Kuklacý ve kuklalarý

Yaþamda unutulmamasý gereken bir söz vardýr: “Ne ekerseniz onu biçersiniz!” Bizim öykümüzde ekimi yapansa kuklacýdýr; biçmeyiyse bizim yapmamýz istenmiþtir hep!  Biz perdenin önündeki kuklalara, soytarýlara bakar onlarý suçlarýz ama karanlýktaki kuklacýyý göremediðimizden, elimizde somut kanýt olmadýðýndan ya da gücümüz yetmediðinden suçlayamaz  yakasýna yapýþamayýz.

Kuklacýnýn biçimlendirdiði kuklalar insafýz, vicdansýz ve de inançsýz olduklarýndan kendilerine rakip gördükleri kiþilere saldýrmak için her yola baþ vururlar. Gün gelir kuklalar hep birlikte kuklacýya “hiç bir þey bulamýyoruz efendimiz. Hiç bir þey yok...” dediklerinde kuklacý eser gürler, “..bana ne! Bulacaksýnýz. Yoksa kendiniz var edip gerçekmiþcesine ortaya salacaksýnýz...iyiden kötü yaratmak da bizim iþimiz!” Ve de ar damarýnýn hepten çatladýðýný kanýtlarcasýna haykýrýr, önünde el oðuþturup taklaatanlara: “Bizim önümüzde diz çöküp boyun kýrmayaný alaþaðý etmektir bize verilen görev. Allah bunu buyuruyor!” Böylece en büyük günahý da iþler; Allah’ýn mübarek adýný kendi pisliðine alet etmeye sývanýr. Baþ kuklasý da bir papaðan gibi kuklacýklarýna tekrarlar bu sözleri!

Geçmiþte çeþitli kuklacýlarýn ortaya saldýðý kuklalarýn yedikleri haltlarý izlemedik mi? Yoklayýn hele hafýzanýzý! Tarihimizde bir Patrona Halil Olayý, bir Kabakçý Mustafa Ýsyaný ve de Abdülaziz Han’ýn ölümü vardýr. Þimdi bir hamam tellaký  III. Ahmed ve onun bütün bir dönemini devirecek darbeyi nasýl hazýrlayabilir? Gene bir topçu neferi Kabakçý Mustafa’nýn III. Selim’i ortadan  kaldýrarak Nizam-ý Cedid Ordusunu darmadaðýn etmeye kadar uzanan baþ kaldýrýyý düzenlemeyi nasýl baþardýðýný hangi tarihçi düþünmüþ ve hangi eserinde bu saçmalarý kanýtlayabilmiþtir? Kabakçý Ýsyaný salt Sedaret Kaymakamý Köse Musa Paþa’yla Þeyhülislam Ataullah’ýn korumasý ve göz yummalarýyla mý olmuþtur? Perdenin arkasýndaki batýlý nüfuz, parta ve tahriki ne yapacaðýz? Yani kuklacýyý unutacak mýyýz? Abdülaziz Han’ý öldüren pehlivanlarla bir subayý mý suçlayacaðýz yoksa salt Hüseyin Avni kaltabanýna mý iþaret edeceðiz? Mithat Paþa’yla kol kola giren, onu iþtahlandýran batýlý güçleri nereye koyacaðýz?

Cumhuriyet dönemindeki darbeleri Türk ordusu mu yapmýþtýr? Hayýr. Ordunun içinden çýkan darbeci kuklalardýr seçilmiþleri alaþaðý edenler. O darbeciler ki 27 Mayýs’tan sonra ABD Elçiliðine gidip kucak dolusu para alarak memur maaþlarýný daðýtmamýþlar mýdýr? “Hazine tamtakýrdý; dostumuz Amerika bize para verdi”, diye de övünmüþlerdir sonralarý. Peki 12 Mart’ý ne yapacaðýz? O darbeyi yapanlarýn NATO subaylarý olduðunu dýþ basýn çarþaf çarþaf yazmadý mý? Ýsterseniz 12 Eylül rezilliðine hiç girmeyelim. Hava Kuvvetleri Komutaný Tahsin Þahinkaya’nýn darbeden bir gün önce özel uçakla ABD’den döndüðünü hatýrlatmayalým hiç kimseye. Çevik Bir’le Süleyman Demirel’in  28 Þubat’ý bunlardan farklý mýdýr? Onlar da kuklacýnýn emir komutasýnda her türlü rezilliðe soyunmuþlardýr o süreçte.

Gelelim Gezi Parký’yla baþlayýp 30 Mart seçimleriyle noktalanan döneme. Gene kuklacý kuklalarýný salmýþtý ortalýða. Kuklacýnýn özenle yetiþtirdiði baþ kuklasý diðer irili ufaklý soytarýlarýný devletin içine salmýþ, ortalýðý bir güzel karýþtýrmýþtý. Amaç neydi? “Ýyiden kötü yaratmak!”  Ama bu kez olmadý. Neden? Millet kuklacýklara tekmeyi yapýþtýrdý, baþ kuklanýn maskesi düþtü de ondan. Þimdi kuklacýklar baþý kesik tavuklar örneði bir oraya bir buraya kaçýþýp duruyor. Yatsý geldi, yalancý kuklacýklarýn mumlarý birer birer söndü! Onlarý destekleyen cýlýz seler yükseliyor bir oradan bir buradan; o kadar.  Kuklacýysa yeni kuklalar hazýrlýyor tabi. Baþ kukla ve kuklacýklarýysa baþarýsýz oldu; tarihin çöp tenekesine atýlmalarýna da az kaldý!