Son yýllarda baþarýsý oldukça artan Türk korku sinemasýnda önemli bir yer edineceðe benzeyen, gerilim-dram türündeki Zohak filmi baþrol oyuncularý Seda Kement ve Erkan Çelik ile film, oyunculuk ve Türk korku sinemasý üzerine keyifli bir sohbet gerçekleþtirdik.
- Senaryo size nasýl ulaþtý?
Seda Kement: Ýki ay önce oynadýðým Elim Sende filmi yeni bitmiþti, orada styling yapan arkadaþým “Bir korku filmi var görüþmek ister misin” dedi ve senaryo bana ulaþtý. Ýlk senaryoyu gördüðümde kuþkularým vardý ama þuan psikolojik gerilime dönen olaðanüstü bir film çekiyoruz ve içinde olmaktan çok mutluyum.
Erkan Çelik: Menajer ve yapým þirketleri vasýtasý ile elime ulaþtý ve senaryoyu okuduktan sonra hemen içinde olmak istedim.
- Projeyi kabul etme sebebiniz nedir?
Seda Kement: Daha önce bir korku veya gerilim filminde hiç oynamadýðým için böyle bir deneyim edinmek istedim. Yönetmenimiz Adem Uður liderliðinde de harika bir ekiple tanýþmýþ oldum. Partnerim Erkan Çelik’i görünce de çok þaþýrdým. Çünkü senaryoyu okuduðumda kafamdaki Semih karakteri Erkan’ýn bire bir aynýsýydý.
- Oynadýðýnýz karakter nasýl biri?
Seda Kement: Filmde Canan karakterini oynuyorum. Canan sevgilisi tarafýndan sürekli þýmartýlan, hayatý travmalarla dolu bir karakter.
Erkan Çelik: Semih karakterini oynuyorum. Semih, iþ ve sosyal hayatýnda belli çizgileri ve kurallarý olan Ýzmitli zengin bir iþadamý. Canan’a duyduðu aþk yüzünden de baþýna geleceklerden habersiz.
- Rolünüze nasýl hazýrlandýnýz?
Seda Kement: Sýký bir gerilim, korku filmi izleyicisiyimdir. Çocukluðumdan beri izlediðim korku filmlerinin Canan karakterinin üzerinde büyük etkisi oldu. Burada dram veya komedi türüne nazaran düþünsel ve beyinsel olarak daha fazla efor sarf ediyorum.
Erkan Çelik: Okuma provalarý için sabahlara kadar uykusuz kaldým diyebilirim. Sonrasýnda role adapte olabilmek için durumu içselleþtirmem gerekiyordu. Rol arkadaþlarýmla çok sýk provalar yaptýk.
- Erkan Bey bir ayda iki filmde baþrol oynuyorsunuz, bu sizin için zor olmuyor mu?
Erkan Çelik: Kafir sinema filminin seti Ýstanbul’da, Zohak ise Ýzmit’te. Ýki filmde de baþrol oyuncusu olduðum için sahnelerim fazla, biraz yoruluyorum. Ama bir Çin atasözü derki ‘Eðer sevdiðin iþi yapýyorsan ömür boyu çalýþmamýþ gibi olursun’ gerçekten de öyle. Çoðu zaman gündüz ve gece iki sette birden çalýþmak durumunda kalýyorum. Ama çok profesyonel ekiplerle yürüyoruz, projelerdeki pozitif enerji benim bütün yorgunluðumu alýyor.
- Türk korku sinemasý hakkýnda ne düþünüyorsunuz?
Seda Kement: 4-5 sene öncesine kadar maalesef ki korku filmlerinde çok da baþarýlý sayýlmazdýk. Son yýllarda çok iyi korku filmleri çekiliyor ve bu da haliyle giþeye yansýyor. Ýyi filmlerle beraber korku filmi izleyici potansiyeli de ciddi bir artýþ gösterdi. Ýzleyicinin artýþý filmlerin çok daha iyi olmasýný saðlýyor. Bence artýk yabancý filmlerle yarýþacak filmlerimiz var. Efektlerimiz, arka plandaki çalýþmalarýmýz çok geliþti ve günden güne de geliþmeye devam ediyor. Bizim filmimiz de bunlardan biri.
Erkan Çelik: Aslýna bakarsanýz Türk yapýmý korku filmlerine olan raðbet her geçen gün artýyor. 2014 yýlýnda 10 film, 2015 yýlýnda 22 film ve geçen sene de 28 korku filmi yapýlan ülkemizde bu rakamlar gerçekliði de yansýtýyor diye düþünüyorum. Ýzleyici seri filmleri seviyor, gerçek hayat hikayelerini de farklý bir heyecanla izliyor. Bir korku filminde senaryonun dýþýnda beyazperdeye yansýyacak kurgunun da muhteþem olmasý gerekiyor. Zohak filminin kurgusunu, Ýranlý yönetmen Babak Adebi yapacak. Muhteþem bir iþ çýkacaðýndan hiç þüphem yok.