"Güvenlik güçlerimizin eðitimi için Türkiye’nin desteðini memnuniyetle karþýlýyoruz. Terör örgütü DAEÞ ile mücadele ve ele aldýðýmýz bütün konularda Türkiye ile mutabakata vardýk” (20 Kasým 2014)
Bütün alanlarda ikili ekonomi, enerji, güvenlik ve askeri iþbirliðimizi ilerletmek istiyoruz. Güvenlik güçlerimizin eðitilmesi ve güçlendirilmesi konusundaki yardýmlarý için Türkiye’ye teþekkür ediyoruz. (25 Aralýk 2014)
Bu sözlerin sahibi Irak Baþbakaný Haydar El Ýbadi. Ýki aylýk Baþbakanken bu açýklamalarý yaptý. Türkiye’ye geldi. Ýkili görüþmeler, stratejik anlaþmalar imzaladý. Aradan 15 ay geçti. Ayný Ýbadi bu kez kendi attýðý imzayý tanýmadý.
“Türk Askerini istemiyoruz” ve “Türk askeri çekilmezse Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’ne baþvuracaðýz” diyebildi Ýbadi.
Herhalde “Askerimiz Musul’u DAEÞ’e teslim etti, teslim ederken üniformalarýný bile çýkarýp, çýplak kaçan Irak askerimiz yeterli eðitimi aldý” demek istedi sanýyorsanýz yanýlýyorsunuz.
Her ne kadar “Türkiye’yi istemiyoruz” diyen Ýbadi olsa da akýl Ýran’a ait. Dolayýsýyla Rusya’ya.
O Ýran ki Ýbadi’den önceki Irak Baþbakaný Maliki’yi aðýrlamýþ! bir ülke.
Hem de ne aðýrlama.
Ýran Irak savaþý boyunca Ýran’da kalan Maliki’yi o savaþta Irak’a karþý kullanmýþ, ülkesinin düþmanýnýn safýnda savaþtýrmýþ bir Ýran’dan, Þii politikalarýný, mezhepçi yaklaþýmýný Maliki eliyle enjekte etmiþ bir Ýran’dan, Maliki ile istediðini aldýktan sonra, Maliki’nin desteði ile bir baþka Þii olan Ýbadi’yi bir zamanlar savaþtýðý bir ülkeye baþbakan yapmýþ bir Ýran’dan bahsediyoruz.
Küresel satrançta ülkeler hamlelerini iyi yapýyor. Ýran da Suriye de Rusya da. Ama karþýlarýnda eski Türkiye yok. Ýçimizdeki Rus uþaklarýn baþta Putin olmak üzere Ýran ve Suriye sevgisine bakmayýn. Onlar “Erdoðan’a muhalif olsun da kim olursa olsun” kafasýnda olduklarý için ne kendilerinin ne de sözlerinin bir karþýlýðý var.
Türkiye bu satranç tahtasýnda hamlelere iyi karþýlýk veriyor. Rusya’nýn þýmarýklýðý Rus halkýnýn Putin’e olan desteðini düþürürken Türkiye’nin hamlesi, Erdoðan’ýn açýklamasý Türk halký nazarýnda karþýlýk buluyor.
Gezici araþtýrma þirketinin anketi de bunu doðruluyor. CHP’ye oy vermiþ seçmen bile Türkiye’nin Rusya’ya yönelik hamlesini yüzde 60 oranýnda onaylarken, ankete katýlanlarýn tamamýn görüþü bu oraný yüzde 75 seviyelerine çýkarýyor.
Unutmamamýz gereken bir baþka mesele de marjinallerin “kutuplaþýyoruz” sözü. Gezi eylemlerinden bu yana kutuplaþtýrmak istedikleri insanýmýz milli meselelerde liderinin arkasýnda olduðunu bir kez daha ispatladý. Ýyi yoldayýz. Daha iyi olacaðýz.
Dik duruþ...
Tarih 27 Mayýs 1996. Yer Kremlin Sarayý’nda bir salon.
Salonda bir masa, masanýn baþýnda dönemin Rusya Devlet Baþkaný Boris Yeltsin, masanýn bir tarafýnda Rus bürokratlar var. Dudayev’den sonra Çeçenlerin baþýna geçen Selimhan Yandarbiyev vakur bir þekilde odaya giriyor. Boris Yeltsin’i masa baþýnda görünce “barýþý eþit þartlarda konuþalým, masa baþýna oturmayýn, karþýma geçin” uyarýsýnda bulunuyor. Yeltsin “hayýr” deyince de “ben buraya oturmam, görüþme olmayacak” diyor. Yeltsin’in üstten tavrý bir müddet daha sürse de bu dik duruþ Rusya’yý dize getiriyor ve masa baþýndan kalkan Yeltsin, Yandarbiyev’in karþýsýnda yer alan sandalyeye geçiyor ve görüþmeler baþlýyor.
Diyeceðim o ki Rusya kendisine dik duruþ sergilenmesine ta o zamandan alýþýk. Geri çekilip sandalye deðiþtirmeye de müsait.
Bu sahnelerin yer aldýðý 24’ün fenomen programlarýndan “Keþke Olmasaydý”, bu akþam 19:00’da “Dudayev” belgeselini yayýnlayacak. Kaçýrmayýn derim.