Küçük büyüğü yer mi?

Amerikalı yazar Thomas Friedman’ın “küreselleşme çağını” tarif ederken kullandığı, “bu dönemde küçük balık büyük balığı yer” cümlesi, yaşanılan çağın akışındaki yerini koruyor...

Bunu özellikle, yaşadığımız bölgede görmek mümkün... Bu sözler söylendiğinde “Arap dünyası” olarak adlandırdığımız coğrafyaya hakim olan devletlerin başında Mısır, Irak ve Suriye geliyordu. Güçlü siyasi yapılanmaları, orduları ve devlet gelenekleriyle gelişmelere yön verme kabiliyetine sahiptiler...

Bugün, Irak ve Suriye’nin durumu belli, Mısır’ın başındaki büyük “bela”yı da yakından takip ediyoruz...

Oysa daha düne kadar “küçük” olarak görülen Katar, toplam 11 bin 571 kilometrekare alanda yaşayan yaklaşık 2 milyon nüfusuyla, Arap dünyasının en önde gelen “oyun kurucusu” durumuna yükselmiş durumda. Neden?.. Çünkü arkasında yıllık ortalama 70 milyar dolara varan petrol ve doğalgaz geliri ile elinde Al-Jazeera televizyonu var...

“Küçük balık” Katar, “küreselleşme çağının” oyununu doğru oynadı, Mısır, Suriye ve Irak gibi ülkeleri yönetenler, gelişmeyi göremedi... Büyük balık, artık küçük balığın midesinde...

Hong Kong’da çok özel durum...

Dünyanın çok özel bir kenti Hong Kong ve bu bölgede yaşanılanları içinde izledikçe, beynimde, “yine bir küçük-büyük balık öyküsü mü canlanıyor” sorusu şekilleniyor... Minik bir tarih hatırlatalım: Hong Kong, 1839-1842 yılları arasında yaşanılmış birinci İngiltere-Çin Savaşı’nın ürünü bir başarı öyküsü. Savaşı kazanan İngiltere 1841 yılında bölgeyi işgal etti ve Hong Kong, 1997 yılına kadar yükselişini, İngiliz yönetimi altında gerçekleştirdi. O yıl, Çin Halk Cumhuriyeti’nin egemenliğine geçti ve Çin’in ilk “özel statülü özerk bölgesi” ünvanını kazandı.

Bugün yalnız dış politika ve savunma konularında ana kıta Çin’in kontrolünde ama kendi iç yönetimi ve ekonomisinde bağımsız bir yapı taşıyor.

Çin, Komünist Partisi’nin kontrolünde, Hong Kong çok partili siyasi yapıya sahip.  Ekonomide ise devlet müdahalesini tamamen rafa kaldırmış, vergisiz yaşamayı öğrenmiş durumda...

7 milyon insan yıllık toplam 391 milyar dolarlık ekonomik üretim yapıyor, bölgede kişi başına düşen gelir ise 45 bin dolar!.. Ana kıta Çin’de anlatılan bütün ekonomik başarı öykülerine karşın kişi başına düşen gelir 5 bin dolar...

“Küçük balık”, kendisini ziyaret eden Çinli akrabaları açısından bir ekonomik mucize... Belli ki “büyük balık”ı yönetenler de bu durumdan bir hayli rahatsızlar..

Çin yönetimine karşı sert tepki...

Tam 130 bin Hong Konglu, 1 Ocak günü, ellerinde İngiliz yönetimi bayrakları ile sokağa indi ve “ana kıta” Çin’i protesto etti... Nedeni, Hong Kong lideri Leun Chun-Ying’e karşı duyulan sert tepki. Leun, burada “Pekin’in sadık adamı” olarak görülüyor ve uygulamaları ile ülkeyi adım adım Çin’e yaklaştırmakla suçlanıyor. Sokaklara dökülen insanlar, bir yanda Çin’de artan insanhakları ihlallerine, diğer yanda ise, kendi ülkelerinde basın üzerinde artan baskılara karşı çıkıyorlardı. Sokakta Hng Konglu, alışık olduğu geniş demokratik özgürlüklerin Pekin’in kendi içindeki uzantıları tarafından tehdit edildiğine inanıyor...

Protestocuların , Pekin’in Tiananmen Meydanı’nda 1989 yılında yaşanılmış katliamdan az önce,  elindeki pazar torbasıyla   Çin ordusunun tanklarını tek başına durduran “isimsiz kahramanın” anlamlı fotoğrafı bulunan t-şörtleri giymeleri de dikkat çekiciydi...

1997 yılında yaşanılan birleşmeden bu yana sürekli tekrarlanan “bir devlet iki sistem” sloganının giderek tıkandığını gösteren görüntülerdi bunlar ve Hong Kong’da yaşanılan türde gösteriler Pekin’de hayal bile edilemezdi...

Hong Kong sarsıyor...

7 milyon nüfuslu Hong Kong’un 1milyarlık Çin’i derinden etkilemesi mümkün mü?.. Evet!.. Çünkü artık nüfusların ve orduların değil, ilkelerin önemli olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Liberal ekonomi, çoğulcu siyaset ve demokrasi, beraberinde gelen zenginlik... Hong Kong, bu yapısıyla, tek partili- kontrollü sisteme sahip “ana kıta”nın belki yönetici kadrolarını değil, ama sokaktaki insanlarını değişime zorluyor...

Dışarıdan bakıldığında bir balina ile bir hamsinin mücadelesi gibi görülebilir...

Ama küreselleşme çağı, hızlı hareket edebilen hamsinin cephesinde çok özel sürprizler hazırlıyor...