Diyarbakýr'daki annelerin HDP önündeki eylemi, kimileri görmezden gelse, kimileri itibarsýzlaþtýrmaya çalýþsa, kimileri anneleri tehdit etse de çýð gibi büyüyor. Annelerin birbirinden cesaret alarak yükselttikleri ses, kulaklarý var ama duymayan, gözleri var ama görmeyenler, yürekleri var ama hissetmeyenler için deðil ama yüreði anne rikkatiyle titreyen ve vatan þuuruyla þuurlarmýþ herkesi derinden etkiledi.
PKK ile devlet her türlü mücadeleyi ediyor. Teröriste göz açtýrmayarak, sýnýr içinde ve dýþýnda askeri operasyonlarla sayýlarý epey azaldý. Bu tam saha baský, örgüte katýlýmlarý da ciddi oranda azalttý. Terörü kaynaðýnda yok etme stratejisi, hem PKK'nýn çözüm sürecini bitirme bahanesi olan "Rojava devrimi" hayallerini ciddi manada zora soktu hem de Suriye iç savaþýný Türkiye'ye taþýyarak Diyarbakýr merkezli fiili özerklik oluþturma amacýný boðdu.
Annelerin verdiði mücadele ise, ilk kez bizzat HDP'nin kendi tabaný saydýðý aileler tarafýndan HDP-PKK iliþkisinin en kirli yönünü açýða vurdu.
***
PKK'ya, dostlar alýþveriþte görsün kabilinden, zaman zaman HDP'liler bile "þiddet çözüm deðil" yollu laflar edebiliyor. Fakat HDP'nin tüm kurumlarýyla PKK'ya çalýþtýðýný, Diyarbakýr'daki anneler kadar güçlü þekilde ifade eden olmadý þimdiye kadar. HDP'li belediyeler iþ makinelerini PKK'nýn hizmetine sunduðunda bile aralarýndaki iliþki bu kadar çýplaklaþmamýþtý. Bir annenin "Oðlumun terörist olmasýný istemiyorum" lafý, bir baþkasýnýn, "Baþlarým sizin Kürdistan davanýza" meydan okumasý, "Bizim çocuklarýmýz daðda ölümü beklerken sizinkiler kolejlerde, lüks tatillerde" serzeniþi örgüt ve siyasi kanadý arasýndaki iþ bölümünü ve Kürt halkýnýn bu kirli siyasetin diþlileri arasýnda nasýl öðütüldüðünü gözler önüne serdi.
***
Anneler gerçek. Çocuklarý gerçek. PKK'nýn bu çocuklarý kaçýrdýðý, devlete karþý silah altýna aldýðý, zorla savaþtýrdýðý, istemeyeni ise infaz ettiði gerçek. Kýzlara ise Allah bilir neler yaþatýlýyor. HDP'nin bu düzenekte istasyon görevi gördüðü, kültür merkezi, kulüp, dernek vs. görüntüsü altýnda belediyeye ait merkezlerin gençlerin beynini yýkamak, onlarý ailelerinden kopartmak ve daða çýkartmak için kullanýldýðý da biliniyor.
Devlet bunu engel olmak için, PKK ile silahlý mücadelenin yaný sýra gerektiðinde belediye baþkanlarýný açýða alarak soruþturmalar yürütüyor, gerektiðinde bu merkezleri kapatýyor. PKK propagandasý yapan sözde siviller hakkýnda da soruþturma açýyor.
"Terörle böyle mücadele edilmez" diyerek HDP'nin önünden aileleri kaldýrmaya çalýþanlar, ister CHP'li ister ÝYÝ Partili olsun, hem HDP'ye hem PKK'ya yardým ve yataklýk ediyor. PKK'ya can suyu oluyor, HDP'ye kol kanat geriyor.
"Bu annelerin çocuklarýný örgütten deðil devletten istemesi lazým" demek hýrsýzý salalým demekle ayný anlama geliyor.
Anneler bugün orada oturabiliyorsa, 1 iken 40 oldularsa, Þýrnak'ta, Hakkari'de binlerce insan sokaklara dökülüp annelere destek verdiyse, bu zaten devletin PKK ile etkin mücadelesi sayesindedir.
***
Ýçiþleri Bakaný'nýn Cumhurbaþkanýmýzýn talimatýyla anneleri ziyarete gitmesini, bazý CHP'lilerin "devletin kendini aciz duruma düþürmesi" olarak okumasý daha doðrusu böyle bir algý oluþturmak istemesi de keza PKK'yý sevindirecek bir yaklaþýmdýr. Devlet Ýçiþleri Bakaný'nýn þahsýnda o annelerin önünde diz çökerek "Derdiniz bizim derdimiz, evlatlarýnýz bizim evlatlarýmýz, ne gerekiyorsa yapýyoruz, yapacaðýz" demiþtir. Belki bazýlarýnýn çocuðu PKK saflarýnda suça bulaþmýþ durumda. Ama devlet hukuk demektir. Anneler evlatlarýnýn PKK tarafýndan infaz edilmesindense devlete teslim olup neyse suçu çekmesini istiyor.
***
Annelerin cesur eylemi PKK'yý ve HDP'yi aktörleþtirmeden çözümün nasýl olacaðý konusunda çok önemli bir kapý aralýyor. Bu bize bugün Kürt sorunu dediðimiz þeyin aslýnda Kürtlerin PKK sorunu olduðunu gösteriyor.
