Kudüs’e saðýr batý medyasý

Ýçeride iyice sýkýþan ABD Baþkaný Donald Trump’ýn Kudüs kararý dün resmi olarak hayata geçti. Tel-aviv’deki ABD büyükelçiliði Kudüs’e taþýndý. Kudüs’teki törene Trump’ýn kýzý ve Siyonist damadý da katýldý. Mazlum Filistin halký bir kez daha tüm asaleti ile bu haksýz ve provokatif karara karþý direniþe geçti. Bu önemli olayý medyamýz son derece tepkisel bir tavýrla gün boyunca Ýsrail’in katliamýný an be an ekranlara taþýdý. Bu son derece memnuniyet verici bir durum. Ancak BATI medyasý üç maymunu oynamayý tercih etti. BBC, CNN INTERNATIONAL VE FOX TV yayýn planlamalarýný Kudüs’teki o törene göre yapmýþlardý. Gazze’yi ise görmeyi tercih etmediler.

***

Dünyanýn herhangi bir noktasýnda vatandaþlarýnýn parmaðý kanasa ortalýðý ayaða kaldýran BATI medyasý gün boyunca kör ve saðýr oldu. Batý’nýn her alandaki çifte standardýný bir kez daha gördük ve iliklerimize kadar da hissettik. Ortadoðu’da nefreti iyiden iyiye körükleyen bu karar insanlýk tarihine kara bir leke olarak geçti. Toplumsal hafýza bunu unutmayacaktýr.

***

Ne demiþ þair: Kýsa çöp uzun çöpten hakkýný alacak elbette.

Televizyonun büyüsü bozuluyor mu?

Ýlk televizyon yayýný bundan tam 85 yýl önce 1926’da Ýskoçya’da gerçekleþtirildi. O günden bu yana da geliþerek devam etti. Bugün dünyanýn dört bir yanýnda neredeyse her evde bir EKRAN var. Ýnsanlar o günden bu yana dünyada olan biteni bu ekrandan izledi ve öðrendi. Televizyon sadece bir öðrenme aygýtý olarak kalmadý ayný zamanda eðlenceli zamanlar geçirmek için de kullanýldý.

***

Kimi zamanlar çok eleþtirildi; insanlarý uyuþturduðu iddiasýyla kimi zamansa çok faydalý olduðu söylendi. Ama BEYAZ CAM tüm bu tartýþmalardan baðýmsýz olarak yoluna devam etti. Ancak hayatýmýza internet girdikten sonra televizyonun pozisyonu da deðiþti. Ýnternetle birlikte insanlarýn alýþkanlýklarý da hýzla deðiþmeye baþladý. Televizyon izleyicisi yavaþ yavaþ internet mecrasýna kaymaya baþladý.

Hele akýllý cihaz ve telefonlardan sonra artýk tüm dünya insanlarýn eline ve cebine girdi. Bu durum en çok doðal olarak yazýlý basýný vurdu. Öyle ki dünyanýn en büyük gazeteleri ve dergileri son on yýlda tamamen dijital platformlarýna yatýrým yapmaya baþladý.

Televizyon, yazýlý basýn kadar etkilenmese de o da yara aldý. Ýnsanlar artýk zamanlarýnýn büyük bir çoðunluðunu ya akýllý telefonlarýnda ya da akýllý cihazlarýyla geçiriyor.

Size birkaç rakam vereyim de fotoðraf biraz daha netleþsin.

Yaklaþýk 7 milyar 600 milyonluk dünya nüfusunun 4 milyarý internet kullanýcýsý. Akýllý telefon kullanýcýsý 5 milyarýn üzerinde. Mobil ve aktif olarak sosyal medyayý kullanan sayýsý ise 3 milyara yakýn. 85 milyon nüfusa sahip Türkiye’de ise 51 milyon kiþi internet kullanýcýsý. Dünyanýn en az internet kullanýcýsý ise demir yumrukla yönetilen Kuzey Kore’de. Bu ülkede sadece 16 bin kiþi internet kullanýcýsý olarak görünüyor.

Peki bu rakamlar ýþýðýnda televizyon için nasýl bir öngörüde bulunabiliriz? 20 yýldýr televizyonla uðraþan biri olarak benim görüþüm þu: Televizyon mutlaka varlýðýný sürdürecek ama format deðiþtirerek ve yeni medya düzenine ayak uydurarak.