Müslümanlarýn 'rahmet ve bereket ayý' olarak bildiði mübarek Ramazan günlerinden geçiyoruz.
Öyle zorlu bir jeopolitikteyiz ki; kuzeyimizde Ukrayna ateþi, hemen güneyimizde Suriye ve biraz daha güneyde Gazze ve Yemen ateþleriyle çevriliyiz. Büyük bir insani dram yaþanýyor bölgemizde... Öte yandan yerel seçimler, hayat pahalýlýðý, saðlýk sorunlarý derken ciddi güncel meselelerle çevriliyiz...
Bütün bunlarýn arasýndan Ramazan rikkatini, odaklanmasýný, hissiyatýný yaþamaksa, her þeye raðmen birincil gündemimiz olmalý, öyle deðil mi? Gazze'de yýkýntýlarýn ortasýnda mumlar eþliðinde iftar açarken, Ramazan'ýn neþesini yaþayan kardeþlerimize bakmak bile, nasýl önemli bir eþref vaktinden geçtiðimizin delillerinden...
Ramazan, Kur'an ayýdýr. Ramazan, Kadir gecesini taþýyan en güzel zaman dilimidir. Ramazan baþý, ortasý ve hitamý rahmet ve Bayram olan mübarek kýlýnmýþ bir zaman zarfýdýr. Ramazan-ý Þerif bir ruh alemine davet eder bizleri, sessizliðe, dinginliðe, içe dönüþe, kalbe bakýþa, küçüklüðümüzü, faniliðimizi idrak ediþe, kulluðumuzu fark ediþe davet eder... Ramazan infak ayýdýr, Ramazan selam ayýdýr, ramazan af ayýdýr... Allah bu güzellikleri ruhumuzda yaþamayý, hissetmeyi bize nasip eylesin.
Ramazan'ýn ilk günü sizlerle Hz. Peygamberimizin annesi Hz. Amine'yi paylaþmýþtýk bu sütunlarýmýzda. Ortalýk yangýn yeri gibi alt üst olurken, bir gazeteci olarak elbette biz de farkýndayýz Hz. Amine gibi naif bir mevzudan bahsetmek, gündemi neredeyse ýskalamaya denktir. Lakin az önce zikrettiðimiz gibi ne olursa olsun, Ramazan ayýna dair bir rikkat, bir gündem, bir yöneliþ oluþmalý kalplerimizde...
Bu sadece duygusal bir mesele deðildir.
Bu, Ýslam aleminin önemli aksamalarýnýn baþýnda gelen bir unutkanlýktýr. Coðrafyanýn, ekonomik sebeplerin, politik çatýþmalarýn arasýnda kendimize has bir gündemi ana omurga haline getirememek meselesi, bizi maalesef Ýslam alemi olarak hareketsiz kýlýyor.
Bizler üniversiteli günlerimizde sene sonu tatiline ayrýlýrken büyük sýnýflara, yazýn ne okuyalým diye sorduðumuzda, 'Siyer' cevabýný alýrdýk. Çünkü, Hz. Peygamberimizin hayatý, güzel ahlaký, davranýþ dünyasý, Kur'an-ý ve aslýnda Ýslam'ý anlamakta ilk anahtardý... Bu yüzden Ramazan ayýndaki ilk yazýmý Hz. Peygamberimizin mübarek annesiyle ilgili olarak paylaþmak istedim...
Hz. Amine hakkýnda çok kapsamlý bilgimiz yok. Ýslam tarihine dair genel bilgisizliðimiz içinde, Peygamber Efendimizin annesine has bilgisizlik çok daha sisli puslu bir yerde duruyor.
Ama Prof. Aiþe Abdurrahman'a ait 'Hz. Amine' adlý eseri bu Ramazan ayýna has bir okuma önerisi olarak sizlere sunabilirim. Aiþe Abdurrahman 20.yy'ýn kadýn müfessirlerindendir. Çok genç yaþta þiirle baþladýðý edebiyat yolculuðu, ilmi tahsilinde ona, kendine has bir aydýnlýk saðlamýþtýr. Aiþe Abdurrahman 1913, Dimyat-Mýsýr doðumludur. 21 yaþýnda El Ahram gazetesinde yayýmlanan ilk yazýsý, çiftçilerin yaþadýðý zorluklarla ilgilidir. Bu yazýdan itibaren 64 yýl boyunca aralýksýz yazacaktýr, gazetelerde. El Ezher'de tahsilini tamamlarken hem Ýslami ilimlerde, hem de Kahire Üniversitesi'nde Arap dili ve Edebiyatý ilminde ilerler. 1962'de profesör olur ve Kahire'deki Ayn Þems Üniversitesi'nde göreve baþlar. Bu süreçte Âiþe Abdurrahman, Kur'ân'ýn kapsamlý bir tefsirini de kaleme alýr. 1 Aralýk 1998'de Kahire'de vefat eden Âiþe Abdurrahman, ardýnda 40'dan fazla kitap, binlerce gazete yazýsý ve yüzlerce ilmî makale býrakmýþtýr.
Tefsir çalýþmalarýnda 'Beyani Tefsir' metodunu kullanarak, ayetlerin ve kelimelerin hakikatine vakýf olabilmenin gayesini gütmüþtür. Bu çabasýyla tefsirde yepyeni bir metodolojiyi kurmuþtur.
Aiþe Abdurrahman, özellikle Hz. Peygamberimizin eþlerini, kýzlarýný, sahabe hanýmlarý kaleme alarak, Müslüman kadýnlara örnek rol model olarak sunmuþtur. 1998 yýlýnda Kahire'de vefat etmiþtir. Allah'ýn rahmet ve maðfireti Aiþe Abdurrahman hanýmefendinin üzerine olsun...