Geçen Cuma, bütün gün Silivri duruþmalarýný izledim.
Tam bir tiyatro.
Utanmazlýðýn, yalancýlýðýn, yüzsüzlüðün, alçaklýðýn bu kadarýna pes doðrusu.
Asker kýlýðýndaki FETÖ'cü teröristler kendilerine verilen yeni rolü oynuyorlar.
Hepsinin savunmasý bir.
Bir elden çýkmýþ savunmalar, mide bulandýrýcý.
Uzun mu uzun.
Ýnsan aklýyla alenen alay ediyorlar.
Hepsi suçsuzmuþ meðer!
Hepsi büyük çaplý bir terör ihbarý üzerine sokaða çýkmýþlar meðer!
Hepsi emir-komuta zinciri içinde hareket etmiþler meðer!
Hiçbirisi FETÖ'cü deðilmiþ meðer!
Ve hiçbirisi FETÖ'cüleri tanýmýyormuþ!
Utanmadan niye sanýk sandalyesinde bulunduklarýný sorguluyorlar adeta.
Yalancýlýklarý çapraz sorgu aþamasýnda ayan beyan ortaya çýkmasýna raðmen piþkin piþkin konuþmaya devam ediyorlar.
"Ben yapmadým, kimin yaptýðýný da bilmiyorum!" yollu savunmalarý dinlerken zor tutuyorum kendimi.
Þehit aileleri haklý olarak tepkilerini açýða vuruyorlar.
Mahkeme baþkaný büyük bir maharetle bir yanda sükuneti saðlamaya çalýþýrken, öbür yanda milletine yakýþýr bir tavýrla, milleti adýna sorgulama yapýyor.
Sorduðu sorular davanýn tüm ayrýntýlarýna vukufiyetini ortaya koyuyor.
Mahkeme baþkaný, mahkeme savcýsý ve avukatlarýn sorularý karþýsýnda yalanlarý bir bir ortaya çýkan FETÖ'cü alçaklar "yapmadým, görmedim, bilmiyorum!" yalanlarýnýn arkasýna sýðýnmayý sürdürüyorlar.
Sanýk avukatlarýndan bazýlarý sanýklardan daha fazla tahrikçi bir rol oynuyorlar.
Kimisi kurnazca yapýyor bunu, kimisi tahrik edercesine.
Þehit ailelerinin hassasiyetine dokunan her bir cümle ve davranýþ tepkiyle karþýlanýyor.
Tahrik eden kendileri, sonra da kalkýp adil bir yargýlanma zemini yok diyen de kendileri.
Belli ki o bazý avukatlara biçilen rol de bu...
Hem bir tiyatro oynanýyor, hem bir tahrik siyaseti izleniyor.
Oturduðum yerde kendimi zor tutuyorum.
Takým elbiseleri içinde mahkemeye getirilen alçak FETÖ'cü darbecilerin, o gece üstümüze ölüm yaðdýran namertlerin tavýrlarý sinir bozucu.
O darbeciler, o kýlýkla mý mahkemeye çýkartýlmalý?
Ýsyan ediyorum...
Onlarýn baþtan sona yalanla örülü, ayný merkezden çýkma savunmalarýný dinledikçe beynime üþüþen ve yüreðimi sýkýþtýran þu sorularla cebelleþiyorum:
Peki bu darbeyi kim yaptý?
Sahi bu ülkede bir darbe kalkýþmasý mý oldu?
Ýçimdeki isyan büyüdükçe büyüyor.
Ýtirazlarýmý sessizce sürdürüyorum: "Hadi varsayalým siz FETÖ'cü deðilsiniz ve darbeye de bilerek katýlmadýnýz. Peki bu darbeyi kim yaptý? FETÖ'cüler yapmadýysa kim yaptý?"
Bu yönde sorulan sorulara utanmazca bir yalanla karþýlýk veriyorlar: "Bilmiyorum!"
Bir albay, o gece emri kimden aldýðýný bile hatýrlamadýðýný söyledi.
23:10'da üst komutanlýkça kendisine ulaþtýrýlan yazýlý emri okumaya fýrsat bulamadýðýný söylerken, 23:20'de paletli tanklarý ve askerleri kýþladan 10 dakika gibi kýsa bir sürede nasýl çýkartabildiði sorusuna cevap veremedi.
Baktým konuþurken ayaklarý titriyordu...
Bir yanda korkuyorlar, bir yanda korkularýný belli etmemeye çalýþýyorlar.
Þunu gördüm açýkçasý: Kýlýçdaroðlu'nun "kontrollü darbe" söylemi hem FETÖ'cü darbeciler, hem de onlarýn avukatlarý tarafýndan bilinçli bir savunmaya dönüþtürülmüþ!
Savunmanýn ana ekseni bu tez üzerine oturtulmuþ!
Bu da gösteriyor ki bu tezin sahipleri ayný merkezin elemanlarý.
Bu da aralarýndaki örgütsel baðý veya dayanýþmayý gösteren bir delil bence.
FETÖ'nün siyasi ayaðýný merak edenler, darbecilerin savunmalarýnda yaslandýðý ana teze baksýnlar.
Bir de o ana tezi kimin/kimlerin savunduðuna.
Dahasý, FETÖ'cülerin gazeteleri ve televizyonlarý kapatýldýðýnda kimlerin canhýraþ bir þekilde onlarýn yardýmýna koþtuklarýna bir baksýnlar.
***
FETÖ'cü darbeciler mahkeme salonlarýnda adeta bir tiyatro sergiliyorlar.
Böyle devam ederse hem dava sulandýrýlýr, hem de þehit ailelerinin hassasiyetleri derin bir yara alýr.
Sadece þehit ailelerimizinki deðil, milletimizin yüreði de burkulur.
Hepimiz inciniriz fazlasýyla.
Darbeyle/darbecilerle hukuk içinde hesaplaþmanýn baþkaca yolu olmalý.
Kendilerine biçilen "masum-suçsuz" rolünü arsýzca oynayan o yalancýlar mahkeme huzuruna o takým elbiseler içinde çýkartýlmamalý.
Salondan bu duygularla ayrýlýrken inancýmýn bilendiðini hissettim.
Daha yapacak çok iþimiz var.
Kendilerini çok iyi kamufle eden ve yalan konusunda sýnýr tanýmayan korkunç bir örgütle karþý karþýya bulunuyoruz.
Davayý hem sulandýrmaya, hem de itibarsýzlaþtýrmaya çalýþýyorlar.
