Kurak ülkenin sulu futbolu!

Avrupa’nýn futbolunun kafa ülkelerinde ve henüz içinde bulunduðumuz sezon maçlarýnda, auta giden top gol sayýldý; gol olan bir pozisyon ise aut kabul edildi. Bu maçlardaki aðýr yanlýþlara raðmen, maçlarýn tekrarlarýna gidilmedi, skorlar tesçil edildi.

Eðer bir top, (Kasýmpaya maçýnda olduðu gibi) býrakýn açýk gol pozisyonu içindeki Almeida’nýn ayaðýndan alýnsýn; çizgi üstünden ayný bu þekilde kaleye girmesi engellense bile, Barýþ Þimþek’in verdiði doðru kararla kalýr. Maçýn tekrarý diye bir konu asla mevcut deðildir.

Ama büyük takýmdýr diye, Beþiktaþ’ýn çýkardýðý ve çýkaracaðý yaygaralardan korkulursa; burasý Türkiye’dir, alýnmayacak karar yoktur.

Fakat iþ güçlü olmaya kaldýysa, afedersiniz ama; Kasýmpaþa da “Ensesine vur, aðzýndan lokmayý al” garibanlýðýnda deðildir. Akýllý olun!

***

Sahaya giren saldýrganýn yerde tekmelenmesi nedeniyle gösterilen kýrmýzý kartlar da doðru... Eðer Fernandes, savunma içgüdüsüyle vursaydý; göreceði kýrmýzý kartýn iptali sözkonusu olabilirdi. Avrupa liglerinde (Yine son dönemlerde) bunun örnekleri yaþandý. Ama Almeida ve Motta’nýn kurtuluþu yok... Abra kadabra usuluyle maç tekrar edilse bile, kýrmýzý kartlarý geçerli olacak.

Benim esas üzerinde durmak istediðim ise, Fernandes’in Beþiktaþ’ý aþaðýlayan tavýrlarýdýr. Bana göre yurt dýþýndan bir takýmla anlaþtý, gidecek. Uzlaþmaz tavýrlarý bu yüzden... Süreç içinde yaptýðý naz, Beþiktaþ takýmýný çok daha yüksek para vermeye mecbur ederse; baþkasýna verdiði sözden de cayabilir. Çünkü karakter sýfýr!

Adam kaç maçtýr bilerek oynamýyor, Türkiye’de vakit öldürüyor... Bunu isteksiz, heyecansýz, vurdumduymaz tavýrlarýyla açýkça gösteriyor. Aklý baþýnda bir çok Beþiktaþlý taraftarýn, ona yönelik öfkeli duygularý var. Ama elbette Kasýmpaþa maçýndaki gibi, sahaya dalarak haddini öyle bildirmek çözüm deðil. Fakat yönetim, Fernandes karþýsýnda dik duramýyor. “Arkadaþ, koca Beþiktaþ’ý yok sayamazsýn” diyerek, art niyetli adamý kadro dýþý býrakamýyor. O oynuyor da ne oluyor, takým gene kaybediyor.

“Kimse Beþiktaþ’tan büyük deðildir” diyorsunuz ama, onu uygulayamýyorsunuz. Bir Portekizli karþýsýnda boynunuz bükülüyor. Yeter artýk!