırılmasında görev almış sivilleri koruyan, daha doğrusu o sivilleri “15 Temmuz kontrollü darbedir” diyenlerin istikbaldeki yargılamasından muaf tutacak yasal düzenlemeye itiraz ediyorlar.

Efendim, siviller terörün bastırılmasında kullanılamazmış...

Bu düzenleme iç savaşa davetmiş...

İnsanlar sokakta birbirinin kafasına sıkarmış...

Böyle rezalet olmazmış...

Hitlerde böyle yapmış, vs...

Düzenlemedeki ifadeler gayet açık oysa: “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadığına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında herhangi bir yargılama yapılmaz.”

Hükümet yetkilileri, düzenlemenin “15-16 Temmuz’la sınırlı olduğunu” açıkladılar ama sarahaten çizilmiş bu “çerçeve” bile kötü niyet sahiplerini ikna etmeye yetmedi.

Efendim “devamı niteliğindeki eylemler” ifadesi, geleceğe şamilmiş. Gelecekteki suçluları korumayı amaçlıyormuş...

Bunu nerden biliyorsunuz?

Kanun koyucu geleceğe şamil “muafiyet” getirebilir mi?

Böyle bir şey teknik olarak (“hukuk tekniği” açısından) mümkün mü?

Elbette değil.

Maksat kıllık yapmak ve darbeye karşı “sivil mukavemeti” caydırıcı olmaktan çıkarmak...

Maksat sadece bu!

Geçen yıl Kasım ayında çıkarılan kanunda, “15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında karar alan, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile Olağanüstü Hal süresince yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında karar alan ve görevlerini yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari ve cezai sorumlulukları doğmaz” deniliyordu.

FETÖ’yle mücadele eden “Emniyet” ve “Yargı” birimleri bu şekilde korumaya alınmıştı.

Darbenin bastırılmasında görev alan, dolayısıyla canını ortaya koyan siviller için de bir “koruyucu kalkan”a ihtiyaç vardı.

Bu sağlanmış oldu.

Çünkü 15 Temmuz direnişine karşı “rövanşist” duygular besleyenleri ancak bu şekilde (yasayla) durdurabilirsiniz!

 

HAMİŞ

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “kontrollü darbe” demişti. Yani 15 Temmuz direnişini kriminalize etmişti... Demek ki, tarihin en onurlu direnişini gerçekleştiren sivilleri Kemal Bey gibilerin insafına terk etmemek gerekiyormuş.