Baþkalarýna “cahil” deme önceliðini elinde bulunduran bir güruh var.
Hýrslarýndan, seviyesizliklerinden, düpedüz kinlerinden türettikleri “duygu”yu “gerçeklik” diye yuttururlar ve sadece nevrozlarýyla yaþarlar.
Bu duygu durumunun hangi gerçekliðe tekabül ettiðini (nihai olarak bize ve topluma ne anlattýðýný) soranlara da “cahil, oportünist, profesyonel Reisçi, tetikçi, ezik, zavallý” diye saldýrýrlar.
Ýsimleri “saygýn entelektüel”dir.
Kötücüllüklerini de, nereden tevarüs ettikleri belirsiz saygýnlýklarýyla maskelerler.
Baþkalarýný cahillikle, bilgisizlikle, haddini bilmemekle suçlarlar ama basit bir Türkçe kaidesini bilmezler.
Mesela, “üzerinden gelebilirler” diye bir ifade kullanýrlar.
Düþünürsünüz taþýnýrsýnýz, “Bu bilgi küpü bize ne anlatmaya çalýþýyor?” diye kafa patlatýrsýnýz, yazdýklarýnýn siyakýna sibakýna bakarsýnýz, sonunda anlarsýnýz ki, “üstesinden gelebilirler” demeye çalýþýyor.
Hem ne demeye çalýþtýðýný bilmeyeceksin, hem de baþkalarýný okuduðunu anlamamakla suçlayacaksýn.
Bir de, anlattýklarýyla çok þey söylüyormuþ, kuþ konduruyormuþ, acayip gerçeklikleri dile getiriyormuþ ve kendisi dýþýndakiler bunlarý kavramakta güçlük çekiyormuþ havalarýna girerler; “Sen ne anlatýyorsun birader?” tepkisiyle karþýlaþýnca da sinik ve nevrozlu muhalefet diline sýðýnýrlar: “Cahiller! Ne olacak!”
Biz diyoruz ki, “Borsanýn yükseliþini kötü ekonomik gidiþata nasýl baðladýn? Bunu nasýl baþardýn?”
O cevap veriyor:
Cahilsiniz.
Biz diyoruz ki, “Buyurmuþtun ki, ‘sanayi ve hizmet sektörünün genelinde iflaslar artabilir, iþsizlik çift haneli rakamlarda kemikleþebilir, genç iþsizliði yüzde yirmiyi geçebilir, enflasyon yüzde 12’ye, kredi faizleri yüzde 15’e oturabilir, büyümede yüzde 3’te sýkýþýp kalýnabilir.’ Oysa enflasyon düþtü, büyüme rakamý ilk çeyrekte 5’e yükseldi, iflaslar yaþanmadý, iþsizlik çift haneli rakamlarda kemikleþmedi. Bilakis durum iyiye doðru gidiyor. Niçin ‘temenni’lerini ‘bilgi’diye yansýtýyorsun? Erdoðan nefreti bu kadar mý gözünü kararttý?”
O cevap veriyor:
Cahilsiniz.
Biz diyoruz ki, “Bir yazýnda, ‘Üst akýl diye bir þey olsaydý, kredi notumuz düþürülürdü’ buyurmuþtun... ‘Üst akýl’diye kodlanabilecek finans merkezleriyle alýþveriþini gizlemeyen Moody’s adlý sahtekâr kuruluþ, hemen ertesi gün, üstelik ortada fol yok yumurta yokken kredi notumuzu düþürdü. Özür dileyeceðine, bu durumu ‘Kredi notumuzu düþürmekle aslýnda bize iyilik yapýyorlar’diye açýkladýn. Biz kurumsal cehaletten geliyoruz, geri zekâlýyýz, anlamýyoruz, bize yapýlan bu iyiliði basit sözcüklerle, anlayabileceðimiz bir dille anlatýr mýsýn?”
O cevap veriyor:
Cahilsiniz.
Biz diyoruz ki, “Aylardýr ‘Mayýs ayýnda Baþbakan deðiþmeseydi kredi notumuz düþmezdi, Mayýs ayýnda Baþbakan deðiþmeseydi döviz yükselmezdi, Mayýs ayýnda Baþbakan deðiþmeseydi darbe olmazdý’ diye sayýklayýp duruyorsun. Bu sözlerinle danýþmanlýk hizmeti verdiðin adamý zor durumda býrakmýþ olmuyor musun? Bu ne özensizlik? Hatta bu ne dikkatsizlik!”
O cevap veriyor:
Cahilsiniz, oportünistsiniz, çýkarcýsýnýz, ahlaksýzsýnýz.
Biz diyoruz ki, “Çýkýþýný ‘seviye’sözcüðüyle gerekçelendiren bir gazete yazýyorsun, üstelik saygýn entelektüelsin. Yakýþýyor mu sana bu aðýzlar?”
O cevap veriyor
Bilgisizler... Zekâsýzlar... Ýktidar çeperine meyleden oportünistler... Kýt akýllýlar... Kariyer hesabý yapan amigolar... Profesyonel Reisçiler.
Biz profesyonel Reisçiyiz. Hiyerarþik düþünüyoruz. Ýktidar çeperine meylediyoruz.
Peki, senin “profesyonel Davutçuluðunu” ve “baþdanýþman” sýfatýyla gezindiðin iktidar çeperini (dolayýsýyla “yarým kalmýþ” kariyer hesaplarýný) nereye koyacaðýz?
Kültürlüsün, anladýk da...
Kültürlü olduðun kadar terbiyesizsin de...