“Kürtleri yaz. Güzel Kürtleri.”

Hanýma sordum: “Haberleri izledin mi? Yeni bir þey var mý? Sence bugün neyi yazayým?”

Aynen þöyle dedi: “Kürtleri yaz. Güzel

Kürtleri. Geçen gün konuþtuðumuz gibi.”

Yazýyorum.

***

Gezi Parký bahanesiyle sokaklara dökülen “Atatürkçüler”, Maocu Kemalistler, Fransýz acentasý komünistler vs. vs. vs. ortalýðýn altýný üstüne getirirken...

Türkiye’ye vurduklarý zincirin kýrýlmasýný engellemek için Erdoðan’ý devirmeye yemin etmiþ Amerikalýlar, Avrupalýlar ve Ýsrailliler bu vandallara omuz verirken...

Türkiye’nin “Kanal Ýstanbul” projesiyle Montrö Anlaþmasý’ný baypas etmeye hazýrlanmasýný hazmedemeyen Rusya da Erdoðan aleyhtarý cepheye ‘lojistik’ destek saðlarken...

AK Parti hükümetinin Ýslam dünyasýnda Türkiye’ye kazandýrdýðý saygýnlýðý kýskanan Hamaney rejimi de Erdoðan’ý devirmeye kalkanlara bel baðlarken...

Türkiye’nin demokrasisine ve ekonomisine, istikrarýna ve itibarýna darbe vurmak isteyen yerli-yabancý güçlere eþsiz bir fýrsat doðmuþken...

Erdoðan’ýn þahsýnda Türkiye’yi hedef alan bu taarruza katýlan herkesin uluslararasý sistem lortlarý tarafýndan ödüllendirileceði gün gibi aþikâr iken...

Bazý densizlerin lügatlerinde “hain” olarak yer alan Kürtler bu furyadan uzak durdular, istisnalar bir yana kitlesel destek vermediler.

Böylece; Türkiye’den ve Türklerden intikam peþinde olmadýklarýný, ortak vatanýmýza darbe vurmak için fýrsat kollayanlarýn arasýnda yer almadýklarýný, tam tersine hürriyet ve adaletin yeþerdiði / yeþereceði Yeni Türkiye’yi gözbebekleri gibi korumaya ahdettiklerini, barýþa bir þans tanýmaya ve o þansý sonuna kadar zorlamaya azmettiklerini, bugüne kadarki bütün þikâyetlerinin ve isyanlarýnýn gerçekten sadece gasp edilen haklarýný geri almaya dönük olduðunu bir kere daha ortaya koymuþ oldular.

Malazgirt’te, o ölüm-kalým anýnda tercihlerini Selçuklu’dan yana yapan Kürtler...

Osmanlý-Ýran savaþýnda, o ölüm-kalým anýnda da tercihlerini Osmanlý’dan yana yapan Kürtler...

Birinci Cihan Harbi’nde, sonra “Ýstiklâl Harbi” diye anýlan süreçte, o ölüm-kalým anlarýnda yine tercihlerini Osmanlý’dan yana yapan Kürtler...

Selçuklu ve Osmanlý bir yana, Kürtler aslýnda Türklerle ve Anadolu’da meskûn diðer kardeþ halklarla komþuluk hukukunun gereðini yaptýlar tarih boyunca.

Ancak kendilerine ihanet edildiðinde isyan ettiler ve isyan etmekte yerden göðe kadar haklýydýlar.

***

Kürtler, güzel Kürtler, 100 yýllýk bir hoþnutsuzluk ve isyan devrinden sonra, yaradýlýþtan gelen tabii haklarýnýn iadesi sürecinde, olaðanüstü büyük bir iyi niyet iradesi sergileyerek ve “Gezi”ci fitne-fesat ehline bir güzel dirsek göstererek, Yeni Türkiye’de birliðimizin ve dirliðimizin ihyasý için üzerlerine düþen her þeyi yapmaya hazýr olduklarýný gösteriyorlar.

Allah onlardan razý olsun.

***

PKK/BDP de bu “Gezi” hikâyesine prim vermeyerek, hatta prim veren bir kýsým mensubunu yahut taraftarýný eleþtirerek, maksadýnýn baðcýyý dövmek deðil üzüm yemek olduðunu, Türkiye’nin kaosa sürüklenmesinden medet ummadýðýný, tam tersine, “Gezi”cilerin önde gidenleri olan Kemalistleri ifrit eden Yeni Türkiye’nin inþasý sürecine halel gelmesinden ne kadar korktuðunu, barýþ sürecini ne kadar ciddiye aldýðýný, barýþçý bir çözüme ne kadar hevesli olduðunu gösterdi.

Bazý BDP’liler bu uðurda canlarýný bile ortaya koydular; Uludere’de askerlere ateþ açýlmasý üzerine geceyi onlarýn yanýnda geçirerek, askerlere kalkan olarak.

Hükümet bütün bunlarý hakkýyla takdir etmeli ve PKK/BDP ile müzakerelerde “Gezi” hikâyesi öncesine nazaran daha cömert davranmalý diye düþünüyorum.

BDP’nin ileri sürdüðü þartlar, belli ki, idealizm-realizm dengesi itina ile gözetilerek,  ince elenip sýk dokunarak hazýrlanmýþ.

Bence hepsi makul.

***

MHP’liler (ve genel olarak Ülkücüler) de, hükümete demediklerini býrakmamakla beraber, “Gezi Parký” bahanesiyle Türkiye’ye vuranlarýn arasýnda yer almaktan imtina ediyorlar.

Hatta, MHP Genel Baþkan Devlet Bahçeli, ilgili nümayiþlere katýlmak isteyen MHP’lilere “Partiden istifa edip öyle katýlýn” dedi.

Bu müthiþ saðduyu için Allah onlardan da razý olsun.

***

Þimdi “Gezi” parantezini kapatýp PKK ile barýþý kurumsallaþtýrma ve Kürt meselesini hak-hukuk-adalet zemininde kesin olarak çözme zamaný...