Kudüs için yükselen ses

Türkiye, bütün Ýslam dünyasýnýn kalb coðrafyasý.

Tayyip Erdoðan...Ýslam dünyasýnýn bütün acýlarýnýn yüreðinde yaþandýðý isim.  

Ýslam dünyasýnýn neresinde bir acý vuku bulsa gözler oraya, Türkiye'ye döner. Orada düþülmüþtür, orada yeniden ayaða kalkýlacaðýna inanýlýr.

Nerede bir acý olsa o yürekte bir yankýsýnýn bulunduðuna inanýlýr. Aðlamasýný bilir, yanmasýný bilir o.

"Parlamentolararasý Kudüs Platformu: Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu..."

Ýslam dünyasýndan 400 kadar milletvekilini Ýstanbul'da buluþturuyor ve pek tabii olarak o toplantýnýn açýlýþ konuþmasýný Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan yapýyor. 

Çünkü denebilir ki Ýslam dünyasýnda herkes, o toplantý için en yürekten konuþmayý onun yapacaðýna inanýyor.

Kudüs'ün acýsýný da isyanýný da onun yüreði seslendirmelidir.

O da kürsüye çýkýyor ve hem orada buluþan temsilcilere hem dünyaya sesleniyor:

“Bir çocuk düþünün her gün silahlarýn gölgesinde okula gidiyor. Bir genç düþünün geleceðe dair hayalleri dikenli tellerin vahþiliðinde kayboluyor. Bir kadýn düþünün yýllardýr gözü gibi baktýðý evi buldozerlerle üzerine yýkýlýyor. Bir baba düþünün sudan sebeplerle evlatlarý hapse atýlýyor. Bir millet düþünün kendi öz yurtlarýnda parya muamelesi görüyor.”

Filistin bu, Kudüs bu.

“Kudüs, Daru's Selam'dýr. Kudüs, tüm insanlýðýn aynasýdýr. Miraç hadisesiyle Müslümanlarýn da arþ-ý alaya açýlan kapýsýdýr.”

Kudüs bizim yürek sancýmýzdýr.

Peki dünya? Ýþte dünyanýn manzarasý:

“Filistin'de kendini tekrar eden bir baský ortamý vardýr. Alýnan BM kararlarý bu haksýz durumu gidermiyor. Çünkü üstünlerin hukuku geçerli. Yýllardýr Filistinli kardeþlerimize yönelik baský artarak devam etti. Filistin meselesi BM için bir turnusol kaðýdý. Filistin gibi hayati bir konuda karar almaktan aciz bir kurumun günümüz meselesine çözüm bulma ihtimali yoktur. BM güvenlik konseyi gibi kurumlara yönelik güven sorunu DEAÞ gibi sapkýn örgütlerine söylem olabiliyor. Dünyanýn birçok ülkesinde dini kavramlarý kendine maske yapan terör örgütlerinin kullandýðý kelime Filistin'dir.

“Ben BM'den adalet beklemiyorum. Oradan adalet çýkmaz.

Suriye için BM bir adým atabiliyor mu?

Suriye'de bir milyon insan öldü ve ölümler devam ediyor.

Biz sabýr sabýr sabýr dedik sonunda dayanamadýk ve Özgür Suriye Ordusu ile birlikte harekete geçtik. Nerede BM?”

Peki Ýslam dünyasý?

“Bir milyar 700 milyonluk bir büyüklüðe sahip Ýslam aleminin içini yaralayan bu tablo deðiþmediði sürece, coðrafyamýzýn kalýcý huzura ve istikrara kavuþmasý mümkün deðildir.

“Neden 1 milyar 700 milyon Müslümanýn bir temsilcisi yok BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri arasýnda? Neden bunu seslendirmekten çekiniyoruz? 'Dünya 5'ten Büyük' diyorum. Dünya daimi üyelerin iki dudaðý arasýnda olamaz. Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnýn þartlarý çoktan deðiþti. Bu adaletsizliðe son vermemiz lazým.

“Ýlk kýblemiz olan Mescid-i Aksa'ya sahip çýkmak sadece sýkýlý yumruklarýndan ve ellerindeki taþlarýndan baþka hiçbir silahý olmayan Filistinli çocuklarýn görevi deðildir. Filistin davasýný sahiplenmek, Kudüs'ü korumak tüm Müslümanlarýn müþterek davasýdýr, müþterek vazifesidir.”

Bunlar Tayyip Erdoðan'ýn Kudüs adýna, Filistin adýna Ýslam dünyasýna yönelik çýðlýklarý. Dünyaya yönelik insaf, adalet, hukuk sorgulamalarý.

Ýþte Ýsrail, Filistin'de ezanýn açýktan, hoparlörle okunmasýna yasak getirmeye yöneliyor, Türkiye'nin, Tayyip Erdoðan'ýn “Ezana dokunmayýn” diyen sesi yükseliyor.

Hiç kuþkusuz Erdoðan'ýn sesi yankýlanmalý Ýslam dünyasýnda.

Bir ara ben;

“Ümmet ümmet olsa, Gazze Gazze olmazdý.

“Ümmet ümmet olsa, Somali'de bir Müslüman çocuk açlýktan ölmezdi, ötede baþka 'Ýslam ülkesi'nde altýndan taht yapan bir hükümdar olmazdý.

“Ümmet ümmet olsa, Ýslam coðrafyasý böyle acýlar içinde kývranmazdý”diye yazdým. 

1 milyar 700 milyonluk bir dünya...

Kýymet-i harbiyesi üzerinde düþünülmesi gereken bir dünya... Kudüs'ün ve benzeri mazlum Ýslam ülkelerinin acýlarýnýn dinmesi için...