Korku diz boyu: ''Türkler geliyor, Türkleeerrrr!!!''

Bundan üç beþ yýl önce, hiç bir Batýlý devlet ya da hükümet baþkanýn ayaða kalkýp, "Türkiye bizim iç iþlerimize karýþýyor, seçimlerimizi yönlendiriyor" diyeceðini düþünemezdik bile. Böyle bir þey söz konusu olmazdý olamazdý.

Gelin görün ki Fransa CB'ný Macron, Türkiye'nin Fransa'da yapýlacak seçimlere karýþacaðýný, seçmeni yönlendireceðini söylüyor. Buna verecek cevap var olmasýna da ama terbiyemiz müsait deðil!!

Dahasý Tayyip Beyin kendine Atatürk'ü "model" olarak aldýðýný, Batý'yý hedef olarak bellediðini söylüyor. Macron, saçmalamaða baþladý mý sýnýr tanýmýyor. Tayyip Bey'in Atatürk'ü kendine model olarak seçmesi bir yana Atatürk'ün, Batý'yý hedef almasý saçmalýðýna söyleyecek hiç bir laf yok! Tayyip Erdoðan'la rahmetli Mustafa Kemal Atatürk arasýnda daðlar kadar fark var, dünya görüþleri açýsýndan... Adam ne Atatürk'ü tanýyor ne de tarih biliyor. Laf olsun torba dolsun örneði, konuþmuþ olmak için konuþuyor!

Türkiye'yi bilen, hele de Türk insanýný yakýndan tanýyan tek Batýlý lider Angela Merkel olsa gerek. Ben Merkel'in bir gün olsun Türkiye aleyhine abuk subuk konuþtuðunu duymadým. Bu daha çok Fransýz "devlet adamlarýna" özgü.

Macron öncesi Sarkozy de böyle saçmalardý sýk sýk. Þimdilerde, neden Türkiye'yi hedef alan konuþmalar yaptýðýný anlatýyor:

"Her þeyden önce Türkiye Avrupa coðrafyasýnda deðil...dahasý Avrupa'nýn deðerlerine yabancý; kültüründen de hayli uzak!"

Aslýnda söylemek istediði þu da çekiniyor: "Türkiye Hýristiyan deðil! Bizim için de Hýristiyan olmayanlar ikinci sýnýf insandýr!"

Hele de inançlý, dinine saygýlý bir devlet adamýysanýz Tayyip Bey gibi, o zaman aðzýnýzla kuþ tutsanýz bu Ýslam düþmaný adamlara yaranamazsýnýz.

Ýslam düþmanlýðýnýn en yaygýn olduðu ülke ABD'dir aslýnda. Salt Ýslam düþmanlýðý deðil eðer Beyaz ve Protestan deðilseniz, ne yaparsanýz yapýn Amerikalý sizi insandan saymaz kolay kolay. Ha Kore'ye asker yollar ve Amerikalý askerleri yerine sizin Mehmet'iniz o topraklarý kanýyla sularsa, az da olsa size yakýnlýk duyar, örneðin NATO'ya girmenize izin verirler. Ama hafýza bu; unutuverir Kore'yi falan kýsa sürede. Hatta, Johnson gibi köylüler kalkýp, "Ne Kore'si yahu! Vietnam'da niye yoktular?!"

Ne yazýk ki bizim hiç bir devlet adamýmýz kalkýp da, "Ne Vietnam'ý?? Avustralya dýþýnda yanýnýzda kim vardý Vietnam'da!" demedi, diyemedi!

Þimdi, Türkiye, savunma sanayiinde dev adýmlar attýkça, SÝHA'lar gökleri ele geçirdikçe bir paniktir baþlýyor Avrupalý'larda ve yüz yýllar öncesinden bir çýðlýk yükseliyor o saat:

"Anneciim anneciimmmmm.. Türkler geliyor!!"