Kurosawa’nýn ahlaklý samuraylarý

Bu hafta Moody’s’in not artýrýmý ve Galataport ihalesi oldukça öðretici idi. Tabii ki not artýrýmýnýn zamanlamasýna dikkat çekmek gerekiyor. Zamanlamayý ekonomik ve siyasi olarak okumak gerek. Ekonomik olarak þunu söyleyebiliriz; Euro’nun nihayet Avrupa’daki krize yanýt vererek düþmeye baþlamasý, Fransa’nýn resesyonda olmasý ve tabii ki Güney Avrupa’nýn dýþýnda Almanya’nýn da ihracatýnýn hýzla düþtüðü bir aþamada, bizim Merkez Bankasý’nýn faiz düþürerek gerçekçi bir TL seviyesini hedeflemesi pek istenen bir durum olmasa gerek, bu derecelendirme kurumlarýnýn arkasýndaki sermaye çevreleri açýsýndan. Bu yüzden, Türkiye’nin not artýrýmýna  Moody’s de eklendi ve ‘yatýrým yapýlabilir’ seviyesini perçinledik. Merkez Bankasý, faiz düþürmede sona yaklaþtýðýna göre, not artýrýmý sonucu gelen, hýzlý sermaye giriþlerine baðlý olarak, TL’nin ihracatçý için avantajlý seviyesini Türkiye kontrol edemeyebilir. Bence yangýndan mal kaçýrýrcasýna yapýlan not artýrýmýnýn arkasýnda bu tuzaðý aramamýz lazým.

Ýþin siyasi yaný ise not artýrýmýnýn, tam da Baþbakan’ýn Obama ile görüþmesinin gerçekleþtiði saatlerde olmasý. Bu da dikkat çekici idi.

Galataport dersleri...

Þimdi gelelim Galataport ihalesi derslerine... Ýhalenin bir statik teknik analizi var; bir de dinamik analizi... Þimdi, bu tür yatýrým hesaplarýnda, Net Þimdiki Deðer (NÞD) ve bunun farklý biçimlerini içeren -iç verim oraný yöntemi gibi- finans yöntemleri kullanýlýr. Bu yöntemlerde, yatýrýmýn bugünkü deðeri, iskonto faiz oraný, yatýrým maliyeti, yýllýk net nakit giriþleri ve yatýrým süresi esas alýnýr. Kârlýlýk oranýný öne çýkaran yöntemler de vardýr. Ama daha çok faiz maliyeti ve getirisi üzerinden hesap yapýlýr. Þimdi finansçýlar, yalnýz yatýrýlan para-sermayenin almaþýk zaman maliyetleri üzerinden bu tür hesaplarý yaptýklarý için bu analizlere dinamik deseler bile, özünde statik analiz yapmýþ olurlar. Yani yatýrýmýn reel ekonomik-sosyal çevriminin saðlayacaðý dýþsal kârlýlýk yoktur. Galataport ihalesinde 2005 yýlýndaki Ofer teklifini, yeni teklifle NÞD analizi çerçevesinde karþýlaþtýrdýðýmýz zaman bile, þu andaki teklif, 2005’e göre iyidir.

Ancak, bu teklifin de neden düþük olduðunu ve ihalenin iptal edilmesi gerektiðini sanýyorum en anlaþýlýr biçimde TV 24’te Yiðit Bulut anlattý. Bulut, bizim yukarýda söylediðimiz, yatýrýmýn yalnýz iskonto faiz oraný üzerinden nakit döngüsünü hesaplayarak bu sonuca varmýyor. Yani faiz denen kandýrmacayý bir kenara koyuyor. Gerçek olana dönüyor ve yatýrýmýn reel ekonomik-sosyal içsel ve dýþsal kârlýlýðý üzerinden tezini anlatýyor. Örneðin Boðaz’da bu kira fiyatýna 30 yýl bir oteli kiralayabilir misiniz ya da býrakýn oteli, bu kiraya bir otopark iþletetebilir misiniz diye soruyor. Ýþte bu anlamda Galataport ihalesi önemli çünkü bir yýðýn ders var, bakýn þöyle; 1) Piyasa iþlemeye baþladýðý zaman siz onun üzerini artýk þalla örtemezsiniz, Türkiye’de piyasa iþlemeye baþladý. Bunun için açýk artýrma bile olsa bir ihalenin gerçekte açýk mý kapalý mý olduðunu piyasa anlar, burada olduðu gibi... 2) Ýstanbul, artýk bir dünya baþkenti buradaki fiyatlar da küresel fiyatlar. Londra neyse burasý o. Hatta Ýstanbul’un geleceði ile Londra’nýn geleceði karþýlaþtýrýlamaz bile.  3) Þimdiye kadar sermayenin kendisiyle içiçe olan ‘uyanýk’ finansçýlarýn bulduðu ve akademiye de soktuðu faize dayalý yalan dolan hesap kitap iþleri çöp oluyor. Bu hesap kitap iþlerinin ilk hali feodal toprak aðalarýnýn köylü için tuttuðu borç defterlerinde vardýr.

Haydutlar ve samuraylar

Ünlü yönetmen Kurosawa’nýn ‘Yedi Samurai’ filmi, hasatlarýný ve mülklerini dýþarýdan gelecek haydutlara karþý korumak isteyen köylülerin ‘kiraladýðý’ samuraylarla köylülerin hikayesidir. Samuray, 12 ve 13. yüzyýllarda Japon Ýmparatorluðu’nun yayýlmasý amacýyla kurulmuþ savaþçý sýnýfa verilen addýr. Feodalizmin son bulmasýyla 16. yy’a doðru, bu savaþçý sýnýf, iþlevini yavaþ yavaþ yitirse de kurum olarak varlýðýný 19. yy’a dek sürdürür. Öyküde iki ilginç nokta var: Birincisi köylülerin savunma hizmetini ‘dýþarýdan’ karýn tokluðuna da olsa, ücret karþýlýðý satýn almalarý. Ýkincisi ise samuraylarýn köylülere savunma ve savaþ sanatýný öðretmeyi, onlarýn güvenliðinin sürekliliði için gerekli görmeleri ve ellerindeki silah gücünü iþleri bitince köylülere karþý kullanýp onlarýn üzerinde bir diktatörlük kurmayacak kadar ‘ahlaklý’ olmalarý.

Yani samuraylar köylüleri ilk önce dýþarýdan gelen haydutlardan kurtarýp sonra da kendileri köylülerin baþýna haydut olmuyor.

Ama biliyorsunuz bizde böyle olmadý, bizim samuraylarýmýz pek ahlaklý deðillerdi; ‘sizi kurtaracaðýz’ diye haydutlarla savaþýr gibi yaptýlar, sonra masa baþýnda o haydutlarla anlaþýp daha da haydut oldular. Ama bununla da kalmadýlar içeride yeni haydutlar yetiþtirdiler.

Þimdi yukarýda anlatýðýmýz not artýrýmý hikayesinin tuzak olma ihtimali ‘dýþarýdaki’ haydutlarla ilgili. Þu ihale oyunlarý ise içerideki pek ahlaklý olmayan samuraylarla ilgili. Ama bu kaderimiz deðil, iþte görüyorsunuz, bunlarý anlatýyor, yazýyor ve korkmuyoruz. Yazmamýzý, anlatmamýzý saðlayanlar tabii ki tarihe ahlaklý samuraylar olarak geçecek.