Emperyalizm, sizin yaþamýnýzý deðil, elinize tutuþturulan silahlarla ölmenizi istiyor.Daha da önemlisi, sizlere aþ-iþ için çýrpýnan siyasi kadrolardan nefret edip, “siyasi lider” olarak tanýtýlan iþbirlikçi, yeteneksiz muhterislerin peþinden yürümenizi planlýyor. “Hüsranlar” yaþayacaksýnýz, size vaat edilen “sözde cennetlere” giden yolda yýkýmlar göreceksiniz, bunun sonunda daha da bilenecek, emperyalizmin istediði kývamda savaþçýlar olacaksýnýz, sizlerden talep edilen bu...
Þu veya bu þekilde, herhangi bir coðrafyada ölmenizin “insani” bir deðeri yok emperyalizm için, sadece bir “istatistik rakamýsýnýz...” Ana-babalarýnýzýn içlerine akýttýklarý gözyaþlarýyla sanki bu dünyada hiç yaþamamýþ gibi, kaybolup gidiyorsunuz...
Ve sanýyorsunuz ki, size “düþman belletilen” insanlar bundan pek memnun, hayýr, sizlerin birer“ucuz savaþçý” olarak kullanýldýðýnýz bu kaos planlarýndan kendine “insaným” diyen kim memnun olabilir ki...
Size yaþatýlan trajedi, bilin ki, sizinle savaþmak zorunda býrakýlan herkesi bir þekilde yaralýyor, bakýn, ölümleriniz karþýsýnda kimse davul-zurna oynamýyor, herkes “bunu nasýl durdururuz” kaygýsýnda...
Siyasi liderleriniz satýlmýþ
Biliyorum, bugünlerde Mesut Barzani’ye kýzýyorsunuz. Doðaldýr. Onun yaptýklarýnýn Kürt halkýnýn son 20 yýldaki kazanýmlarýný ortadan kaldýrdýðýna inanýyorsunuz, çoðunuz Celal Talabani hareketinin “ihanetinin” bu iþlere neden olduðunu düþünüyorsunuz.
Hatalýsýnýz. Yaþanýlana genel/tarihsel açýdan bakmayý bilmiyor, yakýn akrabanýz Türkler’in çok tutarlý geleneðinden pay almýyorsunuz.
Türkler’i diðer Müslüman coðrafya halklarýndan ayýran çok önemli bir özellik vardýr: Türkler, büyük bir sorunla karþýlaþtýklarýnda önce, “ben nerede hata yaptým” derler, diðer toplumlar, “bana bu komployu kim kurdu” sorusu ile yola çýkarlar, bu iki soru arasýndaki derin fark, Türkler’in yýkým günlerinden hýzlý kurtulmasýna, diðer toplumlarýn ise “kendi içini toparlamadan” sürekli yeni düþmanlar arayýþýna neden olur...
Soðukkanlý olun ve yapacaðýnýz özeleþtiri ile þu gerçekle yüzleþmeye cesaret edin: Siyasi liderleriniz berbat ve emperyalizm ile iþbirliði içinde insanlar, uluslarýnýn bekasýný düþünmüyorlar.
Kandil’in aðýr ihaneti
Irak’taki Barzani-Talabani çekiþmesi bakýn, iþleri ne hale getirdi. Barzani, ABD-Ýsrail ittifakýna güvenerek yola çýkmýþtý, yarý yolda býrakýldý, en güvendiði Almanya bile geri çekildi, Talabani ailesi sýrtýný Ýran’a dayadý, güçlenmek için Kürt halkýnýn aðýr bedeller ödeyerek elde ettiði kazanýmlarý 24 saatte sattý...
Bu, yalnýz orada mý oluyor, hayýr, Suriye’de Amerikan bayraðý altýnda ölüyorsunuz!..15 Temmuz’a giden yolun en aðýr saldýrýsýný ayný ülke sizlere “hendek-barikat savaþý” ile yaptýrdý, sonucun ne olduðunu hepiniz gördünüz. Selahattin Demirtaþ, o günlerde kendisine yakýlan ýþýklarýn büyüsüyle Washington-Moskova hattýnda dolaþacaðýna yerli-milli kimlikle Diyarbakýr’a sahip olsaydý, bunlar yaþanýr, bunca acýyla karþýlaþýlýr mýydý, hayýr.
Bugünden yüzünüze söyleyeyim, tarihe not düþülsün: Rakka’da boþ yere öldünüz!.. Suriye’de size vaat edilen topraklarda da bir yeriniz yok!.. Emperyalizm, sizin cesetlerinize basarak hedefine ulaþtýktan sonra, týpký Barzani’ye yaptýðý gibi, sýrtýný dönüp gidecek, sizi, kaderinizle baþ baþa býrakacak...
Bilin: Amerikan silahlarý ve bayraðý altýnda bu dünyada devrim deðil, karþý-devrim yapýlýr ve Kandil’den sizi yönetenler yalan söylüyorlar. Hiçbiriniz Che Guavera deðilsiniz.
Ortadoðu’nun zengin Bask’larý olabilirsiniz
Halk olarak çok stratejik bir alanda yaþýyorsunuz. Türkiye-Ýran-Suriye-Irak’ýn tam ortasý. Savaþ olmasa (ki sizi kullanan emperyalizm asla barýþ istemiyor) tam 220 milyon nüfuslu, yüzünü istikrara dönmüþ dev bir pazarýn orta yerinde yer alacaksýnýz. Dört ülke arasýnda yürüyecek ticaret ve sanayi yatýrýmlarýnýn köprüsü olmak, sizi, kýsa bir süre içinde Ortadoðu’nun Bask’larý haline getirecek. (Bask halkýnýn kiþi baþý gayrýsafi milli hasýlasý: 35.200 Dolar, Ýspanya ortalamasý: 26 bin Dolar)
Bu gerçekleþtiðinde, bölge, Türk, Acem ve Arap’tan en az iki misli zengin Kürt’le tanýþacak, bunu nasýl göremezsiniz?..
Siyasi liderlerinizi, neden sorgulamýyor, neden sürekli elinize tutuþturulmuþ Kalaþnikov’larýn sahte týlsýmý peþinde koþuyorsunuz?
Oysa soracaðýnýz soru çok basit: Kim benim elime bu kadar geliþmiþ silahlarý tutuþturup ölmemin yolunu açýyor, kim bana üniversiteler kurup, istihdam seferberlikleri baþlatýp, “adam gibi yaþamam” için çaba gösteriyor?
Hepsi bu...