16 Nisan referandumunda ‘evet’ oylarý kazanýrsa, þüphesiz önemli bir dönüm noktasý olacak.
Çok köklü bir deðiþikliði içerdiði için önem arz edecek.
Çünküicra erki alanýnda devrim niteliðinde bir deðiþiklik olacak.
Parlamenter sistem, yerini baþkanlýk sistemine býrakacak.
***
Bu köklü deðiþiklik tabiatýyla tartýþma konusu olacaktýr.
Özellikle baþkanlýksistemini bilmeyenlerin zihninde cevap bekleyen çok sayýda sorunun yer almasý yadýrganmamalýdýr.
Sistemi savunanlarýn tereddüt edenler hakkýnda incitici sözler sarf etmek yerine o sorulara ikna edici cevaplar vermesi doðru olandýr.
***
Ben baþkanlýk sistemini AK Parti istiyor diye savunanlardan deðilim. AK Parti kurulmadan önce de savunuyordum, þimdi de savunuyorum.
Daha önce yazdýðým gibi Birlik Vakfý’nýn dört sene önce hazýrladýðý baþkanlýk sistemini öngören anayasa taslaðýnýn sekretaryasýný yürütmüþ, mecliste sunumunu yapmýþ ve konuyu detayýyla tartýþmýþ biri olarak bilerek savunuyorum.
16 Nisan’daoylayacaðýmýz baþkanlýk sistemi bizimkinden biraz farklý olmasýna raðmen yine savunuyorum.
Çünkü mevcut anayasa ile 16 Nisan’da oylayacaðýmýz deðiþiklikler mukayeseedildiðinde tereddütsüz ‘evet’ diyeceðim bir metin var karþýmda.
***
Önceki yazýlarýmda ‘siyasi istikrar’ ve ‘kuvvetler ayrýlýðý’na temas etmiþtim.
Bugün de kýsaca cumhurbaþkanýnýn cezai sorumluluðunu ele alacaðým.
Çünkü yapýlan itirazlardan biri de cumhurbaþkanýnýn sorgulanamaz ve denetlenemez bir güce kavuþacaðýdýr.
***
Yürüklükteki darbe anayasasýyla, yapýlan deðiþikliði mukayeseettiðimde, deðiþiklik metninin daha demokratik ve denetime daha açýk olduðunu söyleyebilirim.
Þöyle ki; mevcut darbe anayasasýnýn 105. maddesi cumhurbaþkanýnýn sorumluluk ve sorumsuzluk halini düzenler.
Bu madde krallýk anayasalarýndaki “Kral kutsaldýr” maddesine yakýn bir içeriðe sahiptir.
Bu maddeye göre cumhurbaþkaný görevi sýrasýnda tekbaþýna aldýðý siyasi karar ve verdiði emirlerden sorumludeðildir!
Oysa yapýlan deðiþiklikte bunlardan sorumlu olacaktýr!
***
Yine mevcut darbe anayasasýnýn 105. maddesine göre cumhurbaþkaný görev alanýna dair bir denetlemeye tabi tutulamaz!
Oysa yapýlan deðiþiklik cumhurbaþkanýný meclisdenetler diyor!
Yine 105. maddeye göre cumhurbaþkaný ihanet dýþýnda re’sen imzaladýðý kararlar ve emirlerden dolayý yargýlanamaz diyor!
Yapýlan deðiþiklik yargýlanýr diyor!
Yine 105. maddeye göre cumhurbaþkanýnýn cezai sorumluluðu yoktur diyor.
Yapýlan deðiþiklik ise vardýr diyor!
***
16 Nisan’daoylayacaðýmýz deðiþiklik ile cumhurbaþkaný tek baþýna aldýðý siyasi karar ve verdiði emirlerden sorumlu olacak, görev alanýna dair bütün uygulamalarý meclis denetimine tabi olacak, her kararý ve emri yargýya taþýnabilecektir.
Cezai sorumsuzluk diye bir þey yok.
Meclis cumhurbaþkaný hakkýnda salt çoðunluk ile soruþturma önergesi verecek, beþte üç gizli oy ile soruþturma açýlabilecek ve üçte iki oyla yüce divana sevk edilebilecek!
Dolayýsýyla yapýlan deðiþiklik mevcut uygulamadan daha demokratik ve daha denetime açýk bir sistemi öngörüyor. O yüzden gönül rahatlýðýyla ‘evet’ diyeceðim!
Bugünlük de bu kadar!