Korsan yayınlar çağı...

Periscope son dönem hayatımıza giren uygulamalardan birisi. Kişisel kullanım adına sorunlu bir alan şu an. 

Tamam gazeteciler çok sık kullanıyorlar ama kırmızı noktalı tarafları da var şu an Periscope yayınlarının.

Sabahın çok erken ya da gecenin çok geç saatlerinde ne yayın var diye bir bakarsanız demek istediğim daha iyi anlaşılır.

Neyse derdim Periscope’un nasıl kullanıldığı ya da bu uygulamaya dair düşündüklerimi anlatmak değil. Periscope korsan yayıncılığın kapılarını ardına kadar açtı ve mücadelesi çok zor bir alan bu.

***

Uygulamayı ilk kullanmaya başladığım gün o hafta vizyona giren bir Türk filminin sinema salonundan yayınını yapıyordu birisi.

Sonraki günlerde Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray maçlarını televizyon ekranı ya da stadyumlardan yayınlayanlarla karşılaştım.

Sadece Türkiye’de değil İngiltere’de de durum farklı değil futbol açısından. Amerika’dan seyrettiğim bir konser ve iki hafta önce biletleri binlerce dolara satılan boks müsabakası da yayını yapılanlar arasındaydı.

Peki nasıl mücadele edilecek bu işte? Tamam yayın yapılan numaraları tespit etmek mümküncde anında müdahale edip yayını kestirmenin imkanı yok.

Dava açsan, yayını yapan ticari bir gelir sağlamıyor nasıl bir dava olacak henüz emsal kararlar çıkmadı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Periccope’a karşı ne yapılabileceğini araştırıyor şu anda.

Amerika’nın dev yayıncılık şirketi HBO, Türkiye’de Lig Tv , Periscope yayını yapanlar hakkında dava açmaya hazırlanıyorlar.

Davalar açılacak, kararlar kesinleşecek ve sonra bir standart oluşacak. Sıkıntı, dünya üzerindeki hukuk sistemi henüz sosyal medyanın hızını ayak uyduramadı yani yasal boşluklar da var.

***

Daha beter seçenekler de var, mesela terör propagandası için kullanılması mümkün bu uygulamanın.

Üstelik kapalı devre yayına geçildiği takdirde ne yapıldığını görmek de çok mümkün değil.

Çeşitli ülkelerde, ücretli bireysel cinsellik yayınları başladığına dair haberler de var ama ne kadar doğru ya da yanlış bilmem.

Sonuç mu, bulunduğumuz çağ yayınların denetimini giderek daha da güçleştiriyor, kötülük belki iyilikten daha hızlı yayılıyor.