CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, 8 Ocak 2017’de Parti Meclisi Toplantýsý’nda yaptýðý konuþmada, “15 Temmuz kontrollü darbe giriþimi” ifadesini kullandý. Darbe giriþiminin hükümetin kontrolü altýnda yapýldýðýný söylüyordu. Bu iddiayý ilk defa 17 Temmuz’da Pensilvanya’daki Batýlý gazetecilere verdiði beyanatta F. Gülen kullanmýþ ve 15 Temmuz için “senaryo” demiþti.
Sayýn Kýlýçdaroðlu, “kontrollü” dediði bu darbeye karþý Yenikapý’daki birlik mitingine katýlmýþtý. “Kontrollü” ise Yenikapý’ya neden geldi?
CHP lideri OHAL ilan edilinceye kadar 15 Temmuz’a “darbe” dedi. Darbe giriþiminin ikinci gününde yaptýðý ilk yazýlý açýklamasýnda þunu söyledi: “Bu ülke darbelerden çok çekmiþtir. Ayný sýkýntýlarýn yeniden yaþanmasýný istemiyoruz.”
CHP lideri 15 Temmuz darbe giriþimini hafife alarak, hatta gerçek yüzünü perdeleyerek böylesine büyük siyasi hatayý neden yapýyor? “Kontrollü” dediði o darbe giriþiminde 248 masum vatandaþýmýz þehit oldu. 2 bin 193 vatandaþýmýz yaralandý, gazilik mertebesi kazandý. Onlara neden saygýsýzlýk yapýyor?
FETÖ’cüler darbenin içinde olduklarýný itiraf ediyorlar. Kontrollü darbe ise binbaþýlarýn, yüzbaþýlarýn içinde olduðu hainler neden Yunanistan’a kaçýyor? Yunanistan onlarý neden iade etmiyor? NATO’da görevli subaylar niye Almanya’dan sýðýnma hakký istiyor. Hepsi hükümetin kontrolünde mi bunlarýn?
FETÖ’nün gýrtlaðýna kadar bu ihanetin içinde olduðunu inkâr etmek, FETÖ’cüleri korumak deðil de nedir? Adil Öksüz gibi F. Gülen’in mollalarýndan birinin 12 Temmuz’da ABD’ye giderek F. Gülen’den son talimatlarý aldýðý ortaya çýktý. Bu haininin ve yardýmcýsý sivillerin darbe karargâhlarýndaki görüntüleri de mi kontrollü? Savaþ uçaklarýndan, helikopterlerden, tanklardan, savaþ gemilerinden atýlan bombalar da mý kontrollü?
Þu bir gerçek, FETÖ 40 yýl öncesinden hazýrlýk yapmýþ. Devletin en stratejik birimleri sinsice ele geçirilmiþ. Yargý, emniyet, silahlý kuvvetlerde tam bir hâkimiyet kurulmuþ. Sonra düðmeye basýlmýþ. 15 Temmuz nasýl FETÖ ihaneti olmaz da, hükümetin “kontrollü” darbe giriþimi olur?
Bakýnýz geçen hafta Sayýn Kýlýçdaroðlu’nu çok mahcup edecek bir geliþme oldu.
FBI’ýn, FETÖ’nün 6 üst düzey yöneticisine iliþkin bilgi verilmesi talebiyle gönderdiði bir belgeyi yok ettikleri gerekçesiyle, Emniyet Genel Müdürlüðü Ýstihbarat Daire Baþkaný Ramazan Akyürek’in de arasýnda bulunduðu 18 eski istihbarat görevlisi hakkýnda hazýrlanan iddianame mahkemeye gönderildi.
Ýddianamede, FETÖ’nün sözde “emniyet imamý” olan “Kozanlý Ömer” kod adlý Osman Hilmi Özdil ve “Sinan” kod adlý istihbarat teþkilatý sorumlusu Murat Karabulut’un 12-18 Nisan 2007’de ABD’ye giriþ ve çýkýþlarý esnasýnda FBI tarafýndan sorgulandýklarý ifade edildi.
Özdil’in üstünden, ileride açýlacak Ergenekon ve 28 Þubat davalarýnda sanýk olacak kiþilerin isimleri bulundu. Davalarýn, önceden planlanýp kurgulandýðý, Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin emri ile çok amaçlý planlanýp uygulanan stratejik harekâtýn bir parçasý olduðu, talimatýn yurt dýþýndan canlý kurye ile geldiði ispatlanmýþ oldu.
Düþününüz FBI, iþadamý gibi ABD’ye giden birinin üzerinden FETÖ ihanetini ortaya koyacak belgeleri Türkiye’ye gönderiyor. Emniyet içindeki FETÖ’cüler bunlarý yok ediyor. Belgeler 2014’te tekrar FBI’dan isteniyor ve 15 Temmuz ihanetinin yeni belgeleri elde ediliyor.
Bir “kontrol” var tabii. Ama CIA ile iþbirliði içindeki F. Gülen’in kontrolü bu.
FBI ile CIA, F. Gülen konusunda hep karþý karþýya geldi. Trump döneminde CIA da tutumunu gözden geçirecektir.
