1915 olaylarýný dönemin uluslararasý güç mücadelelerinin ýþýðýnda okumak gereðini anlatýrken Ruslarýn Osmanlý coðrafyasýnýn doðusunda oynadýklarý oyunlarda Ermenilere verilen rollere deðinmiþtik en son. Ama, demiþtik, özellikle devlet otoritesinin zayýfladýðý son dönemlerde Doðu Anadolu’da en az Ermeniler kadar etkinliði olan bölgesel güç Kürt aþiretleriydi.
Baþlangýçtan itibaren Ermeni komitalarýnýn baþýný en fazla aðrýtan güç olan bu göçer aþiretler bölgede bir denge rolü oynamaktaydý. Ama baþta Rusya olmak üzere yabancý büyük güçlerin oyun planlarýnda bu aþiretlerin oynadýðý rolü çok az biliyoruz. Ýngiliz tarihçi Sean McMeekin geçtiðimiz günlerde Yapý Kredi Yayýnlarý arasýnda çýkan “I. Dünya Savaþýnda Rusya’nýn Rolü” isimli eserinde Ruslarýn Osmanlý coðrafyasýnýn doðusuna dair hesaplarý için baþlangýçta Ermenilerden ziyade göçer Kürt aþiretlerine dayanmak istediklerini söylüyor.
Doðu’daki göçer Kürt aþiretleri merkezi yönetimin otoritesinden uzak bir yapýdaydýlar. Týpký Anadolu’nun batý bölgelerindeki göçer Türkmen aþiretleri gibi, yüzyýllardýr sürdürmekte olduklarý sosyo-ekonomik düzeni terk etmek istemiyorlardý. Osmanlý yönetimi ise bu göçer aþiretlerin iskân edilip kayýt altýna alýnmasýný, devlete vergi ve asker vermelerinin saðlanacaðý yerleþik bir iktisadi ve toplumsal düzene geçmelerini arzu ediyordu. Bu gerilim zaman zaman bazý isyanlara da yol açmaktaydý.
Kürtlerin ciddi bölümü yerleþik hayat içinde yer alýyor olsa da göçer aþiretlerin Doðu illerindeki aðýrlýðý önemsiz deðildi. Doðudaki Ermeni nüfus ise tamamen yerleþik durumda, kasaba ve þehirlerde ziraat ve zanaatla meþgul olan bir kitleyi oluþturuyordu.
Þu noktayý netleþtirmek lazým: Osmanlý Devletiyle, daha doðrusu merkezi yönetimle ihtilaflý olan kesimler yerleþik Kürt nüfus deðil, bazý göçer aþiretlerdi. Doðu’daki Kürt nüfusun çok büyük bölümü Osmanlý Devletine sadakatini sürdürmektedir. Ancak bazý göçer aþiretlerin liderleri kendi baðýmsýz beyliklerini kurma hevesiyle Rus vaatlerine kanmýþtýr.
Özellikle Osmanlý’nýn son dönemlerinde bu aþiretlerle merkezi Osmanlý yönetimi arasýndaki çeliþkileri ve yine bu aþiretlerle yerleþik Ermeni komþularý arasýndaki problemleri deðerlendirmek isteyen Ruslar “çift taraflý” bir oyun sergilemeye baþladýlar.
1877-78 Osmanlý-Rus Savaþýný izleyen dönemde kimi zaman Ermeni komitelerine, kimi zaman da göçer Kürt aþiretlerinin liderlerine destek veren Ruslar bu iki yerel güç arasýndaki çekiþmelerde de genellikle aþiretlerden yana tavýr koymaktaydý. Yine McMeekin göçer Kürt aþiretleriyle Ermeniler arasýndaki ihtilafýn Ruslara bir taþla iki kuþ temin ettiðini anlatýyor: “Osmanlý birliklerini isyan bastýrma harekâtlarýyla meþgul etme ve Ermenilere Rus himayesini isteme vesilesini verme.”
Diðer yandan Osmanlý hükümeti ise merkezî yönetimin otoritesini kabul etmeyen göçer aþiretlerin saldýrýlarýna karþý Ermeni tebaasýný korumaya yönelik bir tutum içinde oluyordu genellikle. Öyle görünüyor ki Osmanlý yönetiminin Kürtlerle Ermeniler arasýndaki çatýþmalarda tarafsýz kalma çabasý biraz da batý kamuoyundaki “Anadolu’da Hýristiyanlar katlediliyor” propagandalarýna karþý durabilmek için seçilmiþ bir yoldu. Ama bu yöntem de bir iþe yaramamýþtýr. Çünkü asýl amaç baþkadýr. Bu konuda çarpýcý bir örnek olay var Ýngiliz tarihçinin eserinde.
1913 ilkbaharýnda Van Ermenilerinin göçer Kürt aþiretlerinin saldýrýlarýndan þikâyeti üzerine Rus Konsolosluðu resmi bir yazýyla Osmanlý Devletini bölgedeki Ermeni vatandaþlarýný korumaya çaðýrýr. McMeekin anlatýyor: “Osmanlý Ordusu on gün kadar sonra (Birinci ve Ýkinci Balkan Savaþlarý arasýndaki kýsa soluklanmadan yararlanarak) tam kuvvetle Van vilayetine vardýðýnda, Rus konsolos yardýmcýsý Olferyev’e aðýr silahlý yaklaþýk 500 Daþnak Ermeni’nin Aram Paþa komutasýnda Osmanlý birlikleriyle beraber Kürt göçerleri kovalayýþýný seyretme gibi görkemli bir temaþa sunuldu.”
Ýlginç bir hikâye deðil mi?Buna raðmen, Ruslar Van’daki olaylarý gerekçe göstererek Osmanlý Ermenilerinin tehlike altýnda olduðu iddiasýna dayanan Ermeni reform kampanyasýný bu günlerde baþlatýrlar. Almanya dýþýndaki Avrupa güçlerinin bastýrmasý sonucunda Osmanlý hükümeti doðudaki altý vilayette iki Avrupalý müfettiþin yönetime getirilmesini de içeren reform paketini kabul etmek zorunda kalýr. Ancak o sýrada Birinci Dünya Savaþýnýn patlamasý sayesinde ülkenin belirli bir bölümünün Osmanlý egemenliðinden koparýlmasý anlamýna gelen paket çöpe atýlabilir.
Çok ilginç hikâyeler var tarihte.