Köprü deðil ‘gelecek’ temellendi

29 Mayýs 2013... ANLAYANA çok önemli mesajlar býrakarak tarih sayfalarýndaki yeri aldý. Bir Türk vatandaþý olarak Mayýs ayýnýn 29. Günü gördüklerimden çok etkilendim ve kendim, çocuklarým, torunlarým adýna umutlandým...

Sevgili dostlar, bu yazýyý yazdýðým saate kadar okuduðum gazeteler ve yapýlan görüntülü haberlerin çoðunda maalesef ayný detaylarý gördüm; Yavuz olur muydu, olmaz mýydý, onu mu yaptý, bunu mu yaptý...vs...vs...

Ey bakýp da görmeyenler, duyup da anlayamayanlar; býrakýn “olmayan yerden alev çýkarma sevdasý ile” takýldýklarýnýzý, dün atýlan temelin ne “olduðunu”, neyi sembolize ettiðini anlamaya çalýþýn... Yapamýyor musunuz, o zaman ben elimden geldiðince size yardým etmeye çalýþayým...

Gelin tam temel atýlýrken çekilen resme bakalým ve birlikte düþünelim. Kimler var? Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaþkaný, Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Baþbakaný, Ýstanbul Müftüsü...

Bu tespit sonrasý soralým; bu birlikte duruþun anlamý ne? Çok açýk, tek tek makam ve isim olarak düþünelim;

1- Cumhurbaþkaný: Bayraktaki forslar ile tarihte kurulan büyük devletlerimizi,

2- TBMM Baþkaný: Türk halkýnýn iradesini, son kurduðumuz devleti yönetmek için ortaya koyduðumuz sentezi,

3- Baþbakan Erdoðan: Makam olarak Türk Halkýnýn tercihin, Orta Doðu-Orta Asya coðrafyasýnda atan her kalbin idealini ve dünyanýn her bölgesinde ezilen halklarýn ve bireylerin dik duruþunu, ümidini,

4- Ýstanbul Müftüsü: Maneviyatýmýzý, bu topraklardaki duruþumuzu, varlýðýmýza anlam veren Ýslam dinimizi...

Sevgili dostlar, resmi oluþturanlara baktýðýmýzda þimdi “29 Mayýs 2013’te çekilen” fotoðraf çok daha anlamlý. Atýlan temel “köprü” temeli deðil, atýlan temel “YENÝ ETKÝ ALANIMIZIN” ÝLK HARCI... 1400’lerden itibaren bizi her türlü yolu kullanarak 1900’lerde “Ankara-Ýstanbul” hattýna sýkýþtýran “tek diþi kalmýþ canavara” karþý bir manifesto!

Ne diyoruz? Açýkça þunu söylüyoruz; nasýl kafa ile bedeni ayýrýp bizi “inorganik” bir þekilde “kutuya” doldurduysanýz, biz þimdi o kalýptan çýkýyoruz ve eski CÝHANÞÜMUL gücümüze dönmek için burada ilk harcý karýyoruz”! Biz eskisi gibi Orta Asya’da da, Orta Doðu’da da, Afrika’da da, Balkanlar’da da varýz ve güçlenerek her anlamda var olmaya devam edeceðiz... Bu noktada bir not daha düþmek istiyorum; Yavuz Sultan Selim çok doðru bir tercih olup, Mýsýr’ý Sezar’dan sonra savaþarak alan tek komutandýr. Ýlk Halifedir ve Orta Doðu-Afrika çizgisinde “SINIRLARIMIZI” ve VARLIÐIMIZI yeniden tanýmlayan bir isimdir...

Sonuç: Kimseden çekinecek, korkacak, doldurulduðumuz kalýplar içinde içimizden geleni haykýrdýðýmýz için özür dileyecek deðiliz. BÝZ, ESKÝ GÜCÜMÜZE, CÝHANÞÜMUL varlýðýmýza dönmek için yola çýktýk, bunun için çalýþýyoruz ve bu attýðýmýz adýmlar için de kimseye hesap vermek zorunda deðiliz... Geçmiþte, bu ülke adýna “tek diþi kalmýþ canavar” ve uzantýlarýna “KÜÇÜK KALMA” sözü verenler olabilir ama artýk o sözler GEÇERLÝ DEÐÝL... YENÝ TEMEL VE ÜSTÜNE KURULACAK YAPI hepimize hayýrlý olsun! Ýngilizlerin bana çizdiði sýnýrlarda deðil, ECDADIMIN bana býraktýðý emanet üzerinde varlýðýmý, kültürümü, medeniyetimi ve DÝNÝMÝ sonuna kadar yaþayacaðým... Bu yola artýk çýkýldý, dönüþü yok...