Havana’da 7 Gün’de yedi kýsa film, imzalarýný taþýdýklarý yönetmenlere yakýþmayacak kadar kaba kliþeleri ele alýyor.
OMNIBUS film diye bir kavram var. Birkaç ünlü yönetmene bir mesele (anti-personel kara mayýnlarýna karþý kampanya, aþk, 11 Eylül saldýrýsý, gotik öyküler vs.) ya da bir coðrafya (Paris, New York, Ýstanbul, Balkanlar, Avrupa Birliði vs.) üzerine kýsa filmler yaptýrýp bir uzun metrajlý film olarak piyasaya sürüyorsunuz. Diðer filmlerden daha çok satar, sütü þekeri kahvesi bir arada hazýr içecekler misali bir þey. Ýçmek için ilk tercihiniz deðildir ama zorunluluk halinde bulduðunuza þükredersiniz.
Bu projeler bazen konjonktürü denk getirilir, iyi sonuç verir, farklý yaklaþýmlardan ilginç bir toplam çýkar ortaya. Bazen iki iyi filme karþýlýk üç beþ vasat ya da basbayaðý kötü filme katlanýrsýnýz. Bazen de bütün filmlerden sipariþ üstüne yapýlmýþ olmanýn verdiði zorlama duygusu yayýlýr.
BÝR TÜRLÜ SADEDE GELEMEYEN FÝLMLER
Havana’da 7 Gün’ün bana göre sorunu bu: Sanki meselenin de mekanýn da etrafýndan dolanýp bir türlü sadede gelemiyor filmler. Havana’yý erotik ve egzotik ama yoksul ve göç edilmek istenen bir müzikal kenti gibi bakýyor bütün filmler! Hepsi de fena halde Beyaz Batýlý turist ya da festival konuðu gözüyle bakýyor Küba’ya. Çoðu izleyiciye “Ah keþke orada olsam!” dedirten ama hemen hemen bütün karakterlerine “Gitmek de zor kalmak da” diye yakýndýrtan öyküler kurmuþlar. Özgürlük yok, para yok, yoksulluk ve baský çok, aþk, sevgi ve müzikle yaþanmýyor, geleceði göremiyoruz anlamý çýkýyor filmlerden...
Laurent Cantet’nin Çeþme’si farklý bir öykü anlatmaya gayret eden ve baþlý baþýna bir kýsa film olarak izlenebilen, en baþarýlý yapýt. 129 dakikanýn finalini onun yapmasý iyi olmuþ, izleyicilerin beklemesine deðecek tek yapýt onunki bana kalýrsa. Çeliþkileri kiþisel olarak hissedip kullanabilen tek yönetmen Elia Suleiman. Onun absürd mizah anlayýþýna uygun ama her zamanki düzeyinin biraz altýnda kalan bir film Diary of a Beginner.
Sanýrým en fenasý Julio Medem’in bir televizyon dizisi için bile fazla banal kaçacak Cecilia’s Temptation’ý. Kübalý afet þarkýcýnýn ateþli bir iliþki yaþadýðý beyzbolcu sevgilisini Batýlý kulüp sahibiyle zengin ve özgür bir hayat uðruna terk edip etmeme ikilemi ancak bu kadar çið anlatýlabilirdi lüks otel ve yoksul evdeki banyo sahneleri kýyaslanarak!
Gaspan Noe’nin kara büyü töreni klibi ile Havana kenti iliþkisini kurabilene aþk olsun! Jam Session da geri kalmayabilir banallikten. Ama karýsýyla telefonda kavga edip duran sarhoþ festival konuðu Emir Kusturica ile baþa çýkmaya çalýþan müzisyen/ þoförün öyküsünde en azýndan eleþtirel ve ironik bir yan var...
Topluca hüküm vermek haksýzlýk gibi gelebilir ama Havana romundan deðiþik birer kokteyl çýkarayým derken onun tadýný kaybetmiþ yedi sinemacý, sinemaseverlere doðrudan bir akþamdan kalmalýk duygusu tattýrýyor.
7 Days in Havana Havana’da 7 Gün
KÜNYELER
Diary of a BegInner/ Yönetmen-Senaryo Oyuncu: Elia Suleiman Görüntü: Daniel Aranyo
El Yuma/ Yönetmen: Benicio del Toro Senaryo: Leonardo Padura Görüntü: Daniel Aranyo Oyuncular: Jush Hutcherson, Vladimir Cruz
Jam SessIon/ Yönetmen: Pablo Trapero Senaryo: Alejandro Fadel, Martin Mauregui, Santiago Mitre Görüntü: Diego Dussuel Oyuncular: Emir Kusturica, Alexander Abreu
CecIlIa’sTemptatIon/ Yönetmen: Julio Medem Senaryo: Leonardo Padura Görüntü: Daniel Aranyo Oyuncular: Melvis Estevez, Daniel Brühl, Leonardo Benitez
RItual/ Yönetmen-Senaryo-Görüntü: Gaspar Noe Oyuncular: Cristela Caridad de la Herrera, Othello Rinsoli
Dulce Amargo/ Yönetmen: Juan Carlos Tabio Senaryo: Leonardo Padura Görüntü: Daniel Aranyo Oyuncular: Mirtha Ýbarra, Jose Perrugoria, Melvis Estevez
The FountaI/ Yönetmen-Senaryo: Laurent Cantet Görüntü: Diego Dussuel Oyuncular: Nathalia Amorre, Othello Rensoli, Alexis Vidal