O iþin sonu hüsrandýr baylar. Kullanýlýr ve bir gün çöpe atýlýrsýnýz. Önce PKK’ya ve “küresel odaklar bizim önümüzü açýyor” diyen teorisyenlere söyleyeyim.
“Amerika PKK’yý kara ordusu gibi kullanýyor” diye yazýldý deðil mi?
Aman aman, nasýl da sevinmiþ olmalýsýnýz.
Çözüm sürecini onun için tahrip etmiþtiniz.
Kimbilir belki de Suriye’de olduðu gibi Türkiye’de de “Amerika’nýn ya da bilmem hangi Avrupa ülkesinin kara gücü olabilme”yi hedeflemiþtiniz. Kaoslarla alan bulmaktaydýnýz ve Condelezza Rice’ýn ifade ettiði “Yaratýcý kaos” teorisi herhalde en çok sizi heyecanlandýrmýþtý.
Türkiye bölgede Amerika ile uyumlu davranmýyordu. Filistin’de, Mýsýr’da, Irak’ta, hatta sonralarý Kuzey Irak’ta ve son olarak Suriye’de farklý politikalar izleniyordu.
Amerikan politikalarýna monte oldunuz mu, fýrsat doðardý.
PYD ile baþlayýp Türkiye’ye uzanma hesabý etrafýnda ne düþler görülmüþtü kimbilir.
N’oldu?
Bir baþka kombinezon oluþtu, Türkiye ile ABD görüþmeleri bir baþka noktaya geldi ve Amerika tabii olarak bölgenin en tayin edici ülkesi olan Türkiye ile birlikte oyun kurmayý tercih etti.
DAÝÞ mevzilerinin yanýnda PKK kamplarý da vurulur böyle zamanlarda ve Washington “Biz Türkiye’nin kendini savunma hakkýna saygý duyuyoruz” diye açýklama yapar baylar!
Siz de o zaman yeniden emperyalist politikalara isyan eden açýklamalar yaparsýnýz da kimsenin umurunda olmaz.
Türkiye sýð sularda boðulur diye düþündünüz deðil mi?
Hafife aldýnýz Türkiye’yi.
Ama bu Kandil aklýdýr.
Bir ara “Türkiye Kürtlerle büyür” teorisi vardý. Bir anlamda doðru bir teoriydi o. Stratejik derinlikle, sýfýr sorunlarla ilerleyen Ak Parti felsefesi de, Türkiye’nin tüm kardeþ halklarla çaðdaþ bir büyüklük yakalayacaðý inancýndaydý. Aslýnda bir yandan iç barýþýn, diðer yandan bölgesel stratejik derinliðin inþasý bunu amaçlýyordu.
Bu yürüyüþten rahatsýz olan küresel odaklar oldu.
Belki iktidar açýsýndan da güç dengelerinin daha iyi hesaplanmasý gibi bir hassasiyet gerekliydi.
O küresel odaklar içeriyle oynadý, dýþarýyla oynadý ve Mýsýr, Suriye, Filistin, Irak vs’de olanlar oldu.
En kötüsü içerden bu oyuna katýlanlar oldu.
PKK, kendi hesaplarýyla küresel odaklarýn ayný amaçta buluþtuðunu sanan, ama gerçekte kullanýlan bir enstrümandý.
Dediðim gibi þimdi Türkiye, Amerika ile farklý bir buluþma noktasý gerçekleþtirdi ve PKK açýk düþtü.
***
Kullanýlma noktasýnda PKK yalnýz deðil.
Þu anda böyle bir kullanýlma alanýnda en baþat role soyunmuþ diðer bir yapý var.
Paralel yapý.
Bir ara yazmýþtým, “Türkiye’nin ana muhalefeti onlar oldu” diye. Bütün muhalif odaklarýn ana katalizörü halinde davranýyorlar.
Acayip bir þey bu.
Kim ile beraber olamazlar, diye bir soru sorulamaz adeta.
Yeter ki Ak Parti iktidarýna ve Tayyip Erdoðan’a vursun, mesela arada “Türkiye’yi sakýnma” diye bir hassasiyet mi beklerseniz, asla, öyle bir hassasiyeti de bulamazsýnýz.
Amerika vursun onu satýn alýrlar, Rusya vursun onu, Çin vursun onu, CHP vursun, MHP vursun, HDP vursun hepsini, hepsini satýn alýrlar. Fransýzlar mý vurdu mesela üç PKK’lýnýn öldürülmesi olayýnda, hemen manþete çýkarlar. Medyalarý bir kin bülteni halindedir. Nazlý Ilýcak, Mümtazer Türköne adeta PKK’ya danýþmanlýk yapmaya soyunuyor.
Ýyi de bu nereye kadar gidecek?
Hadi dini hüviyet, cemaat, hizmet vs hepsini bozuk para gibi harcadýnýz, insanlarýn iyi niyetini harcadýnýz, da nereye kadar gidecek.
Amerikan yönetimi, sizi ne kadar koruyacak?
Bir baþka hesaplar denkleminde harcanmayacaðýnýzdan emin misiniz?
Amerika açýsýndan bu kadar iþe yarar mýsýnýz?
Ya Amerika, küresel bir güç olarak Türkiye ile iyi iliþkileri kendi çýkarlarý adýna çok daha reel bulursa ne yapacaksýnýz?
Amerika sizi satmaz mý? Asla mý? Mýsýr demokrasisini nasýl sattý Amerika?
Vefa Amerika’nýn neresine düþer hiç sorgulamak gelmez mi aklýnýza?
Tayyip Erdoðan Obama’ya “Hadi gelin þu meseleleri yeniden görüþelim” dese, emin olun rüzgarlarýn yönü deðiþmeye baþlar.
Herkese derim: Kullanýlmaya fazla yatýrým yapmayýn, baþýnýz döner, hüsrana uðrarsýnýz. Elinizde de sadece “ihanete denk bir fatura” kalýr.