Kürt kitlelerinin yöneticileri Erbil’de toplandý ve geleceklerinin hangi ülkeyle birlikte olmasý konusunu tartýþtýlar. Önümüzdeki günlerde bir karar vermeleri bekleniyor. Bu kararý Türkiye’de yaþamak olarak alacaklarýný tahmin ediyorum. Bugüne kadar Kürt meselesinde olumsuz davrananlar bunu bir araç olarak kullandýlar. Bu sorunda kimseyi arka plana itmeden herkese eþit davranýlsaydý problem kolayca çözülürdü. Kýrk yýl önce yaptýðým bir analiz ve buna dayanarak verdiðim rapor özetle þöyleydi: Önce bu bölgedeki insanlarýn ekonomik alanda hangi bölgelerle yakýn olduðunu araþtýrdým. Bölgede piyasa için bir üretim yoktu. Kendi aralarýndaki deðiþim çoðunlukla bölgedeki diðer ülkelerle yapýlan kaçakçýlýða dayanýyordu.
Bölgedeki problemlerin çözümü için, bölgenin ülkenin diðer kesimleriyle ekonomik iliþki içinde olmasý gerekiyordu. Bunun için bazý tedbirler alýnabilirdi. Bölgedeki aðalarýn huzurunu bozmadan onlarýn endüstri ve ticaret alanýnda gelir elde etmeleri saðlanabilirdi ve bunun için hibe yapmaya da gerek yoktu. Sadece danýþmanlýk yapmak ve kredi temin etmek yeterliydi.
Eðitim; bölge insanýný meslek sahibi yapma amacý taþýmalýydý. Kýzlarýn saðlýk alanýnda eðitilmeleri hem onlarýn insana bakýþýný evrenselleþtirir hem de bir meslek sahibi olmalarýný saðlardý. Oysa bir kurumumuzun tavsiyesi bölge halkýna yalnýzca Türkçe öðretmekti. Bu amaçla bedava bir gazete daðýtýlmalýydý. Bu gazete cumhuriyet ilkelerini savunan ve bölge halkýnýn deðerleri ile hiç örtüþmeyen yazýlarýn gazetesiydi. Türkiye’deki bu eðilim geneldi. Varlýðýmýzý sürdürmek için cumhuriyetin kurallarýný öðrenmeli ve eksiksiz uygulamalýydýk. Devletimizin kuruluþ aþamasýnda gerekli olan bu felsefe aradan geçen zaman zarfýnda farklý felsefelerin geliþtirilmesi ihtiyacýný yaratmýþtýr. Kuruluþ aþamasýndaki görüþü elbette çok takdir ederdim ama bu baþarýyý efsaneye dönüþtürmenin günümüzde artýk çok faydalý olmayacaðý kanaatindeydim.
***
Þu sýrada Kürtler iki alternatiften birini seçme durumundalar. Ya baðýmsýz ya da federasyon olarak baþka bir ülkeyle Kürt olarak iþbirliði yapacaklar ya da Türkiye’yi seçip eþit vatandaþlar olacaklar. Türkiye de insanlar, ýrkýna göre sýnýflandýrýlan bir ülke olmayacak ve Türk, Kürt ya da baþka bir soydan gelmek ne imtiyazlý olmaya ne de arka plana atýlmaya neden olmayacaktýr. Bu ilke Türkiye için insanlýðýn geleceðinde bir önderlik saðlayacaktýr. Yani Türkiye bir soyun deðil insani deðerlerin yüceltildiði bir devlet olacaktýr. Bu bir fedakarlýk deðildir. Her insan inandýðý dinin gereklerini yerine getirebilecek, geldiði soy ne önünde bir engel ne de imtiyaz sahibi olmasýna neden olacaktýr. Seçkinlik yaþam sürecinde Türkiye’ye hizmet etmek olacak ama bu onun insani deðerlerden uzaklaþmasýna neden olmayacaktýr.
Bu bir Osmanlý davranýþýdýr. Ýnsanlar soyuna bakmadan deðer verdikleri yönde hizmet ederler. Böyle birçok deðerli insan vardýr. Kürtler bu topluma alýþkýn olduklarýndan hatta birçok davranýþ benzerliði nedeniyle eþit vatandaþ olmaktan rahatsýz olmazlar.
Federasyonun vatandaþý olmaktan çok daha deðerli olaný büyük devletin eþit vatandaþý olmaktýr. Ýçinde yaþadýðýnýz devletin her baþarýsý senin de baþarýn olacak ve toplum olarak emsal teþkil edeceksin.
