Konuşma, kör ol...

Milli Takım tamam mı devam mı maçına çıkmaya hazırlanıyor ya, Beşiktaşlı futbolcular açıklama yapmış, “Emre, Volkan ve Caner ile ancak iş icabı konuşuruz, samimi olmayız” Milli Takım bunun adı iyi mi?  Futbolcusu bu da taraftarı farklı mı sanki? Dortmund maçında kendi kalesine gol atan Semih’e taraftarın attığı twit:

“Keşke o mangal kazasında kör olsaydın da Galatasaray kurtulsaydı senden” Hadi bu bireysel şuursuz diyelim, genel çok mu farklı? Her Şampiyonlar Ligi maçında meşale yakıp hem kulübünün sicilini bozmak hem para cezasına çarptırmak yetmedi şimdi Avrupa kupalarından ihraç noktasına geldi Galatasaray... Emre tahrik etmiş, Semih hata yapmış olabilir, sahada olan sahada kalır diye bilirdik.

Kızgınsın, kırgınsın ama gazetelere açıklama yapıp artık samimi olmayız demenin ne manası var...

***

Bir uçağın güvenli olarak kalkması, uçması, inmesi için teknikten uçuş ekibine kadar herkesin sorumluluğu vardır. Sivil havacılıkla ilgili bir haber sitesi var o ve o haberlere yapılan yorumları okuyorum uzunca bir süredir.

Teknik personel uçucu personele sallıyor, pilotlar kaptan pilota, sivil kökenliler asker kökenlilere, asker kökenliler sivil pilotlara, Türk pilotlar yabancı pilotlara, inanılır gibi değil yazılanlar... Nasıl beceriyorlar acaba aynı anda aynı yerde birbirlerinden bu kadar nefret etmeyi?

***

Gazetelerin internet sitelerinin bir kısmı yorum alıyor ya, zamanınız olduğu bir gün okuyun bakın neler yazıyorlar? Youtube’da Kobani videosunun altında, twitter’da yazanlara bir bakın sonra.

Herkes herkesin kendisi gibi düşünmesini istiyor, farklı düşünene yaşam hakkı tanımıyor.

İnanılmaz bir zaman, inanılmaz bir enerji harcanıyor nefrete.

Bu kadar çok nefret edebilen insanlar mutlu olamazlar ki diye cümlelere giriyorum ara sıra hariçten gazel okuyan nefretini bana döndürüyorlar...

***

Eskiden Fenerbahçe ya da Galatasaray’ı sevmek ön plandaydı şimdi rakip takımdan nefret etmek belirleyici oldu.

Önemli ve üzerinde durulması gereken bir dönüşüm bu.

Benim gibi düşünmeyenler iktidarda kalmasın diye askeri darbe ya da ekonomik kriz duasına çıkanları gördük.

Daha fakir olmayı, demokratik haklarının askıya alınmasını nasıl kabul eder insan, ettiler hem de sevine sevine. Ve şimdi Milli Takım için ter dökecek futbolcuların ancak mecbur kaldıklarında konuşacaklarını öğreniyoruz.

Bu işe iki tür önlem alabiliriz.

Birincisi ve kolayı milli maçlar öncesinde derbi karşılaşması oynatmamak.

İkinci ve olması gerekense bu kadar nefret yeter demeyi becermemiz.

Birisi, bir yerden başlasa arkası gelecek ama ilk başlayan kim olacak acaba?