Camia’nýn medyasý haberi “Hizmete kumpas” baþlýðý ile veriyor. Hadise, il emniyet müdürlüklerine gönderilen bir savcýlýk talimatý ile ilgili.
Ankara Cumhuriyet Savcýsý Serdar Coþkun’un baþlattýðý soruþturma kapsamýnda Emniyet Genel Müdürlüðü Terörle Mücadele Dairesi Baþkaný Turgut Aslan, 30 ilin emniyet müdürlüðüne savcýlýðýn taleplerini içeren belgeleri gönderiyor. Yazýda talep edilen tüm bilgi ve belgelerin en kýsa sürede gönderilmesi isteniyor. Radikal.com.tr’nin haberine göre Gülen cemaatinin silahlý gücünün olup olmadýðýnýn araþtýrýlmasýnýn istendiði yazýda þu cümlelere yer veriliyor: “Fethullah Gülen ve cemaatinin elinde silahlý bir güç bulunup bulunmadýðý, ordu, jandarma, MÝT ve emniyet birimleri içerisindeki cemaate baðlý/üye olanlarýn silahlý bir eyleme kalkýþmalarý halinde hükümeti yýkabilecek veya anayasayý ortadan kaldýracak güçlerinin olup olmadýðýnýn belirlenmesi...”
Talimat yazýsýnda ayrýca “Cemaat üyelerinin Türkiye’nin son 10 yýlýnda iþlenen önemli olaylara azmettiren, yardým eden ya da doðrudan suç iþleyen sýfatýyla katýlýp katýlmadýklarýnýn belirlenmesi, cemaat üyelerinin rolleri bulunduðu iddia edilen Aziz Santoro cinayeti, Hrant Dink’in öldürülmesi, Danýþtay saldýrýsý, Zirve Kitabevi Katliamý, Necip Hablemitoðlu ve Üzeyir Garih’in öldürülmesi gibi olaylar ile irtibatlarýnýn araþtýrýlmasý” talebi de yer aldý. Yazýda cemaatin arþivinin bulunmasý istenerek, “Ýstihbarat birimleriyle irtibat kurulup cemaatin tuttuðu arþivlerin bulunduðu yerlerin tespit edilerek acil olarak aramalar yapýlmasý ve elde edilecek delillerin deðerlendirilmeye tabi tutulmasý...” ifadesine yer veriliyor. Yazýda ülke çapýnda eþ zamanlý arama ve delil elde etmek için ayrýntýlý çalýþma yapýlmasý da isteniyor.
Talimatta, eski emniyet müdürleri Hanefi Avcý, Emin Aslan, Celal Uzunkaya, Faruk Ünsal ve Orhan Özdemir’in maðdur sýfatýyla ifadelerinin alýnmasý talep ediliyor. Terörle Mücadele Daire Baþkanlýðýnýn talep yazýsýnda Ahmet Þýk’ýn Ýmamýn Ordusu, Hanefi Avcý’nýn Haliçte Yaþayan Simonlar gibi kitaplarýn da temin edilip gönderilmesi
Zaman’da haber “Acil operasyon yapýn, gizli tanýk bulun, masum insanlarý silahlý örgüt üyesi gösterme giriþimi” gibi, Taraf’ta “Ýktidar çýldýrdý, Cadý avý 18 yaþýn altýna indi” baþlýklarýyla verilmiþ.
Olay önemli. Hükümet, “Paralel yapý” hadisesinin peþini býrakmýyor. Bizzat Baþbakan, bütün konuþmalarýnda “Cumhurbaþkaný olduðunda da bu yapý ile mücadeleyi sürdüreceðini” ifade ediyor.
Kumpas, kumpas...
Belli ki Hükümet, bir kumpasla karþý karþýya olduðu kanaatiyle her þeyi sil baþtan yapmaya çalýþýyor, buna karþýlýk Camia da, kendisini bir kumpasla karþý karþýya görüyor.
Hükümetin bu olayla karþýlaþtýðýndan bu yana, 7 Þubat mýdýr, öncesi midir, 17 -25 Aralýk tarihleri midir bilmem, ama içerden vurulduðunu, belki arkadan hançerlendiðini düþündüðü günden beri, Camia’yý, “Paralel yapý” tanýmlamasýyla etkisizleþtirme amacýnda olduðu muhakkak. Bizzat Baþbakan’ýn söylemi, psikolojik anlamda bir “çözme operasyonu” niteliði arzediyor, ayrýca, devlet içinde de tasfiyeler gerçekleþiyor.
Bu süreçte, kurunun yanýnda yaþýn da yanmasý durumu var mý? Korkarým ki var. Mesela bir bakanlýðýn müsteþarý ve yardýmcýsý görevden alýndý, biliyorum ki, Camia ile ilgileri yoktu, olay bana intikal ettirildi, Ak Parti’nin ileri gelenlerinden birisini aradým, ilgilendi, “Maalesef böyle þeyler oluyor” dedi. Evet oluyor, hatta bilinir ki, böyle dönemlerde, acayip jurnaller gerçekleþir ve bazan, kýlýç en yakýndakilerin boynunu vurur.
Burada Camia adýna ortaya konan tepkilerde, traji-komik bir durumun ortaya çýktýðýný da görmemek imkansýz. Þöyle ki:
Tepkinin ana ekseni “Suç üretimi” üzerine oturuyor. Yani, iktidarin, Camia’dan bir “silahlý örgüt” üretmeyi amaçladýðý iddia ediliyor. Bunun için savcýlýk ve emniyetin operasyonu yürüttüðü kanaati var.
Bu suçlama, tam da Camia’nýn emniyet ve yargýdaki paralel yapýlanmasýna izafe edilen þey deðil mi? Hükümet tam da bunun için, yargýda, emniyette paralel yapýyý daðýtma düþüncesiyle üstüste operasyonlar yapmýyor mu?
Ergekekon, Balyoz ve baðlantýlý davalarýn tümü “suç üretme” iddiasýna maruz deðil mi? Ýhbarlar, polis operasyonlarý, savcýlýk, hakimler, hatta Yargýtay’a uzanan bir network içinde, birilerini tasfiye, birilerinin önünü açma iþleminden söz edilmiyor mu? Hanifi Avcý’nýn iddialarý tam da bu deðil mi? Hanifi Avcý ile ilgili dava ile Camia’nýn hiçbir ilgisi yok mu?
Sakýn olan biten men dakka dukka niteliðinde olmasýn!