Kürtlerin iç barýþý

Diyarbakýr’da, son bir-iki ay içinde miras ve toprak anlaþmazlýðý sonucu meydana geldiði söylenen ve çok sayýda insanýn hayatýný kaybettiði olaylar yaþandý. Ayný köylerde yaþayan aileleri karþý karþýya getiren sebepler arasýnda daða çýkýþ hikayeleri ve halktan vergi adý altýnda para toplama gibi icraatlar da önemli bir yer tutuyor.

Dolayýsýyla Doðu’da silahlarýn ateþlenmesinin bir deðil birçok sebebi var.

Toprak anlaþmazlýðýndan kaynaklanan çatýþmalarý zor da olsa bir takým tedbirler alarak, hukuk, ikna ve uzlaþma mekanizmalarýný harekete geçirerek önlemek mümkün belki.

Nitekim uzun tarihlere dayalý olarak süregelen kan davalarý bile bu yöntemlerle sona erdirildi. Peki daða çýkma hikayeleri ve PKK’nin halktan vergi adý altýnda para toplamasýna itirazlar nedeniyle meydana gelen çatýþmalar ve ölümler nasýl durdurulabilir?

***

Sivil toplumun daða çýkma-çýkarýlma hadiselerinde þimdiye kadar olumlu olabilecek bir rol oynadýðý söylenemez. Böyle bir þey her þeyden önce savaþa ve þiddete karþý amansýz ve dolayýsýz ilkeli bir duruþu ve tavrý gerektirir. Ama bu tavrý gösterebilecek olanlarýn da kabul etmek gerekir ki baþý fena halde derde girer. Egemen Kürt siyasetinin itibarsýzlaþtýrma, kiþilik katline uðratma ve toplumdan soyutlama gibi ‘karþý tavýrlarýna’ maruz kalmayý göze almadan kimsenin gerçek manada ve cesaretle bu konulara eðilebilmesi ve Kürtler’in iç barýþý üzerine iþe yarayacak bir söz söylemesi mümkün deðil.

Barýþ süreciyle alakalý þimdiye kadar üç konferans yapýldý.

Dördüncüsü Erbil’de yapýlacak.

Þimdiye kadar, Kürtler’in iç barýþý üstüne kayda deðer bir söz duymak mümkün olmadý, olmadýðý gibi, ‘Öcalan benim için de bir mektup yazsýn, beni rahat býraksýnlar’ diyen Þýwan’ýn çýðlýðýný duyup da o konferanslarda dillendiren bir tek Kürt aydýný ve siyasetçisine rastlanmadý.

Þýwan’la bile barýþmayý göze alamayan Kürt siyaseti, þimdi de Erbil’de, konularýndan biri de, Kürt Ulusal Birliði ve Barýþý olan bir konferans daha gerçekleþtirecek.

Kak (kardeþ) Mesut Barzani ve Kak Abdullah Öcalan arasýnda kardeþlik mesajlarý gidip geliyor. Ama Federal Kürdistan’ýn himayesi ve güvencesi altýnda olan eski PKK’lilere yönelik suikast planlarý da her nasýlsa ayný zamana denk geliyor!

Ýþin ilginç yaný, Bölgesel hükümet bu planlarý kýnayacaðýna, taraflara diyalog önerisinde bulunuyor!

Diyalogun olabilmesi için, birinin diðerini öldürmekten vazgeçmesi gerekmiyor mu?

Öldürmeye niyetli olana bir þey demeden, eþit taraflar bile sayýlamayacak olan taraflarý, diyaloga davet eden Erbil hükümetinin tavrý gerçekten çok þaþýrtýcý

***

Çözüm süreci filan derken, Diyarbakýr’daki ölümlerin de tetiklemesiyle ‘bu iþin sonu nereye varacak?’ diye, sivil toplumu müdahale etmeye çaðýran haberler medyada daha sýk yer almaya baþladý. Ýnsan umutlanýyor tabi iç barýþ üzerine bir tartýþma baþlar mý diye. Fakat yok böyle bir þey.

Meseleyi geç kalmýþ tapu-kadastro çalýþmalarýna baðlayanlar da var, çatýþmalarýn ‘PKK’nin çekilmesine baðlý oluþan moral boþluðundan kaynaklandýðýný’ düþünen de.

Eðer son zamanlarda meydana gelen çatýþmalar ve yaþanan ölümler, ‘moral boþluðu’ nedeniyle oluyorsa, Kürtler PKK’nin silahlý varlýðý olmadan sulh içinde yaþayamayacaklar demektir! Üstelik, PKK geri çekilmiyor, yeni moral deðerler ve yeni kurumlar istediði filan da yok.

Doksanlý yýllarda durum bambaþkaydý ve devlete dönüp Kürt barýþýný bozuyorsunuz diyenlerin payýna infazlarý geçtim, en asgarisinden cezaevlerinde çürümek düþerdi. Bugünün Türkiye’sinde, Devletin Kürtler’in iç barýþýnýn bozulmasýndaki payýný devletin yüzüne vurmak hatta hesap sormak için bir þeyi göze almanýz gerekmiyor, ama iç barýþýn bozulmasýnda payý olan egemen Kürt siyasetine -hesap sormak kimin haddine- bir çift söz söylemek için bile, bedel ödemeyi, yalnýz kalmayý göze almanýz gerekir.

Ýbrahim Kalýn’ýn ‘deðerli yalnýzlýk’ kavramýna bu açýdan da bakýn derim. Hayatýmda duyduðum en veciz sözlerden biri..

Kürt aydýný ve siyasetçisi ‘deðerli yalnýz’ olmayý benimseyinceye kadar, Kürtler, maalesef ‘Yurtseverler, Hainler ve Þehitler’ olarak anýlmaya devam edecektir.