Allah’ýn iþleri... Geciken Avrupa gemileri yüzünden Kýbrýs açýklarýnda iki gün iki gece beklemek zorunda kalmamýz hayýrlara vesile oldu. Yola çýktýðýmýzda “Gazze’ye Özgürlük Filosu” henüz kamuoyunun gündeminde yeteri kadar yer etmemiþti. Medyanýn ilgisi sýnýrlýydý. Fakat Ýsrail’in bu iki gün boyunca yaptýðý ‘sansasyonel’ açýklamalar sayesinde büyük bir ilgi patlamasý oldu. Cumartesi günü Mavi Marmara gemisinden yapýlan canlý televizyon baðlantýlarýnýn sayýsý 130’dan fazlaydý. Gazze’de “Nuh’un gemileri” diye anýlan özgürlük filosu artýk dünyanýn en önemli gündem maddeleri arasýnda yer alýyor.
Gecikmenin bir faydasý da þu oldu: Gemilerdeki Filistin dostlarý birbirlerine iyice kenetlendiler, birbirleriyle iyice kaynaþtýlar, hemhal oldular. Ýsrailli yetkililer ‘Gemilere müdahale edeceðiz, eylemcileri kollarýndan tutup memleketlerine göndereceðiz, propaganda maksadýyla geldiklerini tespit ettiðimiz kiþileri ise tutuklayacaðýz’ deyip duruyorlar; fakat, cemaatle namaz ve niyazlarda, tadýna doyulmaz sohbet meclislerinde, ilahi ve marþ fasýllarýnda tek yürek olan bu toplulukla Ýsrail’in iþi o kadar kolay olmayacak. Müdahaleye elimizden geldiðince direneceðiz ve olur da korsanlarýn eline düþersek birbirimizi muhakkak kollayacaðýz, içimizden bir tek kiþiyi bile feda etmeyeceðiz inþaallah.
Korsanlar, evet! Ýsrail Dýþiþleri Bakaný Avigdor Lieberman (Gazze’ye atom bombasý atýlmasýný isteyen cani var ya, iþte o) “Ýsrail’in egemenliðini ihlale asla izin vermeyiz” derken öyle saçmalýyor ki, bazý Ýsrailliler bile “Bu kadar da olmaz!” diyorlar. Ýngilizceniz varsa Haaretz gazetesinin internet sitesine girip Lieberman’ýn açýklamasýyla ilgili haberin altýndaki yorumlara bir bakýn: “Gazze nere, Ýsrail’in egemenliði nere?” diye soruyor kafasý çalýþan Ýsrailliler. Gazze, Ýsrail deðil. Ýsrail iþgal bölgesi bile deðil (2005 yýlýnda Gazze’den def olup gitti Ýsrail ordusu. Giderken yanýna “yerleþimci” diye anýlan Siyonist milisleri de aldý). Gazze üzerinde Ýsrail’in hiçbir söz hakký yok. Gazze’nin denizi üzerinde de söz hakký yok. Uluslararasý hukuka göre Gazze’ye deniz yoluyla insani yardým engellenemez, hatta Gazze’yle ticaret bile engellenemez. Þu da var ki Ýsrail basýný bile Gazze açýklarý için “Ýsrail karasularý” demiyor, “Ýsrail’in kontrol ettiði sular” diyor. Bir yeri kontrol etmeniz, sizin o yerde meþru bir egemenliðinizin olduðu anlamýna gelemez. Gelseydi, Somalili korsanlar tarafýndan kontrol edilen sulara onlardan izinsiz girmek de uluslararasý hukukun güvencesi altýndaki egemenlik hakkýný ihlal anlamýna gelirdi. Hülasa: Ýsrail’in “Gazze’ye Özgürlük Filosu”na müdahalesi RESMEN korsanlýk olacaktýr. Yolcularýn gözaltýna alýnmasý yahut tutuklanmasý da RESMEN adam kaçýrma olacaktýr. Yani Ýsrail, gemilerde vatandaþlarý bulunan bütün devletlere (baþta Türkiye Cumhuriyeti) ve elbette uluslararasý hukuka meydan okumaya hazýrlanýyor. Gereði yapýlýr inþaallah.
***
Bu satýrlarý 30 Mayýs 2010 Pazar günü saat 14:00 civarýnda yazýyorum. Kýbrýs açýklarýndaki iki günlük bekleyiþimiz sona eriyor. Birazdan yola çýkacaðýmýz ve yeni bir mani çýkmazsa yarýn Gazze açýklarýnda olacaðýmýz söylendi. Bu arada, Ýsrail donanmasýnýn -Gazze açýklarýna girmemizi beklemeyip- bizi uluslararasý sularda karþýlamaya hazýrlandýðýna dair bir haber aldýk. Hayýrlýsý olsun. Duayla, niyazla, aþkla, þevkle, ileri!
***
Yarýn ve sonraki günlerde baþýmýza nelerin geleceðini bilmiyorum. Ama yeni bir dünyanýn þekillenmekte olduðunu ve “Gazze’ye Özgürlük Filosu”nun bu sürece önemli bir katký teþkil ettiðini, Cenâb-ý Hakk’ýn bizi büyük bir devrimde enstrüman olarak kullandýðýný iliklerime kadar hissediyorum. Filistin’in meþru baþbakaný Ýsmail Heniye’nin dediði gibi: “Gemiler Gazze limanýna ulaþsa da ulaþmasa da kazandýk.”
Yeni Þafak, 31 Mayýs 2010