Kürt siyaseti tarihi hata yapýyor…

27 Aralýk, Cumartesi günü Konya’daki o kürsüden konuþan isim,  pek çok baþkentte derin bir endiþe yaratmýþ olmalý. HAMAS lideri Halid Meþal’in AK Parti Ýl Kongresi’ne gelmiþ olmasý, bir tek gerçeði gösteriyor: Türkiye, üzerinde oynanan oyunlarýn “gerçek adresini” biliyor, yoðun küresel baský karþýsýnda da geri adým atmýyor. 

Eðer, “birileri” Türkiye’nin “yumuþak karný” olarak niteledikleri Kürt sorunundaki çözüm çabalarýna yükleniyorsa, kendi “arka bahçelerindeki” mazlumlarýn kimsesi olmasýndan rahatsýzlar demektir.

Halid Meþal Türkiye yolcusuyken, HDP Eþbaþkaný Selahattin Demirtaþ Moskova’daydý, orada, “Slav milliyetçiliði”nin bayraktarý faþist lider Vladimir Jirinovski’nin Rusya Liberal Demokrat Partisi ile Rusya Federasyonu Komünist Partisi’ni muhatap olarak bulabilmiþ olmaktan belli ki rahatsýz. Açýklamasýnda Türkiye-Rusya iliþkilerinin gerçek anlamda stratejik deðer taþýmadýðýný, Rusya’nýn da özellikle Rojava’ya gereken desteði göstermediðini söylüyor.

Kürt siyaseti açýsýndan ciddi bir sorunla karþý karþýyayýz. “Dýþ destek” arayýþlarý bitmiyor ve her arayýþ, Kürt coðrafyasý açýsýndan kan ve göz yaþýna dönüþüyor.

Amerika zaten görevde…

Richard N.Haas, Amerikan dýþ politikasýnýn belirleyici güçlerinden Dýþ Ýliþkiler Konseyi’nin 2003 yýlýndan bu yana baþkanlýðýný yapýyor, önemli adam. Rudaw TV’ye yaptýðý açýklamada, artýk, Amerikan yönetiminin, çok dinli-çok uluslu Irak’ýn bütünlüðünün korunamayacaðýný kabul etmesi gerektiðini söyledi. Ýþaret ettiði nokta, IÞÝD’e karþý mücadelede saðlam müttefik olarak deðerlendirilen Kürdistan’ýn baðýmsýzlýðý… Bunu ilk kez söylemiyor, 21 Temmuz 2014’de yazdýðý makalesinde de belirtmiþ.  “baðýmsýz Kürdistan” iþaret fiþeðini yakmýþtý. Devamýnda, “Kürt milliyetçiliði”ni güçlendiren Kobani ve Þengal savaþlarý geldi.

Eðer, Kürt siyaseti, Washington’da esen havaya göre davranýyor ve bu geliþmelere Moskova’yý da dahil etmek istiyorsa, tarihi bir hata yapýyor demektir, çünkü, bu senaryo daha önce denendi.

Henry Kissinger, 1970 yýlýnda Nixon’un güvenlik baþdanýþmanýydý. Saddam Hüseyin’e karþý, Ýran Þahý Pehlevi’den gelen talep üzerine, Mesut Barzani’nin babasý Molla Mustafa Barzani’nin baðýmsýzlýk yolunda ilerlemesini, böylece Irak’ýn yakýn müttefik Ýran’a karþý zayýflatýlmasý kararýný aldý. 1972 yýlýnda Tahran üzerinden Molla Mustafa’ya milyonlarca dolarlýk silah akýttý. Ayný Kissinger, 1973 Arap-Ýsrail Savaþý’nda, Saddam’ýn Ýsrail ile uðraþmasýný fýrsat bilen Kürtler’e, hiç hareket etmeyin ve verdiðimiz silahlarý asla kullanmayýnmesajý gönderdi. Sonuç: Savaþ sonrasý Þah ile Saddam sýnýr anlaþmasý yaptý, Kissinger, daha tehlikeli gördüðü Suriye Baas’ý lideri Hafýz Esad’a karþý Saddam’ý destekleme kararý aldý, Kürtler ortada kaldý ve büyük acýlar çektiler.

Bugün, Mesut Barzani’nin Batý’dan gelen tüm destek vaatlerine temkinli yaklaþmasýnýn perde arkasýnda babasýnýn yaþadýðý bu ihanet vardýr. Belli ki, Kandil’in böyle bir kaygýsý yok!..

Ýsmet Ýnönü’nün dediði gibi, “Bir süper güçle iliþkiler, bir ayýyla yataða girmeye benzer…” Nereye kadar kullanýp, nerede ortada býrakacaðý hiç belli olmaz…

Ýsrail’e güvenebilirler…

Kürtler’in baðýmsýzlýk hedeflerinde Türkiye, Ýran ve Rusya’ya güvenmeleri yanlýþ olur. Güney ve batýdan Arap milliyetçiliði ile kuþatýlmýþ bir coðrafyada Amerika ve bazý Avrupa baþkentlerinin taktik adýmlarýna göre strateji belirlemek de hatadýr. Kürtler, baðýmsýzlýk hedeflerinde dünyada bir tek ülkeye güvenebilirler: Ýsrail.

1982 Yinon Planý’ndan bu yana izledikleri rota bu, Netanyahu, 29 Haziran 2014’te “baðýmsýz Kürdistan”ý desteklediklerini, bunun, Ortadoðu’da ýlýmlý bir cephenin yaratýlmasý için gerekli olduðunu açýkladý zaten. Bu þahsýn ipiyle kuyuya inilir mi, pek tavsiye etmem.

Bizim bütün bu denklemleri, Halid Meþal geldiði gün Cizre’de sokaða sürülen o Kürt gençlere, hatta, memlekette büyük mesele çýksýn isteyen çevrelerin yazarýna-çizerine, sosyal medyadaki kýþkýrtýcýlara anlatmamýz zor, ama, bir konuyu iyi bilin…

Kürtler, yakýn tarihlerinde ilk kez “küresel güçlerin” manevra alaný dýþýna çýkmayý baþarmýþ bir bölgesel baþkentle muhataplýk þansý yakalamýþ durumdalar: Ankara!..

Bu oyunu, hala, Tel Aviv ve emperyalist baþkentlerden gelen sinyallerle sürdürmeyi düþünüyorlarsa, kendileri bilirler.

Bir yanda bir baþkent onlara, çok stratejik bir coðrafyada þeffaf sýnýrlar, yatýrýmlar, artan ticaret ve yapýlan boru hatlarýyla bölgenin  zengin Katalanlarý olmalarýný, diðer baþkentler ise, kendi savaþ sanayilerinin ürünleri silahlarý kullanan savaþçýlar olmalarýný vaat ediyor.

Buyrun… Seçim sizindir…