Kudüs üzerinden İran’a Operasyon!

Burada bir tuhaflık var?

Taşlar yerine oturmuyor !

ABD, tüm İslam dünyasını, Katolik aleminin önemlice bir kesimini ve Batı’nın büyük güç merkezlerini karşısına alacak kadar aptallaşan bir devlet olamaz?

Bu durum eşyanın tabiatına aykırı.

Burada başka bir şey var?

İran’ı baş düşman ilan etmenin de mantığına ters bir durum bu!

Ilımlı İslami bir cephe oluşturma stratejisine hiç de uymayan bir karar.

Ortadoğu'da ABD’nin, ABD eliyle, kendini şeytanlaştırılması hangi ABD çıkarına uyacak? Bu mümkün mü?

Burada Kudüs üzerinden çok daha kirli ve kanlı bir hedef olduğu açık; peki, bu hedef kim veya Kimler?

Esas soru da burada.

1- Kim ne derse desin bu bir savaş çığlığı veya davetiyesidir. ABD muhataplarının adını açıkça ilan etmeden, Kudüs sorunu bağlamında, kendini bu sorunla birinci derecede ilgili gören herkese bir savaş davetiyesi gönderiyor.

2- Bu davetiyenin esas adresi ise bugüne kadar Filistin sorunu üstünden Ortadoğu’da kendine güç devşiren, itibar kazanıp palazlanmış olan bütün İslam kökenli devletlerdir.

3- İran, İsrail’le hiç karşı karşıya gelmeden bugüne kadar Filistin meselesinden en çok güç ve itibar kazanan devlet konumundadır. Ayrıca İsrail devlet politikasının güvenlik paradigması da İran’ı işaret ediyor.

Müslüman devletlerin cılız itirazlarına bakılırsa ya, sadece Filistin’de şiddetin yaygınlaşacağı bir durumun varlığı söz konusu ediliyor ya da İran kaynaklı her hangi bir örgütün harekete geçeceği varsayılıyor. Hedefin kim olacağı yavaş yavaş belirmeye başlıyor gibi duruyor. Çünkü alınan karar çok somut ve herkes pozisyonunu somutlamak zorunda kalacak.  

Kudüs’ün başkent ilan edilmesine İran ya sert bir tepki gösterecek ya da o da diğer Müslüman ülkeler gibi cılız bir tepki göstererek ciddi biçimde, İslam dünyası nezdinde itibar kaybına uğrayacak.

Eğer İran sert tepki gösterirse ABD’nin direk hedefi olacak ve Trump’ın arayıp da bulamadığı bir fırsatı kendi eliyle altın bir tepside sunmuş olacak.

Bir diğer seçenek ise İran’ın pasif itirazları onu şimdiye kadar İsrail üzerinden edinmiş olduğu tüm prestijini yerle bir edecek . İsrail'in '' yekpare, birleşik Kudüs bizim ebedi başkentimizdir'' iddiasını resmen destekleyen ABD karşısında İran'ın hiçbir şey yapmayacağını düşünmek saflık olur. Ortadoğu'yu iyi günlerin beklemediği açık.

Yani anlayacağınız, çift taraflı kapan. Şu ünlü fare hikâyesinde olduğu gibi. Sabah uyanıp da saklandığı deliğin hemen önünde fare kapanı ile delik arasına konulmuş kocaman peyniri gören fare şöyle düşünmüş. ‘’Peynir oraya kazara düşmesi gereken orandan çok daha büyük ve Kapan da olması gereken yerden çok daha yakın.’’ Yaman bir çelişki.

Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesi gibi tarihin en zorlu kararlarından birini alan ABD yönetimi, bu karardan büyük bir ganimetle çıkmayı göz e almamışsa tüm siyasi analizler çöptür demek ki!