Kürdlere mütedâir

Çocukluðumda Fransýzca bilmek bir tür imtiyaz, bilmemekse hani neredeyse bir vesîle-i hicâb sayýlýrdý.

Sonra yerini Ýngilizceye býrakdý.

Günümüzde ise -feshübhânallah- Kürdce bilmeyene yakýnda muhtemelen kýz bile vermeyecekler.

Cengiz Çandar Birâderimiz gibi “sancakdar” kalemler hýzlarýný alamayýp Kürdce cümlelerden teþekkül eden baþlýklar bile atmaya vardýrdýlar iþi:

“Kak Mesûd, tu bi hêr têyi Amedê, lê...”  (Mesud Aðabey, Diyarbakýr’a hoþ geliyorsun, ama...)

Hazýr eli deðmiþken bâri yazýnýn tamâmýný da Kürdce yazsaymýþ diyeceðim ama herhangi bir Kürd lehçesini bilmez. Baþlýðý birine sormuþ olacak. Keþke hangi lehçe olduðunu yazsaydý da tenevvür etseydik. Benim bu cümledeki tek sýkýntým “tu bi” ibâresi. Ýnsan hemen ardýndan “or nat tu bi”yi bekliyor... “Tu bi or nat tu bi!”

Bu meseleye dâir yorum yapmam istense ben derdim ki “Kak, Cengiz, kak! Kak daetrâfýna bak! Mesud Aðbiyin belki yazdýklarýndan memnun kalmýþdýr ama ben pek bir þey anlayamadým. Mâmâfih yine de sen bilirsin.”

***

Bir de okullarda Kürdce tedrîsat konusu var.

Bunu duyan her “saðlam” milliyetçinin gözünü kan bürüyor ama bence hiçbir sakýncasý yok!

Bakýnýz neden:

Bir kere demokratik haklarýdýr!

Sen Bulgaristan’da, SSCB’de, Çin’de þurda burada asimile edilmek istenen Türkler için kýyâmeti kopar ama sonra kendi yurddaþýn olan Kürdlere ayný hakký tanýma! Olmaz!

Ýkincisi hangi Kürdce suali!

Sevâbýna îzâh edivereyim:

Kürdce üç büyük lehçeye ayrýlýr:

- Kuzey Kürdcesi (Kurmançi yâhut Kirmanci), sekiz ilâ on milyon kiþi tarafýndan konuþulur. Türkiye, Irak, Sûriye, Ermenistan, Âzerbaycan ve Lübnan’da...

Kendi içinde tam 14 (ONDÖRT!) þîveye ayrýlýr ki bunlarýn kendi aralarýnda anlaþmalarý bile problematikdir.

Cizre’de konuþulan Botânî þîvesini standard Kuzey Kürdcesi hâline getirme çabalarý 1930’lardan beri sürüyor ama ortada hâlâ pek diþe dokunur bir sonuç yok.

- Merkezî Kürdce (Zorânî), yaklaþýk beþ milyon insanýn konuþduðu bir lehçedir.

Irak Özerk Kürdistan Bölgesi’nin güneyinde ve Batý Ýran’da konuþulur.

Kendi içinde 11 (ONBÝR!) þîveye ayrýlýr.

- Güney Kürdcesi en eski lehçedir. Yaklaþýk dört milyon kiþi  tarafýndan konuþulur ve kendi içinde tam 15 (ONBEÞ!) þîveye ayrýlýr.

Ýlginç olan, en güney Kürd bölgesinde konuþulan bu lehçenin Ankara çevresindeki Kürdlerce de kullanýlýr olmasýdýr.

Tamâmen yabancý, yâni tarafsýz kaynaklara dayanarak topladýðým bu bilgilere göre Türkiye’de öyle bâzý palavracýlarýn söylediði gibi 20/25 milyon Kürd filan yokdur, çünki toplam nüfuslarý ancak 19 milyonu bulmaktadýr.

Ýkincisi, Türkiye’deki bâzý okullarda Kürdce tedrîsat yapacaklar buyursun yapsýn ama hangi Kürdce ile?

Bizde yaygýn olan Kurmançi’nin bile ondört lehçesi yetmezmiþ gibi üstelik en güneyde konuþulan bir lehçenin bir þîvesi de Ankara çevresinde konuþuluyor.

Ama bu benim derdim deðil.

Bugün bâzý Türk okullarýnda Kürdce tedrîsât olsun mu diye bir referandum yapýlsa ben müsbet oy kullanýrým...

Sonra da ilgiyle bakarým bakalým kaç Kürd ebeveyn çocuklarýný o okullara gönderiyor diye...