Bir kaç gün önce Amerika Savunma Bakaný Mattis, Senato'da önemli beyanlarda bulundu. Bu beyanlarýn satýr aralarýna baktýðýmýzda, bizim coðrafya ile baðlý planlamalarýn çerçevesini görmemiz mümkündür.
Pentagon Baþkaný diyor ki; "Suriye'den yakýn zamanda çýkmayacaðýz." Ve ilave ediyor ki; "DEAÞ'ýn yeniden hareketlenmesi söz konusudur." Ayrýca Orta Doðu coðrafyasýndan "hilafet coðrafyasý" olarak bahsetmesi, bölgeye bakýþ açýlarýndaki parametrenin neye göre dizayn ettiklerinin de ipucunu vermektedir.
Bu coðrafyada, her halükarda Batý Ýttifakýnýn yeni dizayn peþinde olduðu ve bu dizayn tablosunda Türkiye'ye kendileri dýþýnda hareket alaný kalmamasý için çaba harcadýklarýný anlamaktayýz.
Uzun zamandýr, Türkiye'ye yönelik hamlelerin altýndaki nedenin de bu olduðu nettir!
Türkiye son 15 yýllardýr, kendi coðrafyasýnda "merkezi yýldýz" haline geldi ve tüm etki, ilgi coðrafyasýný Türk rüzgarý ile olumlu biçimde etkiledi. Olaylarýn baþýndan itibaren durumuna baktýðýmýzda, bunu þöyle görüyoruz. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn "yeni Türkiye" inþasý ile birlikte, aslýnda 200 yýllýk bu topraklardaki mirasa yeniden talip olduk.
Bu çýkýþ, coðrafyanýn tamamý için "kendine güven" konseptini de pekiþtirdi. Erdoðan rüzgarý öyle bir esti ki; Orta Doðu'dan baþladý, Afrika'ya, Türkistan'a, Kafkasya'ya ve Balkanlar'a kadar tüm koca coðrafyamýzý yeniden etkiledi.
Tam da bu nedenle, kontrolsüz bir liderin coðrafya için tehlike olduðunu, kendilerinin çýkarlarý açýsýndan felaket olduðunu yorumlamaktalar ki, ardarda darbelere, ayaklanmalara, Kürt-Türk çatýþmasýný tetiklemeye kadar uzanan yeni senaryolara þahitlik ettik. Türkiye nizamlanamazsa, Batý Ýttifakýnýn Orta Doðu Ýslam coðrafyasýna yeniden biçmek istedikleri bir rol olmayacak, kesin! Burada Türkiye'nin baðýmsýz politikalarý özellikle 2015 Temmuz sonrasý "millet-devlet" ittifakýnýn ortaya çýkardýðý TÜRK aklýnýn Erdoðan'la birlikte nelere ulaþacaðýný tahmin ettiklerindendir, iç politikada yeniden yapýlanma için harekete geçildi. Erken seçim kararýnýn 24 Haziran'a alýnmasýnýn altýnda yatan þeyin dizayn edilen yeni hareket planýna karþýn, Türkiye çýkarlarýna hizmet eden yeni siyasi tabloyu pekiþtirmektir, hiç kuþkusuz. Tarihte; þahsiyetlerin, devlet adamlarýnýn rolünü kimse inkar edemez. Erdaðan, tarihin hiç unutmayacaðý önemli bir tarihi þahsiyet olarak, Batý Ýttifakýnýn dayatmalarýnýn karþýsýna dikildi. Bu dikilme, Türk Milletinin 7 bin yýllýk devlet aklý ve geleneði ile pekiþti. Ýþte ortaya, milli çýkarlarý kollayan yeni siyasi hamle gördük. Evet, hamle! Küresel dayatma Türkiye'ye yeniden yer ve rol biçme arzusunda. Buna "evet" diyecek kiþi ve siyasi oluþumlarýn arayýþý da buna baðlýdýr. Cumhur Ýttifakýnýn, amacý ve hedefinin küresel dayatmaya karþý koyma olduðunu iyi idrak etmemiz ve nihayetinde Türkiye'nin önümüzdeki 100 senenin "kendi kaderine, kendisinin karar vereceði aktör" olarak devreye girme gayretini ve 24 Haziran'ýn bu baðlamda ne ifade ettiðinidoðru okumamýz, vatani bir görevdir.