Bir gün bu ülkede kurban deyince aklýmýza sadece bayramlýk ve adaklýk kurbanlar gelecek mi?
Günün birinde böyle bir Türkiye oluþabilecek mi?
Maalesef þu anki Türkiye’de kurban deyince aklýmýza sadece bayramlýk ve adaklýk kurbanlar gelmiyor.
Mesela geçtiðimiz 15 Temmuz’daki darbenin kurbanlarý da geliyor.
Darbecilerin silahlarýyla baþý gövdesinden ayrýlmýþ kurbanlar.
Darbecilerin bombalarýyla gövdeleri parça parça edilmiþ kurbanlar.
Onlar ki darbecilerin milli iradeyi, demokrasiyi kurbanlýk gibi boðazlamamasý için kendilerini kurban ettiler.
Onlar ki bu uðurda darbecilerin býçak gibi kesen mermilerine, parçalayan bombalarýna, ezip kýran tanklarýna bedenlerini kurban ettiler.
Çoluklarý çocuklarý vardý.
Daha görecekleri güzel günler, yaþayacaklarý güzel þeyler vardý.
Milli iradeyi, demokrasiyi savunmak adýna hepsinden vazgeçtiler.
Darbeci kasaplarýn üzerine cesaretle yürüdüler.
Hayatlarýndan vazgeçtiler, ama milli iradeyi, demokrasiyi savunmaktan vazgeçmediler.
Bugün bu ülkede milli irade hakimse eðer, onlarýn sayesindedir.
Bugün bu ülkede demokrasi yaþýyorsa eðer, onlarýn bu uðurda yaþamlarýndan vazgeçmesindendir.
15 Temmuz gecesi bu ülke emperyalizmin iþbirlikçisi darbeci kasaplarýn kanlý ellerine geçmediyse eðer, onlarýn kanýný, canýný feda etmesindendir.
Yoksa ülke olarak darbeci kasaplarýn kanlý ellerine kalabilirdik.
Onlarýn ülkemizi bir kurbanlýk gibi boðazlamasýna tanýklýk edebilirdik.
Dahasý, onlarýn ülkemizi bir kurbanlýk gibi parçaladýðýný görebilirdik.
Daha önce bir kurbanlýk gibi parçalanan Irak’ýn durumuna düþebilirdik.
Suriye gibi kendimizi bir iç savaþýn içinde bulabilirdik.
Milyonlarca Iraklý, Suriyeli gibi bizler de emperyalizmin kurbanlarý olabilirdik.
Iraklýlar, Suriyeliler gibi henüz süt kuzusu bebeklerimiz bile emperyalist kasaplarýn vuruþlarýyla can verebilirdi.
Kimimiz canýný kurtarmak için, can havliyle kaçan bir kurbanlýk durumuna düþebilirdi.
Kimimiz emperyalist kasaplarýn elinden kurtulmak için, çoluk çocuk, aç susuz yollara düþebilirdi.
Iraklýlar, Suriyeliler gibi mülteci olabilirdi.
Ne evimiz ne yurdumuz kalýrdý.
Ne iþimiz ne aþýmýz kalýrdý.
Evet, bütün bunlarý yaþayabilirdik.
Þimdi bayram yapýyor deðil, iç savaþ yaþýyor olabilirdik.
Bütün bunlar olmadýysa, 15 Temmuz akþamý kendilerini kurban ederek, emperyalizmin iþbirlikçisi darbeci kasaplarý etkisiz hale getirenler sayesindedir.
Ülkesi, milleti için kendilerini gönüllü kurban edenlerdi onlar.
Ölümü öldürmüþ insanlardý onlar!
Ýnþallah bir gün Türkiye’miz kimsenin darbe, terör kurbaný olmayacaðý bir ülke haline gelecek.
Ýþte o zaman kurban deyince aklýmýza sadece bayramlýk ve adaklýk kurbanlar gelecek.