Kurþuna karþý yayýn

Fenerbahçe otobüsü saldýrýya uðradý.” Aslýnda Fenerbahçe otobüsü deðil saldýrýya uðrayan, Fenerbahçe takýmýný taþýyan beyaz bir otobüs. Arada ne fark var diyebilirsiniz, daðlar kadar fark var?Fenerbahçe otobüsü bir kilometre öteden tanýnýr, bu otobüsün saðýnda solunda bir arma ya da yazý yok. Demek ki kurþunu sýkanlar bu iþi önceden planlamýþ ve hatta otobüsü takip etmiþler...

***

Daha vahim olanýna geleyim...Otobüse korkutmak için ateþ açýlmamýþ. Þoför hedef alýnarak, üstelik otobüs viyadükten geçerken ateþ açýlmýþ. Yani ateþ edenlerin hedefi þoförü vurup belki de tüm takýmýn zarar görmesini saðlamak. Bir sürü sora üretilebilir bu durumda... Saatte ortalama 70-80 km hýzla giden bir otobüse, þoförü hedef alarak ateþ açmak sýradan serseri eyleminden daha ciddi bir durumla karþý karþýya olduðumuzu gösteriyor. Klasik futbol nefreti mi daha karanlýk bir hikaye mi, onu bekleyip göreceðiz...

***

Futbol ve nefret duygusunun geliþmesinde medyanýn payý çok büyüktür. Son iki senedir biraz tansiyon düþürülmeye çalýþýlýyor ama onca yýlýn tortusu hemen geçmez. Ya birileri bu nefretin sonucu ateþ açtý ya da bu nefretin arkasýna saklanmak isteyen daha karanlýk bir el var. Her iki durumda da tüm yayýnlar þiddete karþý olmalý. Özellikle Trabzonspor cephesinin bu saldýrýya karþý bayrak açmasý gerekir. Fenerbahçe yöneticilerinden ilk anda gelen “artýk bizden efendilik beklemeyin” cümlelerini de ciddiye almamak lazým.

Gün tüm haber ve spor programlarýnda bu iþin üzerine gitme günüdür...

***

Kulüpler Birliði Baþkaný Göksel Gümüþdað’ýn duruma tepkisiz kalmayacaðýný tahmin etmek zor deðil. Olaðanüstü toplantý, yayýnlara toplu çýkma, gerekirse maçlara bir hafta çýkmama dahil tüm önlemler mutlaka alýnmalý. Ve futbol programlarý bir kez olsun, gerçekten þiddetin karþýsýnda durmalý. Fanatizm ya da karanlýk el, fark etmez... Önemli olan bu tür saldýrýlarý olaðandýþý bulacak futbol iklimini yaratmak... Ve bu iþ ekrandan baþlýyor.