Koruyucu aile modeli en iyisi ama daha iyisini yapmalýyýz

Meleðimle birlikte Ankara’dayýz. (http://www.star.com.tr/yazar/evimdeki-melek-yazi-1223838/)

Bizi bir araya getiren, ellerimizi, hayallerimizi, hayatlarýmýzý birleþtiren “koruyucu aile sistemi” üzerine düþünmek ve çalýþmak için.

Aile, Çalýþma ve Sosyal Hizmetler Bakanlýðý dün baþlayan bugün de devam edecek olan iki günlük bir çalýþtay düzenliyor çünkü.

Çalýþtayýn tam adý “Koruyucu Aile Temelli Çocuk Koruma Sistemi Çalýþtayý”.

Koruyucu aile alanýnda uzmanlaþmýþ isimler, meslek elemanlarý, konuyla ilgili STK temsilcileri, akademisyenler, Bakanlýk ve koruyucu aileler üç ayrý çalýþma grubuna ayrýlarak “daha iyisini nasýl yapabiliriz” diye gün boyu tartýþtý.

Çalýþtay’ýn bugünkü programý tamamlandýktan sonra, akþam 18.00’den sonra yazabiliyorum bu yazýyý. Zihnen yorgun ama gelecek için kalben umutluyum.

Daha iyisini nasýl yapabiliriz sorusu hem niyet, hem hedef.

Ýçinde mevcut uygulamanýn deðerlendirilmesi ve aksayan, zorlayan, noksan kalan yan var ise tespit edilip tamam edilmesini de kapsýyor, “çocuðun üstün yararý” için en iyinin ne olduðunun keþfedilmesi de.

Çalýþtay dün Aile, Çalýþma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardýmcýsý Selim Baðlý ve Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Selahattin Güven'in açýlýþ konuþmalarýyla baþladý.

Üç grup halinde çalýþan heyetler gün boyu konuþtu, tartýþtý, çalýþtý.

Bugün Emine Erdoðan Hanýmefendi Cumhurbaþkanlýðý Külliyesinde çalýþtay katýlýmcýlarýný kabul edecek ve onlar için bir yemek düzenleyecek.

Sonuç bildirgesinin koruyucu aile yanýnda yetiþmiþ gençler tarafýndan okunmasýnýn ardýndan Çalýþtay Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’un konuþmasý ve Hanýmefendi’nin hitaplarýyla sona erecek.

***

Koruyucu aile uygulamasý, “devletin korumasý ve bakýmý” altýndaki çocuklarýn bir aile yanýna yerleþtirilmesi ana fikri üzerinden iþleyen bir sistem.

Ve her yýl bir önceki yýla göre daha da geliþiyor, daha fazla sayýda çocuk aile yanýna yerleþtiriliyor.

Veriler gayet iyi, umut verici.

Aile, Çalýþma ve Sosyal Hizmetler Bakaný Zehra Zümrüt Selçuk’un ifadesiyle 14 ilde; Afyonkarahisar, Aksaray, Ardahan, Balýkesir, Bolu, Denizli, Gaziantep, Hakkari, Hatay, Kahramanmaraþ, Kayseri, Manisa, Osmaniye ve Þýrnak’ta koruyucu aile yanýnda kalan çocuklarýmýzýn sayýsý kuruluþlarýmýzda kalan çocuklarýmýzýn sayýsýný geçmiþ.

“2002 yýlýnda 515 çocuk koruyucu ailede yanýndayken, bugün 6015 koruyucu ailemizin yanýnda 7312 çocuðumuz bulunmakta. Ülkemizde ortalama her ay 130, her hafta da 30’un üzerinde çocuðumuzu koruyucu ailelerimizin yanýna yerleþtiriyoruz” diyor Bakan Selçuk.

Niyet de güzel gayret de.

***

Lakin iþleyiþte geliþtirilmesi, desteklenmesi gereken noktalar da var. Çalýþtay bugün gün boyu bu noktalarý deðerlendirdi, öneriler geliþtirdi.

Sonuç raporu bugün yazýlýp açýklanacak kamuoyuna.

Ýnþallah mevcut sistemin kusursuz iþlemesine, kurum bakýmýndaki bütün çocuklarýmýzýn bir an önce onlarý sevip sayacak, huzurla ve güvenle büyütecek birer aileye kavuþturulmasýna katkýsý olur.

Çünkü çocuklar için, özellikle de 0-6 yaþ grubu için bir ailede olmak, koruyup kollayan anne babaya sahip olmak, sevgi-ilgi görmek, desteklenmek, onaylanmak, sarýlýp sarmalanmak su gibi, hava gibi ihtiyaç. Tartýþmasýz böyle.

Koruma altýna alýnan çocuklarýn o yüzden ve mutlaka bu özellikleri taþýyan aileler yanýna bir an önce yerleþtirilmeleri gerekiyor. Yoksa çocukta oluþacak o boþluk bir daha hayat boyu doldurulamýyor, hasar çoðu zaman giderilemiyor.

Bakanlýk da bunu yapmaya, çocuklarý koruyucu aileler yanýna yerleþtirmeye çalýþýyor.

2012’de Cumhurbaþkanýmýzýn kýymetli eþleri Emine Erdoðan Hanýmefendi’nin kol kanat germesi, öncülük etmesiyle müthiþ bir ivme kazanýlmýþ. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüðü her yýl bir önceki yýlý aþan, bazen katlayan ölçüde çocuðumuzu koruyucu aile yanýna yerleþtirmeyi baþarmýþ.

Ama görmek gerekir ki kurum bakýmýna, devlet korumasýna alýnan çocuk sayýsý da azalmýyor. Üstelik devlet, biyolojik aile çocuðunu devlet bakýmýna vermek istediðinde tek sebep ekonomik ise evde bakým için o aileye para ödemesine raðmen azalmýyor.

***

Koruyucu aile uygulamasý Türkiye’de son yýllarda yaygýnlaþsa da hala yeterince bilinmiyor. Yanlýþ ya da yarým yamalak bilgiler, saðlýksýz anlayýþlar, kötü aktarýmlar toplumun bu konuyu benimsemesine, dolayýsýyla daha fazla ailenin koruyucu aile olmasýna engel oluyor.

O yüzden ivedilikle bu konu hakkýnda saðlýklý bilgiyi çoðaltmaya, üzerine konuþmaya, düþünmeye ve çocuklar için harekete geçmeye ihtiyaç var.

Halihazýrda 14 bine yakýn çocuk kurum bakýmýnda. Bu çok büyük bir rakamdýr. Devlet imkanlarý eskiye kýyasla ne kadar iyileþmiþ, geliþmiþ olursa olsun 14 bin çocuðumuz bir evde yaþamayý, bir ailenin kýymetli bir parçasý olmayý özlüyor. Ateþlendiðinde alnýna deðecek bir el, neþelendiðinde koþup atlayacaðý bir kucak bekliyor. Hakký olaný bekliyor.

***

Evet, bu bir sorundur. Bu, toplumsal bir sorundur. Hepimiz vebal altýndayýz.

Ama hepsinden önemlisi, her þeyin üstüne yazmak istediði gerçek þu:

Çocuk girdiði evi cennete çeviriyor.

Siz onun elinden tuttuðunuzu zannederken elinden tutulanýn, yüzüne bakýlanýn, korunup saklananýn siz olduðunu kýsa sürede anlýyorsunuz zaten.

Allah tarafýndan size büyük bir mutluluðun, iyiliðin güzelliðin, huzurun bereketin de bahþedildiðini görüyorsunuz.

Çünkü bir meleðe koruyucu aile olmak demek o meleðin kanatlarý altýna girmek demek.