Baþlýða bakýp, peki Kürt meselesi Türkiye þartlarýnda hala bir demokrasi meselesi deðil midir diye sorulabilir.
Bu konuda yakýn tarih içinde sürdürülen tartýþmalar ve yaþanan siyasi tecrübeler, Türkiye þartlarýnda Kürt sorununun bir demokrasi meselesi olduðuna gelip dayanýyor, Kürt nüfusun yaþadýðý ülkelerin ve siyasi süreçlerinin farklý olmasýnýn, bazý ülkelerde siyasi bir statüyü ama bazý ülkelerde anayasal yurttaþlýða dayalý bir çözümü akla getiriyordu.
Irak, Suriye, Ýran ve Türkiye..
***
Irak’ta federal bir yapý var. Kerkük sorunu devam ediyor. Merkezi hükümetle iliþkiler bir türlü güven veren bir zemine taþýnamadý. Ortalama Arap yurttaþ, hala Kürtler’in Batýlýlar’la ittifak edip, Irak’ý böldüklerine inanýyor. PKK’nýn da sesini duyurmaya çalýþtýðý Þengal bölgesi de hala tartýþmalý bir bölge. Türk ordusunun eðitiminden geçen peþmerge güçlerinin Þengal’i DAEÞ’ten kurtarmalarý önemli bir geliþme oldu. PKK’nýn kýsa bir süre önce Kanton ilan ettiði bu bölge de þimdi peþmergelerin hakimiyetinde.
Federal hükümette temsil edilen Kürt partilerinin aralarýndaki iliþkiler son zamanlarda oldukça sarsýlmýþ görülüyor.
Feridun Sinirlioðlu’nun bir süre önce Erbil’e yaptýðý ziyaretin gündeminde bu konu da vardý. Türkiye Kürt partilerinin kendi aralarýnda çatýþmalarýný istemiyor. Bunun DAEÞ’e karþý mücadeleyi zayýflatacaðý görüþü hakim.
Erbil/Ankara arasýndaki stratejik iliþkilerde, Suriye meselesine raðmen, Kuzey Irak petrollerinin dünya pazarlarýna sevkini engellemek için uluslararasý mahkemelere açýlan davalara raðmen, bir soðuma veya gerileme olmadý. Olacak gibi de görünmüyor.
Suriye’de ise Kürtler’i nasýl bir geleceðin beklediðini tahmin etmek oldukça zor, Suriye’de çözüm muhtemelen etnik ve dini temelde siyasi statüleri gündeme getirecektir.
***
PYD’ye uluslararasý aktörlerin vaat ettiði Rojava statüsü, kantonlarýn birleþmesini ve Rojava’nýn Akdeniz’e açýlan petrol güzergahýnda belirleyici olmasýný öngörüyor. Nusaybin’de barikatlarýn baþýnda bekleyen silahlý gruplar, en azýndan mücadelenin sonunda, Türkiye’nin söz konusu güzergahta hiçbir rolünün kalmayacaðýna inanmýþ görünüyorlar. (Bakýnýz, Hasan Cemal-24 Yazýlar)
Ýran, Þam yönetimi ile beraber, PKK’nýn ‘devrimci halk savaþý’ tezinin gereði olarak kabul edilen Kürt/Þii ittifakýnýn en güçlü partneri durumunda. Erbil hükümetinin Ankara’ya yakýn durmasýndan hiç hoþlanmýyor. Kürt partileriyle oynuyor ve PKK’nin Kuzey Irak ve Suriye’deki rolünün ve etkisinin artmasýný istiyor. YNK ve GORAN, Ankara’ya mesafeli ama Tahran’a da yakýn durmaya özen gösteriyor.
Bu siyasi konjonktüre baktýðýnýz zaman ‘milli birlik ve kardeþlik projesi’ olarak isimlendirilen projenin, sýnýrlarý ve kapsamý itibariyle, sýnýr ötesi bir mahiyet kazandýðýný düþünebilirsiniz.
Bu yüzden de, Türkiye þartlarýnda Kürt sorunu hala bir demokrasi ve temsil sorunu mudur, yoksa bundan daha fazlasý bir mesele midir gibi bir tartýþma, çok yararlý olur.