Kürtler PKK’ya karþý özerklik ilan etmeli!

PKK asýl Kürtlere zarar veriyor. Kürtlerin yaþadýðý yerler tekrar PKK sayesinde virana dönüyor. AK Parti iktidarý döneminde mamur hale getirilen o coðrafyada Vandallýk kol geziyor. Kürtlerin yaþadýðý þehirler ne hale getirildi! Yazýk deðil mi?

PKK Kürtler üzerinde silahlý bir baský rejimi kurmaya çalýþýyor. Kendinden olmayan Kürtlere karþý korkunç bir mezalim uyguluyor.

90’lý yýllarda devlet adýna zorbalýk yapan bazý güçler dolayýsýyla Kürtler bölgeden hicret etmek zorunda kalýrlardý. Þimdi tam tersi, PKK’nýn eli silahlý zorbalarý yüzünden Kürtler bölgeyi terk ediyor. PKK sadece kan kusmuyor. Mutsuzluk ve umutsuzluk kusuyor.

Kürtler artýk mutlu deðil. Kürtler artýk umutlu deðil. Sadece bölgede deðil. Ýstanbul, Ýzmir ve Antalya gibi büyükþehirlerde de. Çözüm süreci için HDP’ye oy verenlerin pek çoðu çözüm sürecinin PKK/HDP tarafýndan buzdolabýna kaldýrýlmasýndan son derece rahatsýz.

Çözüm sürecini isteyenler o yüzden bu seçimde yüzünü Kandil’den/HDP’den çevirmelidirler. Baþka türlüsü tamamen kötücül bir durumun ortaya çýkmasý anlamýna gelir. AK Parti’nin olmadýðý bir iktidar seçeneði sadece çözüm sürecinin ölümünü deðil Kürtlerin daha fazla kaybetmesini de beraberinde getirecektir.

Seçim sonrasýndaki süreçte bu görüldü. Muhalefet partilerinin pozisyonlarý belli...

MHP bütünüyle karþýtlýk siyaseti izliyor. CHP o ýrkçý-Baasçý genleri dolayýsýyla hiçbir açýlým yapamaz. Sözde yapacaðýný söyler ama o asýl 6 ok zihniyeti dolayýsýyla yeni bir inkâr siyasetini rafine bir biçimde sürdürür.

HDP’nin tek baþýna iktidara gelme þansý yok. HDP’nin AK Parti’yi aþaðýya çeken siyaseti, kaçýnýlmaz olarak çözüm sürecine de Kürtlere de kaybettiriyor. Barajý aþmasý halinde çözüm sürecini daha derinlikli sürdüreceðini söyleyen ve Kandil’e silah býraktýðýný açýklayan HDP seçim sonrasýnda cim karnýnda nokta olmadýðýný gösterdi.

Sahi bu HDP’nin Kürtlere ne yararý oldu? Safi zarar...

Kürt kardeþlerimizin bu yeni süreçte oturup kendi gelecekleri adýna saðlýklý bir karar vermeleri gerekiyor. Eskinin tekrarý, asýl Kürtlerin kazanýmlarýný berhava eder, geleceklerini karartýr.

O yüzden diyorum ki Kürtler yaþadýklarý her yerde öncelikle ve önemlilikle PKK’ya karþý özerklik ilan etmeli. PKK Kürtlere özgürlük vaadinde bulunuyor güya.

Ama PKK kendine baðlý Kürtlerin bile kendi özgür iradeleriyle ne düþünmelerine, ne de hareket etmelerine izin verir. Ýþte HDP’li siyasetçilerin durumu ortada. Kandil’e raðmen çýkýp tek kelime laf edemiyorlar. Kendi baþlarýna bir siyaset üretemiyorlar. Kandil’den gelen talimatlar doðrultusunda düþünüyor ve hareket ediyorlar. Yetmezmiþ gibi sürekli azar iþitiyorlar, fýrça yiyorlar amiyane tabirle.

PKK kendi Kürtlerine karþý böyleyken karþýsýnda duran Kürtlere ise her anlamda kan kusturuyor.

PKK’ya karþý özerklik ilaný þu anlama geliyor:

“Ben kendi kendimin Kürdüyüm. Kendim kendi geleceðim hakkýnda karar vermek istiyorum. Benim adýma ve bana raðmen hiçbir örgütün kendi iktidarýný dayatmasýný kabul etmem. Beni kimin yöneteceðine kendim kararým. Kendi geleceðimi de ben kurarým.”

PKK, Kürtler için “özgür bir gelecek” iddiasýný dillendirmekten vazgeçsin, sahiden buna inanýyorsa Kürt halkýnýn bu talebine uygun bir pozisyon geliþtirsin.

“Kürtlere raðmen Kürtler için” anlayýþý CHP’nin “Halk için halka raðmen!” anlayýþýnýn bir baþka versiyonudur.

Bu ülkenin Kürtleri CHP Baasçýlýðýndan ne çektilerse þimdi de PKK/HDP Baasçýlýðýndan ayný þeyi çekiyor. O yüzden daha büyük bir felaketin yaþanmamasý için Kürtlerin kendi özgüvenlerini kuþanýp eli silahlý örgüte karþý kendi üzerlerinde kurulmak istenen totaliter-baskýcý yönetime karþý þimdiden özerklik ilan etmeleri gerekir. Yarýn her þey için çok geç olabilir.

Cumhuriyet’in faþist zihniyeti

Kabineye bir baþörtülü bakan alýnýyor. Cumhuriyet gazetesi anýnda tepki koyuyor:

“Cumhuriyet tarihinde ilk! Yeni kabinede alýþýlmadýk görüntü.”

Alýþýlmadýk dediði görüntü Bakan Ayþen Gürcan’ýn baþörtülü fotoðrafý! Ýþin daha vahim yaný ise Bakan hanýmýn baþörtülü fotoðrafýnýn yanýna koyduklarý eskiye ait baþý açýk fotoðrafý!. Düpedüz ayrýmcýlýk, dibine kadar faþizm bu...

Diyelim ki Ayþe Gürcan hanýmefendi baþý açýk haliyle Bakan olmuþ olsaydý Cumhuriyet ayný yorumda bulunur muydu? Baþý açýklýðý normal, baþý kapalýlýðý anormal gören tipik bir Cumhuriyet faþizmi bu...

Bir de AK Parti’nin vatandaþlar arasýnda ayrým yaptýðýný söylemiyorlar mý? Kendileri dibine kadar faþist ve ayrýmcý ama bu meyanda suçladýklarý AK Parti!

AK Parti bu ülkede yaþayan herkesi kendinden bilen ve hiç kimseye öteki muamelesi yapmayan bir partidir... Bizim için ha baþý açýk, ha baþý kapalý bakan, fark etmez...

Nitekim önceki bakanýmýzýn baþý açýktý... Ama alýþacaksýnýz... Demokrasiye alýþacaksýnýz... Ötekini kendi eþiti olarak görmeyene demokrat denmez, faþist denir... Bir tek faþist olanlarýn aklýna ötekinin baþörtüsü sorun olarak üþüþür de ...