Karþýlýklý ithamlarýn baþlamasý, yakýnda tartýþýlacak konularýn konturlarýný bize göstermekte. Kapýda gýda ve su üzerinden gerilim baþlayacaðýný þimdiden verilere bakarak söyleyen eksperlere kulak verme zamanýdýr.
Anlaþýlan, küresel kýtlýk beraberinde yeni savaþ konularýný da bize izah etmekte.
Tarým ve su, petrol kadar savaþ sebepleri olacak nitelikte. O sebepten yeni dönemi deðerlendirirken, topraða yeniden geri dönüþün kodlarýný da düþünmek zorundayýz.
Küresel salgýnýn çýkýþ noktasý ve DSÖ’nün geç reaksiyonu, þimdi ise ABD ile DSÖ ve Çin arasýndaki gerilim, konunun farklý siyasi etaplara geçeceðinden haber vermekte. Bu durumda, bu gerilimin parçasý olmak yerine, yeni dönemin esas kodlarýna yönelik çalýþmalarý baþlatanlarýn kazanacaðý açýktýr.
Çin bu dönemde ciddi yara alacak. En küçük ürünün bile üretildiði yer olan Çin, o cazibesini yeni dönemde kaybedecek gibi duruyor. Gerçi Çin’in ciddi ekonomik güç olmasý, bu gerilime raðmen düþmeyecek. Lakin yeni üretim yapacak ülkelerin isimleri konuþulmakta. Türkiye ise yenilerin içinde.
Ve küresel salgýnla mücadele üslubu, kendi metotlarý artýk dünyada itiraf edilmekte.
Günlerdir dünyadaki tüm raporlarý gözden geçirip, televizyon yorumlarýný dinledikçe, metotlarýn içinde bu salgýnla en baþarýlý mücadele eden isimlerin arasýnda “Türkiye metodu” tanýmýnýn literatüre geçmesi gurur vericidir. Lakin bu yetmez. Biz; su, toprak, tarým konusuna þimdiden eðilim saðlamak zorundayýz.
Ve üreten ülkeler arasýnda ilk sýraya çýkacak yeteneðimizin olduðu açýktýr. Türkiye’nin ve hükümetinin yönetim kapasitesi ve kullandýðý akýl, hiç abartýsýz örnek teþkil edecek içerikte.
Küresel salgýnla birlikte ciddi ekonomik problemlerin devreye gireceði açýktýr. Ve sadece Türkiye için deðil, dünya bu durumdan ciddi etkilenecek. Almanya gibi ekonomilerin yara almadan geçemeyeceði bu dönemden “nasýl çýkýþ saðlanacaðý” kilit sorudur. Türkiye’nin duruþu ve yöntemleri, gerçekten hakkýný teslim ederek itiraf edilmelidir. Ve ileri dönemde bu ekonomik boþluk diliminden daha da güçlenerek çýkma þansý nettir.
Bazý tarým gýda ürünlerinin geleceði için þimdiden düþünenler kazançlý çýkacaðý kuþkusuzdur. Kapýya dayanacak küresel kýtlýk dönemine hazýrlýk yapmaya baþlamýþ ülkelerin verilerine bakýnca, zaten ortada nasýl bir süreç sergileneceðini görmemiz mümkündür.
Yeni dönem, yeni sorunlarla birlikte yeni fýrsatlara da kapý açacak galiba. Türkiye’nin salgýnla baþarýlý mücadele refleksi, nasýl bir akla sahip olduðunu dünyaya göstermiþ oldu. Suriyelilere yardým felsefesine anlam veremeyenler, umarým Ýspanyollara, Ýngilizlere, Ýtalyanlara gösterdiði yardým içeriðine anlam verebilmiþtir.
Tarým ve gýda sektörü, su kaynaklarý cidden þimdiden kafa yorulmalý konulardýr. Buðday ise bu kýtlýk konusunun baþýndaki nimettir. Ýþte küresel salgýn sonrasý yeni dönemde yara almadan, tam tersi krizi fýrsata dönüþtürerek, çýkýþ yolunu, kapýyý ve kilidi düþünmek zorundayýz. Türkiye bu dönemden çýkýþ yolunu bulur ise bölgesel deðil, küresel aktörlüðe adaylýðý kesindir...