Kulüplerimiz çaptan düþtü

Oyunun baþýna baktýðýnýzda; ilk 8 dakika içinde, Beþiktaþ önce direkten döndü, sonra da Rebocho’nun pozisyonu geldi. Ýlk görünüþ, etkili oynadýðýmýzdý... Ama gerçekler öyle söylemiyor. Çünkü Braga’nýn sahaya yayýlýþý daha göz doyurucuydu. Ne istediðini bilen, sakin, “Takým oyunu” konseptine tamamen uyumlu bir ekipti...

Bizim Beþiktaþ ise; klasik özelliðimiz haline gelen, vahim bir temposuzluk içindeydi. Hýzlý iþlere dargýnýz... Kimyamýz uyuþmuyor. Set oyunuyla da, ne uzar ne kýsalýrsýnýz. Yaratýcý olacaksýnýz yaratýcý... O da bize ters geliyor.

Al gülüm-ver gülümle maçý oluruna býrakmak, en büyük hastalýðýmýz... Ýkinci yarýdaki gibi; paçamýz tutuþunca doðruya, baskýya ve tempoya yöneliyoruz ama, o zaman da iþ iþten geçmiþ oluyor. Dizimizi dövmekle kalýyoruz.

***

Braga bildiðimiz elit takýmlardan deðil. Sýradan bile sayýlýr. Ama pilot kamera gözlemiyle geneline baktýðýnýzda; oyun içinde organize ve teknik bir þablon görüyorsunuz. Buna takým oyunu deniyor... Tereyaðýndan kýl çeker gibi maçý aldýlar.

Bizim baþarýlý olmamýz için, önce þanslý günümüzde olmamýz gerek. Yanlýþý doðrusuna denk gelip, iþimizin yaver gitmesini bekliyoruz. Kiþisel hýrs, beceri ve çabalara baðlýyýz. Hatta baðýmlýyýz. Bizdeki sistem, sistemsizlik...

***

Koca bir ilk yarýda, direkten dönen þutlar dýþýnda, rakip kalede isabet bulan tek þutumuz bile yoktu... Nasýl yeneceksin? 2. yarýda penaltýyý dahi atamadýk.

Neyse ki, umudumuz Umut oldu. Onun sayesinde beraberliðe yetiþtik ama, þartlý refleksle oynayanla sistemle oynayan arasýndaki fark; 3 puaný Portekiz’e götürdü. Biz gene elimiz böðrümüzde, öylece kala kaldýk. Beþiktaþ, hýzla çaptan düþüyor.